Hamza Yalçın
Devrimci eğitim ve Demokrasi Okulu
Öğrenme eylemine dayanan eğitim, değişmenin dinamiğidir. Dolayısıyla kendisini yenilemek ve toplumu değiştirmek isteyen bir devrimci hareketin öğrenme süreçlerine ve eğitime büyük önem vermesi gerekiyor. Eğitimin içeriği ve amacı gibi metotları da sınıfsaldır. Bu gerçekliği dikkate aldığımızda sosyalist solda sınıflı topluma özgü egemenlik ilişkilerinin yeniden üretilmesine yol açan geleneksel eğitim anlayışının sorgulanması ihtiyacıyla yüz yüze geliyoruz.
“Objektif” olduğu varsayılan görüşlerin “bilen ve öğreten” kabul edilen öğretmenlerden “bilmeyen” kabul edilen öğrencilere iletilmesine dayanan klasik öğretmen-öğrenci ilişkisi koşullandırmaya, nesneleştirmeye, manipülasyona ve dolayısıyla sınıflı toplumdaki egemenlik-bağımlılık ilişkilerinin yeniden üretilmesine hizmet etmektedir. Sosyalist hareketin devrimci amaçlarına ilerleyebilmesi onun ezilenleri nesneleştirmeye değil özneleştirmeye hizmet edecek eğitim, örgütlenme ve mücadele metotları geliştirmesiyle mümkün olacaktır.
Demokrasi Okulu bu amaca hizmet etmek için çalışan kurumlardan biridir. Bir süre önce Demokrasi Okulu’nu, katılımcıların gözüyle değerlendirdik. Bu yazıda söz konusu değerlendirmeleri tartışacağız. Önce Demokrasi Okulu çalışmasını biraz tanıtmak istiyoruz.
Demokrasi Okulu nedir?
Demokrasi Okulu sosyalist hareketi yakından ilgilendiren güncel sorunların tartışıldığı politik bir eğitim bir faaliyetidir. Bu faaliyet solda alternatif bir iletişim ve eğitim geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Demokrasi Okulu çalışmasında anlatanı ve dinleyeniyle tek yönlü iletişim yerine tarafların birbirini anlama çabası içinde ve iki tarafın birden aktif olduğu karşılıklı iletişim esas alınıyor. Demokrasi Okulu çalışmasında öğreten-öğrenen klasik öğretmen-öğrenci ilişkisine alternatif olarak bütün katılımcıların hem öğretmen hem de öğrenci konumunda birden olduğu eğitim ilişkisinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Bir konuda hazır görüşlerin sunulduğu propaganda ya da farklı görüşlerin birbirini alt etmeye çalıştığı polemik metotları yerine, tartışılan konular hakkında katılımcıların birbiri yardımıyla bilgilerini ilerletmeye, önyargılarını aşmaya, ortak ve daha ileri görüşlere ulaşmaya çalışması amaçlanıyor. Buna biz Paulo Freire’den (Ezilenlerin Pedagojisi) yararlanarak diyalog diyoruz. Demokrasi Okulu toplantılarına katılanların sadece tartışmacıları dinlemekle ya da konuşmacılara soru yöneltmekle yetinmeyip söz söylemeleri de bekleniyor.
Demokrasi Okulu elbette tecrübeli ve birikimli devrimcilerin ve tartışılan konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olan katılımcıların tecrübelerine ve bilgilerine ilgiyle yaklaşmayı ve onlardan faydalanmayı amaçlıyor. Bunu yaparken de diğer katılımcıların tecrübelerinin, bakışlarının değersizleştirilmesine ve onların pasifleştirmesine karşı önlem almaya çalışıyor. Tartışmalarda bütün katılımcıların bilgi ve tecrübelerine ve öğrenme çabalarına dayanan özgün görüşleri ve aktif düşünme çabasıyla ortak ve eleştirici sonuçlara ulaşılması amaçlanıyor. Bu yaklaşımla gençlerin ve kadınların düşünmeye, araştırmaya, söz söylemeye ve aktif olmaya teşvik edilmesi isteniyor. Tartışmaların önünü açacak soruların, bu kesimin aktifleştirilmesine yardım edecek şekilde hazırlanması gözetiliyor. Bu yaklaşımla, söz alma önceliği de gençlerde ve kadınlarda oluyor. Tartışmada hiç söz almamış ya da çok az söz almış olan katılımcılara da aynı yaklaşımla öncelikli söz veriliyor.
