Haftanın Özeti: Yüzümüzü işçi sınıfı mücadelesine dönebilecek miyiz?

0
426

Geride bıraktığımız haftanın özetine, Türkiye’de yaşanan gelişmelerle başlıyoruz. AKP hükümetinin neo-liberal, sermayeden yana politikaları ve bunun sonucunda gelişen ekonomik kriz işçilere, emekçilere yük üstüne yük bindiriyor. Geçim derdi günden güne derinleşiyor. Türkiye’de icra daireleri dosyalarla dolu. Borçsuz insan bulmak neredeyse imkansız, patronlar dahil! Patronların da borcu var ancak onların milyarlarca liralık borçları ötelendikçe öteleniyor hükümet tarafından… Hatırlanacağı üzere en son bu “kıyak” Cengiz ve Kalyon’a geçilmişti: Yaklaşık 1 milyar 200 milyon Euro’luk borçları, 2043’e ötelenmişti!

Sınıf mücadelesi direniş ve kazanımlarla devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Tanzanya’da maaşlarını alamadıkları için iş bırakan 2 bin Türk inşaat işçisinin talepleri, Tanzanya Demiryolları’nın garantörlüğünde kabul edildi. İşçilere hak ettikleri maaşları verilmeye başlandı. Öte taraftan birleşerek mücadele eden BTO-SEN’de örgütlü İBB işçilerinin direnişi, hepimizde coşku yaratmıştı. “Eşit işe eşit ücret” şiarıyla belediye bünyesinde Genel-İş sendikasının yaptığı toplu iş sözleşmesinin kendilerine de uygulanmasını talep eden işçiler, Saraçhane’deki İBB binası önünde direnişini sürdürüyordu. 8 günün ardından BTO-SEN’den yapılan açıklamada, “Direne direne kazandık” sevindirici haberini okuduk. Birliğin ve mücadelenin kazandırıcı olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Türkiye, işçi sınıfı direnişleriyle dolu bir ülke. Sputnik’ten sendikalaştıkları için atılan gazeteciler direnmeye devam ediyor. Plasmek fabrikasından atılan TOMİS sendikasına örgütlü işçiler direniyor. Erkaplan işçileri, Artemis Halı işçileri, Boyar Kimya işçileri, MDZ İplik fabrikasında çalışan işçiler, İzmir Buca Belediyesi işçileri, İstanbul Silivri Belediyesi’nin temizlik emekçileri işçi sınıfı direnişlerinden bazıları. Önümüzdeki süreçte bu direnişlerin daha da artması muhtemeldir.

AKP halkın yaşam alanlarını özelleştirmeye, sermayeye peşkeş çekmeye devam ediyor. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi emekçilere sefalet düzeni, patronlara ise yağmalayacakları bir Türkiye bahşediliyor. Plajlar satılıyor, ormanlar yakılıyor. Çanakkale’de meydana gelen orman yangınları, yine bu alanların yapılaşmaya açılacağı kaygısını gündeme getirdi. İkizköylükler, Limak’a karşı direnmeye devam ediyor. Akbelen’de direnenlerin çağrısı üzerine opera sanatçıları, Limak’ın kurduğu flarmoni orkestrasında konser vermeyi reddetti. Erdoğan, beklenen İstanbul depremini, Kanal İstanbul projesine bahane olarak ileri sürüyor. Ona göre Kanal İstanbul, rant projesi değil de olası depreme “tedbir” imiş! Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Belcekız Plajı, Rizeli bir “iş insanı”na kiraya verildi. Ayvalık’ta yurttaşlar, “Sahiller sermayenin değil, halkındır” diyerek kıyıların hukuksuz şekilde patronlara kiralanmasına karşı havlu eylemi yaptı. Çanakkale Köprüsü için verilen geçiş garantisine ulaşılmaması sebebiyle müteahhide her gün halkın cebinden alınan vergilerden 500 bin Euro verildiği ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyacı olan bir milyon dozluk “Pediatrik Hepatit A Aşısı” alımı ihalesini ne hikmetse AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’ün sahibi olduğu Keymen İlaç kazandı. Alagöz’ün firması, 2021 yılından beri devletten toplamda 1 milar 473 milyon TL’lik ihale “kazanmış”.

