Kılıçdaroğlu toplantıda genel başkanlığı hangi şartta bırakacağını açıkladı

0
341

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, CHP içindeki ZOOM krizinden sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir araya geldiği belediye başkanları toplantısını köşesine taşıdı.

Saymaz’ın aktardığına göre toplantıda ZOOM krizi nedeniyle İmamoğlu ve Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu arasında bir tartışma yaşandı. Kerimoğlu, İmamoğlu’nu “ahlaksız” diye eleştirirken; İmamoğlu ise Kerimoğlu’nun “sokakta dolaşamadığını” belirtti.

Toplantıda Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlık hangi şartta bırakacağını da açıkladı. Saymaz’ın ilgili köşe yazısı şu şekilde oldu:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün partinin genel merkezinde belediye başkanlarını topladı.

Bu toplantı, ‘Zoom’ krizinden sonra Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun biraraya geldiği ilk buluşma olması bakımından önem taşıyordu.

Çanakkale’nin Bayramiç Belediye Başkanı Mert Uygun, ilk ve en eleştirel konuşmayı yapan isim oldu. Uygun, Kılıçdaroğlu’ndan çekilmesini istedi ve şunları söyledi:

‘Böyle devam edemeyiz. Ben bir dönemdir başkanım, bir daha da aday olmayacağım. 15 yaşındaki kızıma cevap veremiyorum. Ben böyle düşünüyorsam siz de düşünmelisiniz. Olmadı, yapamadınız. Çekilin.’

Fındıklı da değişim istedi

Sonra da Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu konuştu.

Çervatoğlu, değişim talep ederek, şöyle dedi:

‘Ben ilçemde yüzde 60’la kazandım. Ve 46 yıl sonra Rize’den milletvekili çıkardık. Ancak başarısız olduk. Bu toplantı daha önce olmalıydı. Bütün bunları konuşmamız gerekiyordu. Yenildik, siz de kabul edin. İki kişiden birinin oyunu aldığımızı söylüyoruz. Ama sokakta yüzde 3’lük parti moraliyle geziyoruz. Değişim kaçınılmaz. Değişimin kendisi ideolojik ve politik olmalıdır. Lider de dahil değişim gerekiyor.’

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de

‘Partinin yönetim anlayışında toparlanma şart. Delege seçimlerinde her yerde parti ikiye bölünmüş. Derhal müdahale edilmeli. Ortak listelerle yola devam etmeliyiz. İttifak kuramazsak zorluk yaşayacağız’ diye konuştu.

İmamoğlu: Nesi etik değil?

Son söz, isteği üzerine Ekrem İmamoğlu’na verildi. İmamoğlu, görüntüleri sızan toplantıya “Etik dışı” dediği için  Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, şöyle devam etti:

‘Etik dışı bulmanızı hiç kabul etmiyorum. Etik dışı olan nedir? Biz partililer olarak içimizde konuşmayacağız da kiminle konuşacağız? Ben bir daha bir seçimde ikinci parti olmayı içime sindiremem. Siz de hak etmiyorsnuz.’

İmamoğlu, seçimden sonra 29 ve 30 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’nu aradığını ve 1 Haziran’da randevu aldığını söyledi. Kılıçdaroğlu’nun ‘Değişim başlatacağız’ dediğini kaydeden İmamoğlu, yalnızca MYK’nın görevden alındığını vurgulayarak, ‘Bu mu değişim?’ diye sordu.

İmamoğlu, şunları söyledi:

‘Örgütten gelen insanım. İlçe başkanıyken ilçenin sorunlarını konuşurum. Biz ülkeyi değiştirmek için bir sürece girdik. Elbette Türkiye’nin sorunlarını konuşacağım. İnsanlar umutsuz. İnsanlara ne diyeceğiz? Neyi değiştirmeyi taahhüt edeceğiz? İnsanlar bize güvenmiyor. Bunu sorgulamak gerekmez mi? Halka umut veremezsek yerel seçimde hüsrana uğrarız. Değişimi ve eksiklikleri konuşmadan sadece AK Parti’yi kötüleyen bir süreçle gidilecek dilde ben yokum.’

CHP MYK üyesi ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, araya girip konuşma süresinin dolduğunu belirterek, ‘Lütfen toparlayın” dedi. İmamoğlu da “Toparlamayacağım. Buraya konuşmak için geldik. Aile içinde konuşacağız’ şeklinde yanıt verdi.