Öğrenme faaliyetine herkesin dayanışmacı yaklaşımla, alçak gönüllü yani birbirinin yardımıyla öğrenmeye ve değişmeye açık, birbirini anlama çabası içinde ve aynı zamanda devrimci bir eleştirici tutumla katılması isteniyor. Öğrenmek mücadele içinde değişmek ve değiştirmek içindir.
Demokrasi Okulu’nun çalışmalarına yukarıdaki anlayışla yardımcı olan bir çaba ve bir ekip var. Dikkatsiz bir bakışla kendiliğindenmiş gibi görünebilen bu çalışmanın belli bir pedagojik yaklaşım ve etkili bir irade olmaksızın 20 yıla varan bir süredir devam ettirilmesi olanaksız olurdu.
Bir sonraki toplantıda hangi konunun tartışılacağına, toplantıya kimin başkanlık edeceğine kural olarak bir önceki toplantıya katılanlar tarafından karar veriliyor. Seçilen başkan Demokrasi Okulu ekibiyle birlikte çalışarak tartışmayı kolaylaştırmak amaçlı sorular hazırlıyor. Sorular Demokrasi Okulu kolektifine sunuluyor. Bu kolektif Demokrasi Okulu’na ilgili ve sosyal medya platformunda bir araya gelmiş çeşitli sosyalist görüşlerden arkadaşlardan oluşuyor. Oradan gelecek cevaba göre sorular netleşiyor. Böylece bir etkinlik daveti hazırlanıyor, sosyal medya ve doğrudan temaslar yoluyla ilgi duyacak insanlara ulaşılmaya çalışılıyor. Toplantıya katılanların soruları toplantı sırasında da değiştirme hakları oluyor. Demokrasi Okulu kolektifinde yer alanlar tartışmaya hazırlık sürecinde konu hakkında edindikleri bilgileri ortak platformda birbirlerine sunuyor ve tartışmaya başlıyorlar.
Bütün bunlar kuşkusuz zaman vermeyi istiyor fakat Demokrasi Okulu kişilerin devrimci eğitime verdikleri bütün zamanı değil, onun küçük bir kısmını talep ediyor. Demokrasi Okulu kendisini günlük hayatın, mücadelenin ve eğitim faaliyetlerinin sadece bir parçası görüyor.
Değerlendirme ve tartışma
20 yıla yaklaşan bir süredir aksatılmaksızın devam ettirilen Demokrasi Okulu’nu katılımcıların bakışıyla görmek ve onların görüşlerinden esinlenmek amacıyla bir söyleşi/anket yaptık. Sorular şunlardı:
- Demokrasi Okulu’nun toplantılarına ne zaman ve nasıl katıldınız?
- Toplantıları aktif ve düzenli takip ediyor musunuz?
- Demokrasi Okulu’nun işleyişini (tartışma konusunun belirlenmesi, hazırlanması, aktif katılım ve yönetilmesi) nasıl buluyorsunuz?
- Konular hakkında uzman ya da derinlemesine bilgisi olmayan kişilere söz verilmesinin mantığı, amacı, yararları ve sakıncaları neler olabilir?
- Demokrasi Okulu tartışmalarında gençlere, kadınlara, toplantıda söz almamış katılımcılara öncelikle söz verilmesini nasıl buluyorsunuz?
- Katılımcılar birbirinin söylediklerini önemsiyor ve anlamaya çalışıyor mu? Tecrübeli ve bilgili devrimciler toplantılarda dikkatle dinleniyor mu? Konular hakkında bilgi ve tecrübeleri daha geride görünen katılımcılar konular hakkında kendilerine özgü bilgi ve yaklaşımlarını ifade edebiliyorlar mı? Sözleri dikkate alınıyor mu? Onların kendilerine özgü bilgilerinin tartışmalarda bir etkisi oluyor mu?
- Toplantılarda konular hakkında birlikte tartışarak daha sağlıklı bilgiler edinme yerine önceden belirlenmiş görüşlerin planlı bir şekilde katılımcılara empoze edildiğine şahit oldunuz mu?