İktidar, hukuku ayakları altına almaya devam ediyor. Geride bıraktığımız haftada Rahip Brunson olayına benzetilen bir olay daha gündemde yer tuttu. 2019 yılında Türkiye’de “Uyuşturucu bulundurmak ve kaçırmaya teşebbüs” suçlaması ile tutuklanmış İsrailli Danny Awka, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in Erdoğan’dan “ricası” üzerine serbest bırakıldı ve ülkesine döndü. Cohen, bu meseleyle ilgili Erdoğan’a Twitter üzerinden “teşekkür” etti. Daha önce de bilindiği üzere Deniz Yücel Almanya’nın, Rahip Brunson ise ABD’nin araya girmesiyle serbest bırakılmıştı. Türkiye uyuşturucu kaçakçılarının serbest bırakıldığı, halkı için mücadele eden devrimcilerin on yıllardır hapiste tutulduğu, Can Atalay, Merdan Yanardağ ve Barış Terkoğlu gibi onurlu hak savunucularının ise hukuksuz bir şekilde zindanlarda tutulduğu bir ülke oldu.

Geride bırakmakta olduğumuz hafta içinde 31 yıldır hapis yatan saygın devrimci Aytunç Altay tahliye edildi. Kendisine geçmiş olsun, diyoruz. Otuz yıla yakındır hapis yatan Murat Karayel, Sinan Tepe gibi devrimcileri ve halkın avukatı Selçuk Kozağaçlı’yı ve saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.

Yoksulluk gün geçtikçe derinleşiyor. Zam haberlerine yetişemiyoruz. İğneden ipliğe hemen her gün halkın doğrudan ihtiyaç duyduğu ürünlere zamlar yağıyor. Akaryakıt fiyatları almış başını gidiyor. Merkez Bankası’nın politika faizini artırarak 25’e yükseltmesi döviz fiyatlarında bir miktar düşüş sağlasa da bunun sadece geçici olduğu ifade ediliyor. Birkaç sene önce 3-4 lira seviyesindeki dövizin 30 lira seviyelerine nasıl geldiği değil, 30 liraya yakın döviz fiyatlarının birkaç kuruş düştüğü iktidar medyası tarafından ilgi görüyor. Saray medyası faiz kararı sonrasında yaşanan düşüşü, “Türk lirası bir anda yüzde 7 değer kazandı” şeklinde aktardı. Okulların açılmasına çok az bir zaman kaldı. YKS sonuçları açıklandı. Tüm Kırtasiyeciler Derneği’nin (TÜKİD) verilerine göre geçen sene 600 liralara dolan bir okul çantası, bu sene 1000 liraya dahi dolmuyor. Birleşik Kamu-İş sendikasının açıklamasına göre 2021 yılında 100 liraya aldığımız gıdayı bugün 547 liraya alıyoruz ve gıda fiyatlarındaki artışlar sürecek.

AKP’nin yaşananlara karşı “önlemi” toplumu gericileştirmekten geçiyor. Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, katıldığı bir panelde Türkiye’de eğitim sistemini değiştirmek gerektiğini ifade ederek, “Türkiye’nin zihnine pranga vurulmuştur. Laiklik prangası” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bir süre önce “kız okulları açılması” önerisi, Türkiye Aile Meclisi isimli gerici bir oluşum tarafından yeniden gündeme getirildi ve bu konuda bir imza kampanyası başlatıldı. Bir süre önce pedofiliyi savunan ve karma eğitimi hedef alan Mehmet Şükrü Dörtbudak isimli imama “ödül gibi” ceza verildi. Dörtbudak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kınama ve 500 lira maaştan kesme cezası aldı!

2010’daki Anayasa Referandumu’nda “yetmez ama evet” tutumunda olan ve bu tutumu eleştiren Merdan Yanardağ’a tazminat davası açarak davayı kazanan müzisyen Sezen Aksu, cezaevindeki Yanardağ’a icra gönderdi. Yanardağ, cezaevinden bir açıklama yayınlayarak konuyla ilgili, “Sezen Aksu’yu utancıyla baş başa bırakıyorum” ifadelerini kullandı. Yanardağ ayrıca AKP’ye verilen “yetmez ama evet” desteği ile AKP’nin bu günlere geldiğini ve iktidarını pekiştirdiğini, “Düşünce ve ifade özgürlüğümü kullanarak gazetecilik yaptığım için şimdi Sezen Aksu’nun destek verdiği AKP’nin cezaevinde tutukluyum” ifadesiyle anlattı.

