İstanbul’da 1 Mayıs: “Emperyalizme ve Faşizme Karşı Birleşik Devrimci Mücadeleyi Büyüteceğiz”

0
311

İstanbul’da yoğun yağan yağmura ve hava şartlarına rağmen on binlerce kişi 1 Mayıs’ta Kadıköy’de bir araya geldi.

İstanbul 1 Mayısı için Taksim’e çıkmaya çalışan sosyalistlerin yanında bir buluşma noktası da Kadıköy’de oldu. Sabah erken saatlerde Kadıköy’de toplanan sendikalar, siyasi gruplar, STK’lar ve gençlik grupları iki kol oluşturdu.

Bu yılki 1 Mayıs’ta kitle geçen yıllara göre çok daha fazlaydı. On binlerce yurttaş sabahın erken saatlerinde Haydarpaşa Gar tarafında ve Söğütlüçeşme tarafında toplandı. İşçi Emekçi Birliği bileşenleri ile yan yana duran Odak taraftarları, Genç Direnişçi ve Emekçiler Dayanışması’ndan insanlar da saat 10.00’da Söğütlüçeşme’de bir araya geldi.

Burada yan yana gelen halk hep birlikte halaylar çekti, sloganlar attı. Saat 11.30 gibi yürüyüş başladı. Kitle sloganlar ve marşlar ile Kadıköy Rıhtım’da bulunan otobüs duraklarının olduğu kısımdaki miting alanına yürüdü.

Odak 1 Mayıs’a, “Emperyalizme ve faşizme karşı birleşik devrimci mücadeleyi büyüteceğiz – Yaşasın 1 Mayıs” pankartı ile katılırken; Emekçiler Dayanışması, “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın emek mücadelemiz” ve Genç Direnişçi ise “Faşizme karşı direnişi büyütelim” yazılı pankartlar ile dahil oldu.

Alana giriş yapan kitlenin ardından miting başlatıldı. Mitinde İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına şu metin okundu:

Hepimizi buluşturan gün; işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü kutlu olsun!

Bugün bu alanda on binler buluştuk!

77, 89, 96 1 Mayısı şehitleri şahsında işçi sınıfının baskı ve sömürüden kurtuluş mücadelesinde ölümsüzleşenleri saygıyla anıyoruz. 96 1 Mayısı’nda ölümsüzleşen yoldaşlarımızın, kavga arkadaşlarımızın haklı ve onurlu davasını, bayrağını bugün bu meydanda dalgalandıran herkesi selâmlıyoruz.

2024 1 Mayısı’ndan bu yana geçen bir yılda direnişler hiç eksik olmadı. Şimdi bu alanda işçilerden öğrencilere, özgürlükleri için yürüyen kadınlardan inançları ve kimliklerini korumak için boyun eğmeyen halklara, doğasını ranta peşkeş çektirmemek için savunanlardan emeklilere direnenler bir aradayız.

Bir aradayız çünkü; bu alanı dolduran Mehmet Şimşek programıyla sefaleti büyüyenler, kayyumlarla iradesi gasbedilmeye çalışılanlar, savaş politikalarına vergileri akıtılanlar, yükseltilen milliyetçilikle birbirine düşman edilmeye çalışılanlar, depreme dayanıksız binlerce binanın olduğu kentte rant için Kanal İstanbul’la boğulmaya çalışılanlar, mahsulü, toprağı imha edilenler, havaya, suya, toprağa karışan siyanür ve kimyasallarla ölüme terk edilenler, niteliksiz eğitime mahkûm edilenler, MESEM’lerde ucuz işgücü olmaya zorlananlar, aile yılı denerek görünmez kılınmaya çalışılanlar, bizleriz, direniyoruz. 

Biz diyoruz ki, kazanmak mümkün dostlar. Artık böyle yaşamak istemiyoruz dediğimiz ne varsa, bu baskı ve karanlığı yaratan, kuşatan ve saldıran ne varsa yıkmak mümkün. Yeniyi, güzeli, insanca ve onurlu bir yaşamı kurmak mümkün.

Ay sonunu düşünmeden, “evim bir sonraki depremde yıkılır mı” diye kaygılanmadan, işten atılır mıyım korkusu yaşamadan, tacize-şiddete uğramadan, geleceğine dair endişelenmeden, savaşta olmadan, hapse atılıp rehin alınmadan yaşamak mümkün.

Tüm mümkünleri gerçeğe kavuşturacak şey, işte bugün işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde buluşan bu direnişlerin birleşmesidir. Her bir direnenin buluşup, birleşip, örgütlenmesi bize kazandıracaktır. Biliyoruz ve diyoruz ki örgütlü halkları hiçbir kuvvet yenemez!

Barış ve demokratik bir toplum, ancak işçi sınıfının ve tüm ezilenlerin birleşik mücadelesiyle mümkün olacaktır. Savaş politikalarına, milliyetçilikle körüklenen düşmanlıklara ve halkların iradesini yok sayan baskı rejimlerine karşı, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik temelinde, herkesin kimliği, inancı ve kültürüyle özgürce var olduğu bir arada yaşamı savunuyoruz. 

Savaşın ve sömürünün değil, dayanışmanın ve adaletin hâkim olduğu bir demokratik toplum için mücadele ediyoruz. Bu meydanda buluşan bizler, barışın ve demokrasinin teminatı olarak örgütlü gücümüze güveniyoruz.

Sermaye düzeninin ve onun dümenindeki AKP-MHP iktidarının topyekûn saldırılarına karşı topyekûn direniş tek çıkış yolumuzdur. Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır. İşçileri, emekçileri, kadınları, öğrencileri, halkları bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Süren ve gelişen direnişler Saray’ın korkusunu büyütmektedir. Boykottan greve direnişin tüm eylemleri bu ucube düzeni sarsmaktadır. Biz bu gücümüzü sınıfımızdan alıyoruz. Biz işçi sınıfıyız, yaşamı üretenleriz. Bu gücü bilerek, bu gücü kuşanarak genel grev genel direnişi örgütlemek, sendikalı-sendikasız tüm işçileri, tüm direnenleri bir mücadele seferberliğiyle sermayenin egemenliğini defedecek sürekli, kararlı, örgütlü bir direnişi yaratmak ellerimizdedir. 77 1 Mayısı’ndan 96 1 Mayısı’na kavgada ölümsüzleşenlere ve tüm insanlığa karşı sorumluluğumuz fabrikalarda, işyerlerinde, hayatın olduğu her yerde sınıf kavgasını büyütmek, geleceğimize sahip çıkmaktır.

Karanlığı dağıtacak güç örgütlü işçi sınıfıdır. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sosyalizm!

Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.