- Demokrasi Okulu konulara ilginizi, araştırma ve sorgulama çabanızı etkiledi mi? Etkilediyse nasıl etkiledi?
- Tartışmalarda katılımcılar konular üzerindeki bireysel görüşleri temelinde mi yoksa siyasi grup veya şahsi bağları doğrultusunda mı tartışıyorlar?
- Tartışmaların söz düellosu halini aldığı oluyor mu?
- Demokrasi Okulu’nun gruplarla sınırlı olmayan bir devrimci yoldaşlık geliştirme çabasını nasıl buluyorsunuz?
- Tartışmada varılan sonuçların pratikte karşılık bulması çabasını nasıl buluyorsunuz? Daha iyi olması için neler önerirsiniz?
- Solda birliğe küçük de olsa sağlıklı bir katkı yapmayı amaçlayan bu tartışma faaliyetini önümüzdeki süreçte nasıl geliştirebiliriz? Bu konuda nasıl bir katkı sunabilirsiniz?
- Eklemek istediğiniz hususlar var mı?
Sorulara farklı devrimci görüşlere sahip, farklı yaşlardan ve cinsiyetlerden 10 arkadaşın cevaplarını aldık. Çoğu arzu ettiğimiz fakat bir kısmı birbiriyle karşıt hatta bir kısmı da arzu etmediğimiz yanıtlardı. Şimdi o yanıtların sadece bazılarını ileteceğiz.
Bir kadın arkadaş kadınlara söz alma önceliği verilmesinde kadınları zayıf kabul eden bir ayrımcılık gördüğünü belirtti ve bu tutumu eşitlik ilkesine aykırı buldu. Genç arkadaşlar toplantılara gençlerin daha çok katılması için gençlerin sorunlarına ve ilgi alanlarına daha çok önem verilmesi gerektiği belirttiler.
Çeşitli politik konularda sosyalist basında sık sık yazan tecrübeli bir arkadaş her toplantıya özel olarak hazırlandığını ve toplantılardan yararlanarak görüşlerini geliştirdiğini ve hatta kendisini gözden geçirdiğini belirtirken devrimci birikim ve tecrübe sahibi başka bir yazar arkadaş toplantılara katılmak için özel hazırlığa çok zaman gerek duymadığını belirtti. Ancak aynı arkadaş çalışmanın iyileştirilmesi üzerine ayrıntılı önerilerde bulunacaktı. Toplantılara konunun uzmanı kişilerin, farklı sol örgütlerden temsilcilerin daha çok çağrılması ihtiyacı ile tartışmaların pratikle ilişkisinin kurulması üzerinde daha çok durulması, ortaklaşılan bir saptamaydı. Tartışma konularının “rastgele” seçilmesi yerine özel bir grubun hazırlığı yardımıyla kararlaştırılması önerildi. Tartışmalarda ortaya çıkan bazı fikir ayrılıkları için daha geniş başka bir tartışma alanın açılması ihtiyacı da dile getirildi. Bir arkadaş solda birlik konusunda farklı yaklaşımlara sahip anti-faşist güçlerin en geniş birliğine önem verilmesi gerektiği üzerinde durdu. Solda anti-emperyalist tutumda birliği vurgulayan başka bir arkadaş Kürt halkının potansiyelinin önemli olduğunu belirtti ve mevcut Kürt hareketinin emperyalizmle ilişkisi dolayısıyla anti emperyalist Kürtlere hitap eden bir Kürt konferansı önerdi. Aynı arkadaş Türkiye solundan farklı grupların bir arada tutulabilmesi açısından da ademi merkeziyetçiliği de önerdi.
Değerlendirmelerin yayınlanmasından yararlanarak Demokrasi Okulu çalışmasını aşağıdaki başlıklar altında tartıştık.
