Etiket: Ömer Yazgan
Ömerler nezdinde Ocak ayında yitirdiğimiz değerlerimizi İstanbul’da andık
17 Ocak 1981 yılında kaybettiğimiz Metin Adil Toraman ve Ali Aktürk ile 29 Ocak 1983 yılında idam edilen arkadaşlarımız Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz nezdinde Ocak ayında yitirdiğimiz değerlerimizi andık.
Anma, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda bulunan Metin Adil Toraman'ın mezarı başında gerçekleşti.
Anma programı, Ocak ayında yitirdiğimiz...
Bu karanlığa teslim olmayacak, sosyalizmin zaferi için mücadeleye devam edeceğiz!
24-26 Ocak tarihinde Almanya Münster'de Odak Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdiğimiz Eğitim ve Dayanışma Hareketi (EDH) dönem toplantımızın ikinci gününde Ocak ayında yitirdiklerimizi andık. Slayt gösterimi ile başlayan anmada aşağıdaki metin okundu:
Devrimciler olarak özgürlükten, adaletten, emekten ve dayanışmadan yana bir gelecek için mücadele ediyoruz. Saflarımızdaki bilinç bulanıklığı, güçlerimizin dağınıklığı ve örgütlülüğümüzün zayıflığı ne yazık ki...
Anıları devrimcileri birleştirsin!
Hamza Yalçın
62 yıl arayla 28/29 Ocak tarihinde gerçekleşen iki devrimci kıyımı Türkiye’de iki büyük tarihsel yön değişmesine denk geldi. Sosyalist hareket, gelişme için en büyük fırsatlara sahip olduğu bu iki dönemde de ağır yenilgiler aldı. Bu yazıda Mustafa Suphiler ve Ömerler nezdinde devrimci kahramanları anarken bu iki dönemi gözden geçirerek günümüze bakacağız.
Mustafa Suphiler, Ömerler ve geçmişten ders çıkarmak
Hamza Yalçın
28/29 Ocak gecesi (1921) Mustafa Suphi ve on dört yoldaşının katledildiği gündür. 28/29 Ocak gecesi (1983) dört devrimcinin (Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz) birden idam edildiği tarihin yıl dönümüdür. Devrim yolunda düşen kahramanları anmaktaki amacımız, onların mücadelesinden devrimci dersler çıkarmaktır.
İhtiyatsızlığın kurbanı oldular
Mücadele yolunda ölenler mücadele içinde yaşatılmalıdırlar
Hamza Yalçın
Türkiye devrimci hareketinin kurucu lideri Mustafa Suphi ve yoldaşları, on beşler, 1921 yılının 28-29 Ocak gecesi burjuvazinin çeteleri tarafından Karadeniz sularında katledildiler. 1983 yılının 29 Ocak şafağında dört devrimci, askeri faşist cunta tarafından idam edildi.
Bu iki dönem Türkiye’deki gidiş üzerinde çok büyük etki yaptı. Günümüzden geçmişe bakıldığında devrimcilerin...
Bir 78’linin bakışıyla sosyalist hareketimiz
Hamza Yalçın
Geçtiğimiz ayda çok tartışılan Ekim Devrimi’nin Türkiye’deki son büyük dalgası muhtemelen 78’liler kuşağıdır. Bu yiğitler kuşağından aktif mücadelenin hala içinde devrimciler var. Ekim Devrimi’nin sınıfsız, sömürüsüz dünya özlemini nasıl gerçekleştirebileceğimizi düşünürken kendi dönemimden hareketle bir değerlendirmeyle başlamak istedim: Geriye baktığımda 1975 yılında katıldığım sosyalist hareket bugün nerede bulunuyor?
Erdoğan...
Afganistan aynasından Türkiye
Hamza Yalçın
Birçok yorumcu Afganistan ile Türkiye arasında paralellikler kurarken benim aklıma TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) ile ülkemin liberal ilerici, demokratları ve sosyalistleri geldi. Bu yazı “TSK ve halk dinciliğe neden teslim oldu?”, “Türkiye esaretten nasıl kurtulabilir?” sorularına yanıt arayacak.
Önce Afganistan’da yaşananlara kısaca bakalım.
Sayısı 200 bin...
Orhan Savaşçı’nın ardından
Hamza Yalçın
Bugün bir tarihsel şahsiyeti toprağa veriyoruz. Orhan Savaşçı ismiyle 1975 yılında orduda devrimci çalışmaya başladığımda karşılaştım. Mücadele ettiğimiz alanı daha iyi tanıyabilmek ve önümüzü daha iyi görebilmek amacıyla iddianameleri vb. kaynakları okuyarak bizden önceki devrimcilerin mücadelesini öğrenmeye çalışıyorduk.
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonucu 1984 yılında yurt dışına çıkıp...
Devrimci Kahramanların Anısına (*)
Hamza Yalçın
28 Ocak’ı 29’una bağlayan gece Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Karadeniz sularında katledilmelerinin 100’ncü; Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz’ün idam edilmelerinin 38’nci yıldönümüdür. Farklı yıllarda katledilen bu devrimcilerin ölüm günü tarihi tesadüf olarak 29 Ocak’a çıkan geceye denk geldi.
Aralarında 60 yıl olan her iki dönem...
Ölürken bile asaletinden kaybetmeyenlere – İnönü Alpat (Birgün)
Geçen hafta bıraktığım yerden devam etmek gerekiyor. Çünkü Ömer Yazgan’ın hayatı öyle bir yazının arasına sıkıştırılacak, küçücük bir paragrafla geçiştirilecek gibi değil. Adını zikrettikten sonra devam etmemek olmaz. Devam etmeli ki, geçen yazıda, öldürülmesi ile soldaki asaletinin ortadan kalkması arasında kurduğumuz rabıta anlam kazansın.
Polatlı’da geçirdiği okul yıllarında arkadaşları arasındaki lakabı “ekmek kafaydı”. Kafasının...