Eğitim ve Dayanışma Hareketi Derneği olarak İsveç’in üç büyük kenti Stockholm (9 Mart), Göteborg (10 Mart) ve Malmö’de (11 Mart), Abdal Haluk Tolga İlhan ve Hakan Vreskala ile konserler düzenledik. Konserlerde çok başarılı sanatçıları izledik, özellikle Göteborg ve Malmö’de coşkulu halaylar çektik. Sunucularımız başarılıydı ve çok beğenildiler. Konserlere Eğitim ve Dayanışma Hareketi Derneği adına Hamza Yalçın arkadaş tarafından hazırlanan mesajımız her üç şehirde de alkışlarla karşılandı. İzleyiciler konser etkinlikleri hakkındaki beğenilerini ilettiler.
Derneğimiz kurulduğundan bugüne kadar çok sayıda etkinlik yaptık. Eylemler, salon toplantıları, yılsonu eğlenceleri, kahvaltılar, tiyatro gösterisi vs. Ancak en büyük etkinliğimiz bu konser çalışmalarıydı. Çünkü ilk kez üç büyük şehirde birden yoğun çalışmalar yürüttük. Ekip olarak iyi bir çalışma yaptığımızı ve emeklerimizin karşılığını -maddi olarak açıklarımız olsa da- önümüzdeki süreçteki çalışmalarımız açısından aldığımızı düşünüyoruz. Fiili olarak yeni kurulmuş bir dernek olmamız sebebiyle yaptığımız etkinliklerde maddi destek, salon yardımı vs. alamıyoruz. Ancak bunları aşmak belki de çalışmanın en kolay tarafıydı.
Konser çalışmaları sırasında ve konserlerde elbette zorluklarla karşılaştık. Var olan bazı çevrelerin üstü örtülü de olsa gösterdiği grupçuluk ve rekabet anlayışı ile AKP’li kesimlerin tepkisi açıkça karşımıza çıktı. Gerek sosyal medyada gerekse konser sırasında AKP’lilerin sözlü saldırıları oldu. Stockholm’de konser salonuna AKP yanlıları geldi. Salonda “Erdoğan’ın Savaşına Hayır!” dediğimiz pankartı kaldırmamızı istediler. Pankartları kaldırmayacağımızı istiyorlarsa gidebileceklerini söyledik. Orada ve sonrasında sosyal medyada tehditler savurdular. Yaptıkları ile bizleri susturup, engelleyeceklerini sansınlar. Bizler ülkemizin daha yaşanabilir olmasını istediğimizi, savaşın-sömürünün olmadığı başka bir dünya hayalimizi her koşulda söyleyeceğiz. Konser çalışmaları sırasında çok sayıda şehirde yeni yeni insanlar tanıdık, destek olup moral veren de oldu moral bozan da. Bizim için esas olan yeni ilişkiler kurmak, var olan eski dar çevreden kurtulmaktı. Konser çalışmaları sırasında bunu aştığımızı düşünüyoruz.
Derneğimizin 11 Mart 2018 Malmö konserinde Hamza Yalçın arkadaş tarafından yapılan konuşmanın metni aşağıdadır:
Merhaba,
Biz Eğitim ve Dayanışma Hareketi Derneği’yiz. Sizlere kısaca kendimizi tanıtarak ne istediğimizi açıklayacağım. Eğitimden kastımız sınıflı toplumun verdiği önyargıların birbirimizin yardımıyla farkına varmak ve onlardan birbirimizin yardımıyla kurtulmak ve böylece daha umutlu ve daha güçlü insanlar olacak şekilde değişmek ve değiştirmektir. Toplumda bize öğretilen bencillik bizi yalnızlaştırıyor, rekabetçilik bizi birbirimize karşı düşmanlaştırıyor. Aslında mutlu ve güçlü olmak istediğimiz halde bencillik ve rekabetçilik yüzünden mutsuz, umutsuz ve çaresiz durumlara düşüyoruz. Eğitim ve Dayanışma Hareketi yalnızlaştırılmaya ve güçsüzleştirilmeye, umutsuzlaştırılmaya karşı bir mücadele hareketidir. Birbirimize hava kadar, su kadar ihtiyacımız var. Bireysel ve toplumsal dertlerimizin asıl kaynağı insanların birbirine karşı sorumsuz hale gelmesidir. Dertlerimizin esas çözümü, mutluluğumuzun ve gücümüzün asıl kaynağı birliğimiz ve dayanışmamızla BİZİZ, BİRBİRİMİZİZ!
