DİRENMEK ZORUNDAYIZ!
Ankara’da kıyımdan geçirildik. Yeni saldırlar yolda. Emekten, özgürlükten ve barıştan yana güçler olarak direnemezsek Afganistan’a, Irak’a ve Suriye’ye dönüşeceğiz.
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin ortaklaşa düzenlediği Emek, Barış, Demokrasi mitingine katılmak üzere değişik şehirlerden gelerek, Ankara Tren Garı’nda toplanmaya başlayan kitleye yönelik yapılan bombalı saldırının sorumlusu AKP iktidarıdır. Türkiye tarihinin gördüğü en büyük saldırıdır bu.
Yüzden fazla insanımızın yaşamına ve yüzlercemizin yaralanmasına malolan bu sadırı, 7 Haziran’daki seçimin hemen öncesinde Adana, Mersin ve Diyarbakır mitinglerinde yapılan bombalı saldırıların ve özellikle seçim sonrasında Suruç’ta yaşanan bombalı saldırının devamıdır. Gelişmeler benzeri saldırıların olacağına işaret ediyor.
ABD emperyalizminin Ortadoğu’ya saldırısı projesine eklemlenerek iktidara geldiler. ABD emperyalizmi ve Batılılar onları canla başla destekliyordu. Demokrasi getiriyoruz, söylemiyle Irak’tan sonra Suriye’yi de kan gölüne çevirdiler. Bütün pis işleri, şimdilerde can düşmanı ilan ettikleri, Gülen Cemaati ile birlikte tasarlayıp uyguladılar. Demokrasi, barış, özgürlük ve ahlak getireceklerdi; eskisinden beter bir dikta rejimi kurdular. Barış adına ülkemize iç savaşın eşiğine getirdiler. Özgürlük yerine kölelik ve ahlak adına da din istismarına dayanan bir hırsızlık düzeni kurdular.
Bir kısım sol güçleri dahi yedeklerine almışlardı. Kendilerine inanmayanları cuntcılıkla, Ergenekonculukla itham ediyorlardı. Ne mutlu ki bu güruhun niteliğini zamanında doğru tahlil ettik, görüşümüzü cesaretle savunduk ve onlara alet olmadık.
Onlar halka”Ya iktidarımıza teslim olursunuz ya da Suriye’deki gibi bir iç savaşa katlanırsınız!” ikilemini dayattılar. Bu dayatmalar 7 Haziran seçimi sonrasında da sürdü. Seçim sonrasında Erdoğan, Davutoğlu ve AKP adına açıklama yapan her yetkili, seçim sonrası tek başına iktidara gelemeyişlerinin bedelinin ağır olacağını açıklamışlardı. Türkiye şimdi mezhepsel ve etnik bir iç savaşla karşı karşıya.
Ama Türkiye’nin direnecek potansiyeli var. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Biz Direnişçiler halkımıza, ülkemize, Hareketimize, birbirimize ve insanlığımıza sahip çıkarak mutlaka direneceğiz!
Özgürlükten, barıştan ve demokrasiden yana bütün güçleri birlikte direnmeye çağırıyoruz. Katliamların hesabı sorulacak.
”Na mert ellerdir en sonunda bir bir kırılacak olan!”.
Sarayları da saltanatları da yıkılacaktır.
Dayanışma ve barış içinde özgürce bir arada yaşayacağımız bir ülke ve dünya kuracağız!
Odak, 11 Ekim 2015
