Gülmen ve Semih Özakça 121 gündür yaşamla ölüm arasında açlığa karşı direnirken, sağlık durumlarına ilişkin geldikleri kritik aşamayı ziyaretlerine giden CHP milletvekili Zeynep Altıok ile paylaştılar. Günden güne eriyen Nuriye ve Semih’in sağlık durumları kötüleşiyor. AKP iktidarının işlerinden ederek açlığa ve ölüme mahkum ettiği Nuriye ve Semih, içinde bulundukları koşulların hayatlarını daha da tehlikeli hale getirdiğini belirtiyor.
Nuriye Gülmen’in paylaştığı bilgiler şu şekilde: “Bizim direnişimiz bizim yaşamımıza dönük olduğu için sadece bizimle ilgili algılanıyor ama öyle değil. KHK’lara karşı, yapılan tüm haksızlıklara karşı yapıyoruz bu eylemi. Direnişimiz bir zorunluluk. Karşımızda uzun süredir çok çeşitli aygıt ve yöntemlerle kullanılan baskı var. Başka çare kalmadığı için bir zorunluluk oldu bu direniş. Biz biliyoruz neyle karşı karşıya olduğumuzu. Karşımızda duvar olduğunu biliyoruz. O duvarı yıkacağız. Daha çok direniş, etkili bir direniş gerekiyordu. Sesimizin duyuluyor olduğunu görüyoruz. Kitlelerin de desteği yanımızda. Bu destek ve artan talepler iktidarın endişe etmesine neden oluyor.
Hapishane koşullarında hayatımı devam ettirebilmem mümkün gözükmüyor. Hijyenik koşullarda olmam ya da serbest bırakılmam gerekiyor. Havalı yatak talebim yerine getirilmiyor. Kendi olanaklarımla boyunluk yaptım zayıflayan boyun kasım için. Simit yastıkta oturuyorum. Kemiklerim batıyor, çok fazla kas erimesi yaşadığım için çok fazla rahatsızlık çekiyorum. Çok fazla ağrım var ve artıyor.”
Semih Özakça ise kendi doktorlarına görünmek istedikleri yönündeki taleplerinin umursanmadığını belirterek şunları ifade ediyor:
“Psikolojik bir baskı uyguluyorlar. İnsanları umutsuzluk ve çözümsüzlüğe itmeye çalışıyorlar. İktidar çok tedirgin. İki üç günde bir doktor gönderiyorlar. Gardiyanlar ve müdürler sık sık bizi izliyor. Belli ki talimat almışlar, sağlığımızın kötüye gittiğinin farkındalar. Benim talebim net bizi kendi doktorlarımız ya da bağımsız doktorlar görsün. Bu yerine getirilmeli. İki kere başvurduk bizim hekimler bizi görsün diye ancak olumlu yanıt alamadık.”
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden atılan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, Ankara Yüksel Caddesi’nde İnsan Hakları Anıtı önünde aylarca süren direnişlerinin ardından, AKP iktidarınca tutuklanmışlardı.
Sonraki günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nuriye ve Semih için “terör örgütü üyesi” olduklarını söylemişti.
Bir süre önce de Nuriye ve Semih’in avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvuru, kör vicdanlar tarafından reddedilmişti.
07.07. 2017
Odak Dergisi