Dünyadan gelişmelerle devam edelim. Afrika ülkelerinin emperyalizme karşı başkaldırısı ve bağımsızlık mücadelesi, Batı’yı oldukça rahatsız ediyor. Nijer’de Fransız karşıtı grubun yönetimi ele geçirmesi, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) buraya askeri müdahale kararına yol açtı ancak herhangi bir operasyon adımı atılmadı. Öte yandan Afrika Birliği, Nijer’in üyeliğini askıya aldı. Batılı ülkelerin askeri saldırı yapamamasının en önemli sebebi bu ülkelerin birleşerek direneceklerini ilan etmeleridir. Nijer ve Burkina Faso gibi ülkelerin anti-emperyalist yönelimlerinde Rusya ve Çin gibi ülkeleri arkalarına alması da Batı’nın buralara doğrudan bir askeri müdahalede bulunmalarını engelliyor olabilir.

Bilindiği üzere Afrika’da, Rusya’da bir süre önce askeri isyana kalkan Wagner’in belli bir ağırlığının olduğu da ifade ediliyor. Wagner lideri Prigojin ile birlikte 9 kişinin Moskova’dan St. Petersburg’a giderken uçaklarının düşmesi ve mürettabat dahil 10 kişinin tamamının ölümü dünyada gelişen önemli olaylar arasındaydı. ABD derhal uçağın “bilinçli bir şekilde” düşürüldüğünü belirtti. Putin ise bir süre sessizliğini korudu, daha sonra ise “araştırmalar tamamlanmadan konu hakkında net konuşmanın mümkün olmadığını” belirtti. Prigojin’in bazı önemli hatalarına rağmen etkili çalışmalar da yaptığını belirtti.

Batı’nın iyice kuklası haline gelen Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin İsveç ve Yunanistan ziyaretleri gündem oluşturdu. Eşi ile birlikte İsveç’e ziyarette bulunan Zelensky, Avrupa Birliği ve İsveç’in Ukrayna’ya daha fazla destek olması üzerine görüşmeler yaptı. Görüşmede İsveç’in zırhlı araç üretimini ileri bir zamanda Ukrayna’ya kaydırması kararı çıktığı ifade edildi. İsveç hükümeti Zelensy’nin JAS muharebe uçağı talebini “erken” bulurken Sosyal Demokrat Partisi Ukrayna’ya, parasını ödemeleri kaydıyla, JAS savaş uçağı verilmesinden yana olduklarını açıkladı. Ardından Yunanistan’da Miçotakis ile görüşen Zelensky, ondan da Ukraynalı savaş pilotlarını eğitme sözü aldı. Yunanistan, F-16 savaş uçaklarını kullanması için Ukraynalı pilotları yetiştirecek. Basında yer alan haberlere göre Danimarka ve Hollanda’nın ardından Norveç de Ukrayna’ya F-16 savaş uçaklarını “hibe” sözü verdi. Tüm bu “yardım” ve “hibe”ler emperyalizmin avucuna aldığı Ukrayna halklarına zarardan başka bir şey sağlamayacak.

22-24 Ağustos’ta Güney Afrika’da toplanan BRICS zirvesinde çıkan kararlar da gündemde önemli bir yer tutuyor. Zirveden çıkan en önemli karar, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan grubun İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Etiyopya ve Arjantin’i “tam üye” olarak davet etme kararı oldu. Bu durumda dünya petrol üretiminin yüzde 80’ini BRICS+ ülkeleri kontrol edecek. Güney Afrikalı yetkililer, zirve öncesinde 40’tan fazla ülkenin BRICS’e katılma konusunda ilgili durduğunu da aktarmıştı. BRICS’in gelişimi, tek kutuplu bir gelişim gösteren Batı hegemonyasına karşı önemli bir cephe oluşturuyor.

Kapitalist Batı’nın hegemonyası dünyada düşüş eğiliminde. Rusya ve Çin’in etkisi artıyor. Türkiye gibi ülkelerde gelişen ekonomik kriz, emekçi halkın yaşam kalitesini günden güne düşürüyor. İktidar patronları destekliyor. Önümüzdeki süreçte bu sorunların daha büyük mücadele potansiyelleri yaratması muhtemeldir. Devrimciler büyük çıkış olanakları bulabilir. En büyük demokratik ve devrimci potansiyel işçi sınıfındadır ve devrimciler mücadelelerini işçi sınıfı içinde yoğunlaştırabilmesi ve birleştirebilmesi halinde başarılı sonuçlar alınacaktır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.