Türkiye’de ilk 8 ayda 1306 iş cinayeti

0
1038

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Ağustos ayındaki iş cinayetlerine ilişkin raporunu açıkladı. Rapora göre,“Ağustos ayında en az 208 işçi iş cinayetinde öldü. Sekiz ayda 1306 işçi öldü. Ölenlerin yedisi çocuk işçiydi ve tarım ile metal işkollarında çalışıyorlardı.”

Ayrıca raporda “Ağustos ayında 16 kadın işçi, 192 erkek işçi öldü. Kadın işçi cinayetleri tarım, kimya, tekstil, ticaret, metal, sağlık ve genel işler iş kollarında gerçekleşti. Ölen işçilerin üçü sendikalı. Sendikalı işçiler eğitim, yol ve güvenlik işkollarında çalışıyordu. Yedi çocuk işçi can verirken, çocuk işçi cinayetleri tarım ve metal işkollarında gerçekleşti. Ağustos’ta 9’u Suriyeli, 1’i Afganistanlı, 1’i Nepalli ve 1’i Özbekistanlı olmak üzere 12 mülteci işçi öldü. Ölen işçilerden 61’i, 51 yaş ve üstü emekçiydi.” ifadeleri yer aldı.

Salgın döneminde işçi sınıfına karşı işlenen suçların arttığına dikkat çeken İSİG’in açıklaması şöyle:

“Koronavirüs salgınının ilk zamanlarında ‘virüs zengin, fakir ayırt etmiyor’ deniyordu. Ancak görüldü ki salgın sonucu yüzlerce işçi hayatını kaybetti, binlerce işçi hastalandı. İşçilerin ailelerini ve emeklileri de ekleyince bugüne kadar salgından ölenlerin büyük bir çoğunluğunun işçi sınıfı olduğu gerçeği tüm çıplaklığı ile ortadadır.

• Salgın sonucu ölenlerin kimlik bilgilerine ulaşamıyoruz. Ulaşabildiklerimiz çok sınırlı sayıda ve yerel basın, işçilerin mesai arkadaşları-aileleri ve tabip odaları kaynaklı. Şu ana kadar tespit edebildiğimiz kadarıyla ‘EN AZ 224 işçi’ çalışırken Covid-19 hastalığına yakalanarak hayatını kaybetti.

(Resmi olarak 6472 ölüm açıklandı ve bu ölümlerin yaklaşık yüzde 10’una dair bilgimiz bulunuyor. 224 işçi ölümü de bu bilgi ışığında tespit edebildiklerimiz. Gerek bilgimiz olmayan resmi yüzde 90 ölüm gerek salgın sonucu ölen ama kayıtlara salgın olarak kaydedilmeyenleri de düşündüğümüzde salgının ortaya çıkardığı işçikırımının boyutlarını daha iyi anlayabiliriz. Bu duruma bir de işçi ailelerini ve emeklileri eklemeliyiz.)

• Fabrikalarda, şantiyelerde, işyerlerinde, tarlalarda… salgına karşı önlem alınmamaktadır. DİSK’in açıklamasına göre faal işçilerin salgına yakalanma oranı 3,2 kat fazladır. Sadece Vestel’de 7 işçi Covid-19 sonucu hayatını kaybetmiş, 1000 işçi ise hastalanmıştır. Diğer yandan ilk başta şantiyelerde başlayan ‘kapalı devre çalışma sistemi’ Dardanel’de resmi olarak somutlanmıştır. Amaç ne olursa olsun çarkların dönmesidir.

• Bu gerçeklere rağmen Covid-19, SGK Genelgesi ile iş kazası/meslek hastalığı olarak tanınmadı. İşçiler ve aileleri devlet tarafından da korunmasız bırakıldı.

• Salgın döneminde işçi sınıfına karşı işlenen suçlar arttı: Salgına karşı alınmayan önlemler, işsizlik, açlık ve artan iş cinayetleri… Emek hareketinin ana gövdesi de bu süreçte ‘bekle ve gör’ ve ‘kendini koruma’ politikaları benimsedi. Hatta milli-yerli ekonomiye zarar vermemek için Covid-19’u salt salgın olarak değerlendirme, iş kazası olarak görmeme gibi uçlara savrulan sendikal odaklar dahi bulunmaktadır.

Salgın koşulları önümüzdeki dönem daha da ağırlaşarak devam edecektir. Bizler; ‘İş Cinayetlerine, İşsizliğe, Açlığa, Güvencesiz Çalıştırılmaya ve Salgına Karşı: Direniş ve Dayanışma Yaşatır’ şiarını yükselterek meydana gelen işçikırımı’na dur demeliyiz.

Emeğin korunması yaşamın savunulmasıdır…”

İSİG’in raporuna göre, yılın ilk 8 ayında yaşanan iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı ise şöyle:

Ocak ayında en az 114 işçi,

Şubat ayında en az 133 işçi,

Mart ayında en az 113 işçi,

Nisan ayında en az 221 işçi,

Mayıs ayında en az 165 işçi,

Haziran ayında en az 188 işçi,

Temmuz ayında en az 164

Ağustos ayında en az 208 işçi öldü.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.