ODAK’tan: Kaşıkçı Cinayetinin Düşündürdükleri

0
1700

Kim bilir bir süredir kaç insan Kaşıkçı’nın öldürülmesi haberleri nedeniyle derin üzüntüler içindedir. Olay kim bilir kaç insanı ağlatmıştır! Fakat Kaşıkçı ardından ağlanacak birisi değil ve olay dünya çapında bir iktidar kavgası.

Cinayet Erdoğan hükümeti tarafından ifşa edildi. Haberler hükümet yetkilileri tarafından önce Batı basınına verildi. Şimdilerde yandaş basın haberi vermekte öne geçmiş durumda.

Suudi ailesinin Arabistanı anlamına gelen Suudi Arabistan dünyada şeriatçı örgütlerin baş finansörü olarak gösterilmektedir. Bu hain yönetim ABD emperyalizmi ve İsrail’le yakın işbirliği içinde İslamiyeti gericileştirmekte ve din adına dünyaya bela yağdırmaktadır.

Türkiye’deki Suudi konsolosluğunda öldürülen Kaşıkçı da ne yazık ki kendisini öldürdüğü bilinenler kadar kirli bir insandır. Pis istihbarat örgütlerine çalışmıştır, Müslüman Kardeşler adlı gerici örgüt yanlısıdır; AKP iktidarının müttefiki ve Suriye’ye kanlı saldırının suç ortağıdır.

Öyle görülüyor ki AKP önleyebileceği bir cinayetin önünü açmıştır. Çünkü Kaşıkçı konsolosluğa giderken Suudi yetkililere hiç güvenmediği için Erdoğan’ın uzun zamandır danışmanlığını yapan ve aynı zamanda Kaşıkçı’nın dostu olan Yasin Altay’dan tedbir almalarını istemiştir. Erdoğan iktidarı ise önleyebileceği bir olayı kendi çıkarları yönünde idare ederek, şu dönem en büyük rakiplerinden birisi haline gelmiş olan Suudi rejimini köşeye sıkıştırmaya ve hatta değiştirmeye çalışıyor. Yandaş gazetecilerden Abdülkadir Selvi “Kaşıkçı nasıl öldürüldü, o an neler yaşandı?” başlıklı yazısını (Hürriyet 22 Ekim 2018) Suudi hanedanlığının başına Prens Salman’ın gelmesini önleyelim, mesajıyla bitiriyor.

Bu olay Suriye veya İran konsolosluğunda meydana gelseydi ABD emperyalizmi ne yapardı dersiniz? Asılsız iddialara dayanarak ve hiç bir araştırma yapmaksızın Irak’ı işgal eden, Libya’yı mahveden ve kaç kez Suriye’yi bombalayan ABD şimdilerde ne kadar serinkanlı görünüyor! Dünyaya özgürlük ve insan hakları dersi veren ABD iktidarı, ülkesine sığınmış olan Kaşıkçı’nın öldürülmesini açıklığa kavuşturmak ve adalet aramak yerine olayı kendi lehine kullanmaya çalışıyor. Egemen güçler insanı böyle satarlar… Trump ve İsrail, cinayet nedeniyle durumu sıkışmış olan Suudi yönetimi daha çok kendine bağlamaya çalışıyorlar.

Avrupa ülkeleri olaydan yararlanarak insan hakları söylemiyle ABD vesayetine karşı seslerini yükseltiyorlar. AB ülkelerinin olay karşısındaki eleştirileri insan haklarına hizmet etmek için değil kendi çıkarları içindir.

İran uzun süredir sessiz kaldı, çünkü rakiplerinin birbirine girmesine yardımcı olmak için sessiz kalmayı daha uygun gördü. Rusya her olayda olduğu gibi bu kez de Batı blokunu ve onun müttefiklerini parçalayarak kendi egemenliğine yer açmak için uğraşıyor.

Kaşıkçı gibi kirli bir insanın ölmesi duygulu insanları üzdü ve kızdırdı. Konsolosluk binası gibi bir yerde bile cinayet işlenebileceğine tanık olduk. Devletlerin insanların canlarını savunacak yerde nasıl sadece kendi çıkarlarını savunduklarına şahit olduk.

Bu ibret verici olayda dikkat çeken bir gelişme eskinin suç ortaklarının şimdi birbirlerine düşmüş olmasıdır. Ortadoğu’ya saldırıyı başlatan ittifak bölünüyor ve dünyanın düzeni sarsılıyor. Yakın zamana kadar halka karşı birlikte yer alan AKP ve Cemaat şimdi düşman kamplardalar. Erdoğan ayrıca ABD ve AB ile eskisi kadar dost değil ve hatta Suudi Arabistan ve BAE devletleriyle bozuştu. Birbirlerine düşüyorlar.

Bu durum Türkiye’de muhalefetin gelişmesi için çok elverişlidir. Ancak Türkiye’de mevcut koşullarda burjuva muhalefetinin gelişmesi zayıf ihtimaldir. Çünkü hem Erdoğan o alanı ot bile bitmez hale getirdi hem de burjuva muhalefeti çok korkak. Umutsuzlara neredeyse tek umut olabilecek bir devrimci hareketin gelişme olasılığı daha çok önem kazanmış durumda. Ne var ki Türkiye solunun kendisinin umuda ihtiyacı var. Sol hem umut ve mecal sıkıntısı yaşıyor hem de iktidar tarafından bölünüyor ve bölünmüş durumda tutuluyor. Çıkış yolu bulmak için her grupta çözüm arayışları var ama bunlar birbirini destekleyecek şekilde geliştirilemiyor. En büyük sorun da irade sorunu.

Gözleyi gözleyi gözüm dört oldu/ Alim ne yatarsın günlerin geldi!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.