CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla, paylaştığı enflasyon verileriyle eleştirilerin odağı olan TÜİK’ten randevu istediğini ancak geri çevrildiğini duyurdu.
Kendisine randevu verilmeyen Kılıçdaroğlu, ardından TÜİK’in resmi sosyal medya hesabını etiketleyerek yaptığı paylaşımda, “Saat 11.00’de geliyorum, haberiniz olsun” ifadelerini kullandı.
HaberGlobal’de yer alan habere göre, Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e gideceğini duyurmasının ardından TÜİK’te güvenlik görevlileri kapıları kapattı. Güvenlik görevlileri, randevusu olmayanların içeri alınmayacağını aktarırken, gazetecilerin “Kılıçdaroğlu gelecek içeri almayacak mısınız” sorusuna, “Randevusu yoksa alınmayacak” yanıtının verildiği belirtildi.
Ardından TÜİK’e giden Kılıçdaroğlu ve CHP heyetine ise kapılar açılmadı. TÜİK önünde açıklama yapan Kılıçdaroğlu, TÜİK’in bir devlet kurumu değil Saray kurumu haline dönüştüğünü belirterek şu açıklamayı yaptı:
“TÜİK, Cumhuriyet’in önemli kurumlarından birisidir. Bu kurumun rakamları vatandaşlarımızı etkilemektedir. Siyasal partiler, sosyal çevreler, politikalar oluşturur ve düşüncelerini paylaşır. Dün randevu istedik, gelen arkadaşlarımın tamamı, geçmişinde ekonomide çalışan arkadaşlarımız. Sağlıklı ve tutarlı bilgiler almaya geldik. Randevu verilmediğini, kabul edilmeyeceğimizi söylediler. TÜİK’in internet sitesinde, bilgi almak istiyorsanız, merkez teşkilatımıza başvurabilirsiniz, merkez teşkilatımıza gelebilir veya bölge müdürlüklerimizden bilgi alabilirsiniz…
Biz de, davete uyarak geldik bilgi almak istedik. Bu tablo, aslında Türkiye’nin geldiği tabloyu göstermektedir. Bu bilgilerin nasıl toplandığına dair açıklamalar, ana muhalefet partisine yapılmak istenmiyor, kapılar kapanıyor. Böylesine bir tabloyu hiçbir zaman görmedim.
Burası, enflasyon oranlarını açıklıyor. Bugün açıklanan rakamlar güven vermiyor. Enflasyon, burası güven vermediği için bir grup akademisyen de rakamlara bakıyorlar, bilgiler topluyor. Burası 3,51 hesaplıyor onlar 9,51 hesaplıyor. Milyonlarca işçinin hakkını korumak, emeklinin hakkını, memurun hakkını korumak benim temel görevimdir.
Eğer TÜİK, rakamları küçültüyorsa, memura daha az vereceğim, işçiye daha az vereceğim anlamına geliyor. Ben sessiz kalırsam, o zaman ben niye siyaset yapıyorum. Burayı gelişimin nedeni, milyonların hakkını savunmak. Bu verileri nereden aldınız diye soracaktık.
TÜİK bir devlet kurumu olmaktan çıkmıştır, bir Saray kurumu haline dönüşmüştür. burası artık bir devletin kurumu değildir. TÜİK’te çalışan arkadaşlar hepinizin tabi olduğu devlet memuru kanunlarıdır. Şu binada oturanlar unutmasın, oturduğunuz binalar vatandaşın parasıyla ödediği vergilerdir. Onlar sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunmuyorlar. Bu tablonun, cumhuriyet tarihinde önemli bir nokta olduğunun farkındayım. Devleti oluşturan kurumlar, talimatla görev yapıyorsa kendileri suçludur. “