Bu konseri barış ve dostluktan yana insanlar olarak birbirimizi görelim, birbirimizi daha iyi tanıyalım, birlikte bir dostluk havası soluyabilelim diye düzenledik. Bölüneceksek ve kutuplaşacaksak birbirine yabancılaşmış ve rakip bireyler olarak bölünmeyelim. Göçmen-İsveçli, Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi bölünme ve kutuplaşmalar yerine ezilenler ve ezenler olarak; özgürlükten, barıştan ve dostluktan yana insanlar ile özgürlüğün, barışın ve dostluğun düşmanı insanlar olarak bölünelim ve kutuplaşalım. Biz kesinlikle barışın, özgürlüğün ve direnişin tarafındayız. Evet, biz ezenlere karşı ezilenlerin; Erdoğan’ın ordusu, ÖSO çeteleri, Özel Harekat’ı ve korucuları tarafından kuşatılmış ve direnen Afrin halkının safındayız! Biz Erdoğan tarafından işgal edilmiş olan ülkemiz Türkiye’nin ve tutsak edilmiş halkımızın safındayız!
Bu konser daha iyi bir İsveç, özgürlük ve barışın hakim olduğu bir Türkiye, Ortadoğu ve dünya yaratmak yolundaki niyetlerden ve adımlardan biridir. Buna siyaset deniyorsa biz böyle bir siyasetin arkasındayız. Herkese de tavsiye ederiz.
Eğer bu konuda tavırsız ve pasif kalırsak çok büyük sorunlar yaşarız. İsveç’te ırkçılık gelişiyorsa bunun en önemli sebebi bizim bireyler, dinler, milliyetler temelindeki bölünmüşlüğümüz ve pasifliğimizdir. Biz özgürlükçü ve eşitlikçi bir anlayışla dayanışma halinde karşı durabilirsek ırkçılık ve yabancı düşmanlığına geçit vermeyiz. Biz birbirimize sırtımızı dönmek yerine birbirimize karşı sevgi, saygı ve sorumluluk temelinde dayanışma içinde olabilirsek gençlerimiz bunalımlara, uyuşturucu ve çeteleşme batağına düşmez. Biz barıştan ve dostluktan yana aktif bir güç oluşturabilirsek kimse Türklerle Kürtleri, Alevilerle Sünnileri birbirine düşman edemez. Eğer Ortadoğu’da ve dünyada IŞİD gibi bir zulüm aygıtı çıktıysa biz barıştan yana insanlar olarak kendi özel sorunlarımıza kapanarak bir güç olamadığımız ve meydanı boş bıraktığımız içindir. İsveç’te sağcılık gelişiyorsa bu, ilerici insanlar olarak en çok bizim kabahatimizdir. Türkiye’de dünyanın başına bela bir diktatör çıktıysa bu en çok bizim kusurumuzdur. Birbirimize sırtımızı dönersek dertlerimiz artar. Ama yüzümüzü karşılıklı sevgi, saygı, sorumluluk ve dayanışma ile yani gerçekten insanca birbirimize dönersek zorluklara karşı gücümüz, yaşama sevincimiz artar. Acılar ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalır sevinçler ve mutluluklar paylaşıldıkça artar.
Çok emek isteyen bu buluşmaları İsveç’te fedakarca ve aktif çalışan ekibimiz hazırladı. Konserlerin hazırlık sürecinde çok iyi insanlarla bir araya geldik. Onlarla ileriye yönelik konuştuk. Umudumuz arttı. Eğitim ve Dayanışma Hareketi Derneği olarak İsveç’in her yanını gezerek, bütün iyi insanlarla görüşerek barış, birlik ve dayanışma yolundaki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sizlerden fedakar ve çalışkan ekibimize destek olmanızı bekliyorum. Zorluklara teslim olmayıp birlikte mücadeleye devam ederek daha güçlü hale geleceğiz.
Umutlu olalım, umutlu olalım, umutlu olalım!
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.