İçişleri Bakanı Soylu Şaşırtmadı: “Vicdanım Bir Kadına, Çocuğa, İnsana Şiddeti Kabullenemiyor.”

0
1881

Dün, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için İstanbul’da toplanan kadınlara biber gazlı müdahale edilmesinin üzerinden çok da geçmeden, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Benim vicdanım, bir kadına, bir çocuğa, bir insana şiddet gösterilmesini kabullenemiyor. Dünyanın neresinde ve kim olursa olsun.” diyerek dünkü şiddeti görmezden geldi.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla bir programa katılarak açıklamalarda bulunan Soylu, kadına yönelik şiddetin yalnızca bizim yaşadığımız bir sorun olmadığını, o sebeple meseleye küresel boyutta bakmak gerektiğini belirtti.

Türkiye’deki kadına şiddet konusunda veri paylaşmayıp, Avrupa’da durumun dikkat çekici olduğunu rakamlarla vurgulayan Soylu konuşmasında, “Genel olarak AB üyesi ülkelerde her üç kadından birinin şiddete maruz kaldığı ifade ediliyor. Bütün bunların yanı sıra kadına şiddetin sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde, her gelişmişlik seviyesinde bir şekilde kendini göstermesi, keza sadece bugün değil, eskiden beri yaşanan bir sorun olması. Elbette ki bizim bu meseleye bakışımızı ve kendimize ait sorgularımızı hafifletmiyor. ‘Avrupa’da da var, dünyanın her yerinde var, demek ki bizde sorun yok.’ diyemeyiz. Böyle bir mantık yanlıştır, kendimizi kandırmak olur. Yani bir Alman kadınının da şiddete maruz kalıyor olması, bu meselede kendimizi yeterli ve başarılı görmemizi gerektirmez.” dedi.

Türkiye’de geçen yılın ilk 11 ayı ile bu yılın ilk 11 ayı kıyaslandığında kadın cinayetlerinde yüzde 22 azalma görüldüğünü söyleyen İçişleri Bakanı, bu rakamların bir gelişme olmakla birlikte daha yapılması gerekenlerin olduğunu da vurguladı.

İktidarları boyunca kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri konusunda hiçbir önleyici tedbir almayıp, caydırıcı yasalar ve cezalar çıkarılmasına-toplumda farkındalık yaratılmasına olanak tanımayan AKP’li Bakan, ayrıca şiddette sebebin değil sonucun önemli olduğunu belirterek şunları ekledi, “Kadına ve aileye şiddet konusunda toplum olarak sebeplere değil sonuca odaklanmak ve ‘hak etti- hak etmedi’ muhasebesi yapmaktan hepimizin uzaklaşmamız lazım. Cezayı mahkemeler verir, bireyler vermez. Bu noktaya dikkat çekebilmemiz lazım. Cinayete kurban giden kadınların önemli bir kısmı boşanma aşamasındaki veya maalesef boşanmış kadınlar. Yani boşandıktan sonra da kurtulamıyor. Ömür boyu pranga. Benim vicdanım, bir kadına, bir çocuğa, bir insana şiddet gösterilmesini kabullenemiyor. Dünyanın neresinde ve kim olursa olsun.” dedi.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.