1 Demokrasi Okulu’nun amaçları ve dayandığı eğitim anlayışını nasıl buluyorsunuz?
2. Söyleşide sorulan ve alınan yanıtlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
3. Demokrasi Okulu’nun daha etkili çalışabilmesi için neler yapılabilir?
Tartışmada Demokrasi Okulu’nun amaçları ve dayandığı eğitim anlayışı uzun yer kapladı. Demokrasi Okulu’nun çeşitli konular hakkında birlikte fikir oluşturmaya dayanan bir eğitim aracı olduğu anlatıldı. Orada hazır fikirlerin savunulduğu propaganda ya da çeşitli görüşlerin çarpıştığı polemik yerine, birlikte üretmeyi amaçlayan diyalog yönteminin geçerli olduğu dile getirildi. Demokrasi Okulu’nda en çok önemsenen katılımcıların, “çok bilenler”, “iyi konuşanlar” değil ifade ettiği sözün hakkını vermeye hazır insanlar olduğu söylendi. Sorulara verilmiş olan cevapların gayet içtenlikli yanına dikkat çekilirken, cevapların dayandığı görüş farklılıklarının faaliyeti geliştirebilecek yanlarına işaret edildi. Yukarıdaki üç sorudan sonuncusuna verilen yanıtta tartışmalara gençlerin katılımı konusu uzun yer kapladı. Tartışılacak konular hakkında hazırlanabilmek için zamanda bilgilendirme yapılabilmesi üzerinde de duruldu.
Vardığımız sonuçlar
Demokrasi Okulu teorik ve pratik çalışmalar yoluyla ve özellikle katılımcılardan yararlanılarak sürekli geliştirilmesi gereken bir faaliyettir. Her bir toplantı konusunun ve yöneticisinin kararlaştırılması, toplantının hazırlanması, gerçekleştirilmesi ve tartışmaların pratikle bağının kurulması süreçlerinin amaca uygun olarak sürekli geliştirilmesi gerekiyor. Arkadaşların belirttiği gibi bu tartışmalara gençlerin, kadınların ve emekçilerin ilgisinin artırılması hem bu süreçlerin iyileştirilmesiyle hem de bu toplum kesimlerinin içinde çalışmalarla mümkündür. Demokrasi Okulu’nun insanı özneleştiren pratik çalışmalarla birleştirilmesi devrimci örgütler, aydınlar ve başta gençlik ve kadınlar olmak üzere mücadele eden insanlarla daha güçlü bağlar kurulmasıyla gerçekleşebilir. Bu nitelikteki bir çabanın hem kitlelerin hem de sol hareketin birikimi ve faaliyetiyle buluşması onun gelişmesi üzerinde büyük etkide bulunacaktır. Demokrasi Okulu’nun benzeri çabalarla ilişkiler kurması bu değerlendirmelerde gündeme gelmiş olmasa bile çok büyük bir ihtiyaçtır. Demokrasi Okulu’nun grup sınırlarını aşan iletişim, eğitim ve mücadeleye hizmet etme amacı çok önemlidir.
Şimdi yukarıdaki anlayışla bu faaliyetin bir devrimci okul kurulması, sosyalist hareketin birlikte kuracağı ortak öğrenci yurdu gibi çalışmalarla birleştirilmesi gerekiyor.
Demokrasi Okulu hakkındaki tartışma toplantısında bir arkadaş mücadeleye verimiş hiç bir emeğin boşa gitmeyeceğini söyledi. Bu çok iyimser inancın hayata geçmesi ve verilen emeklerin en iyi şekilde sonuç alınabilmesi için devrimci amaçlarımıza uygun öğrenme, örgütlenme ve mücadele yöntemleri geliştirmek gerekiyor. Anlaşılacağı gibi bu çalışmanın esas hedefi solda yeni insan ilişkilerinin yani yoldaşlığın gelişmesine hizmet etmektir. İktidar dindar nesil adı altında ahlaksızlığı, çıkarcılığı, çeteciliği körüklüyor, emperyalizmle işbirlikçilik siyaseti sosyalist solu etkisi altına tutuyor ve anti-emperyalist solun önemli bir kısmı ise grupçuluk batağına batmış birleşemez haldeyken karanlığı aydınlatacak, halka yol gösterecek yeni bir devrimci kuşak yaratmamız gerekiyor. 20 yıla varan bir süredir devam ettirilen Demokrasi Okulu bu amaca hizmet edebilecek bir araçtır. Demokrasi Okulu’nu koruyup geliştirerek devrimci harekete kazandırmalıyız.