İmamoğlu-Kerimoğlu kavgası

Ardından da Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu söz aldı. Kerimoğlu, zaten bir süredir gerilim yaşadığı İmamoğlu’nu hedef alarak, şöyle dedi:

“Sizi koltuğa genel başkanımız oturttu. Siz seçimi tek başınıza kazanmadınız. Zoom toplantısı yapmak ahlaksızlıktır. Seçim kampanyasında ‘Ben Cumhurbaşkanı adayı değilim’ demeyenler suçludur. Önseçim yapılmasını istiyorum. Eğer  önseçim yapılırsa İBB başkanlığına adayım.”

İmamoğlu, sataşma üzerine oturduğu yerden şu karşılığı verdi: ‘Böyle bir üslup olmaz. Bana hitaben konuşamazsın. En az dört kez hakaret ettin. Aynen iade ediyorum. Ahlaksız, sensin! Bakırköy’de sokakta gezemiyorsun. Gelmiş burada konuşuyorsun.’

Halk TV’ye boykot

En son Kılıçdaroğlu konuştu.

‘Çok memnun oldum. Aile içinde konuşalım. Herkes birbirine söz söyleme hakkına sahip. Bizler üzülmedik mi sanıyorsunuz? Seçimi kaybettim, bir hafta eşimin yüzüne bakamadım. Kolay mıydı?’ dedi.

Kılıçdaroğlu, değişim tartışmalarına da girerek, şöyle konuştu: ‘Genel başkanlık yükünü taşıyabileceğine inanacağım, CHP’nin ilkelerine bağlı partiyi ileri götürebilecek ve geçmişi temiz birisi olsa yarın bırakırım. Kurultayda ne yapılması gerekiyorsa yapılır. Ortada bir kayıp var. Ama hepten başarısızlık saymak doğru değil.’

Kılıçdaroğlu, başkanlardan Halk TV ile yapılan tüm anlaşmaların sonlandırılmasını istedi. Halk TV’de sürekli CHP’nin eleştirildiğini savunarak, ‘Bundan sonra Halk TV’yle kimse çalışma yapmasın” dedi. Toplantıdan sonra CHP, Halk TV ile 1 Ocak 2023’te imzaladığı sözleşmeyi sonlandırdı.

Akşener: Benim mutabakattan haberim yoktu

Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ’la 28 Mayıs öncesi İçişleri dahil üç bakanlığı ve MİT’i verdiğine ilişkin gizli mutabakat İyi Partililer tarafından sertçe eleştirdi.

Bunun üzerine Özdağ, Akşener’in 24 Mayıs günü yaptığı ‘Biz Kılıçdaroğlu’na İnce, Özdağ ve Oğan’la ilişki kurma ve onların talepleriyle ilgili tutum alma konusunda yetki verdik. O yetkisini kullandı” şeklindeki açıklamasının videosunu sosyal medyada paylaştı. Zafer Partisi lideri, Akşener’in bu mutabakattan haberdar olduğunu ima etti. Ayıca eski İyi Parti Milletvekili Aytun Çıray da aynı iddiayı yineledi.

Ben de dün basın danışmanı Murat İde aracılığıyla Akşener’e  Özdağ ve Çiray’ın bu iddiasını sordum.

Akşener, danışmanı üzerinden verdiği yanıtta, gizli mutabakattan haberdar olmadığını, yalnızca kamuoyuna yansıyan yedi maddelik mutabakatı bildiğini söyledi.

Akşener, şöyle dedi:

‘Kılıçdaroğlu’nun açık ya da örtülü mutabakat yapma yetkisi vardı. Bu yetkisini kullanır ya da kullanmaz. Kemal Bey partisine düşecek bakanlıklar hakkında istediği gibi tasarrufta bulunur. Bu yalnızca iki genel başkanı ilgilendirir. Ancak biz aramızda bakanlıkları bölüşmemiştik. Dolayısıyla henüz bakanlıkları konuşmadan İçişleri ya da şu bu diye bakanlıkların adını koymak yanlış olmuştur. Hangi bakanlık hangi partide olacak, bunlar konuşulmadan bakanlıkları dağıtmak isabetli olmamıştır.’

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.