Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın öldürülmesi olayında, eylemcilere silah temin ettiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Mustafa Koçak, yeniden ve adil yargılanma talebiyle Temmuz ayından beri sürdürdüğü açlık grevi eylemini ölüm orucuna çevirdiğini duyurdu.
Mustafa Koçak’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Barosu’nda basın toplantısı düzenledi. Koçak’ın avukatları ve ailesinin yer aldığı toplantıda açıklamayı ÇHD Genel Sekreteri Nergiz Tuba Aslan okudu.
Şakran 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde bulunan ve 90 gündür açlık grevinde olan Mustafa Koçak’ın, Berk Ercan isimli tanığın ifadesine dayanılarak, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın öldürülmesi olayında kullanılan silahı temin ettiği gerekçesiyle Ekim 2017 tarihinde tutuklandığını, savunma hakkı ihlal edilerek son savunması alınmaksızın 11 Temmuz tarihinde İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini ifade eden Aslan, Koçak’ın da buna karşı açlık grevine başladığını belirtti.
Açıklamanın devamında Aslan, “Hapishane idaresi tarafından, süresiz açlık grevine başladığı günden bu yana, kendi idaresi dışında sürekli müdahale ve besleme ile tehdit edildi. Mustafa Koçak hapishane revirine çıkmayı ve hastaneye sevk edilmeyi reddetmektedir. Koçak Hapishane müdürüne uluslararası düzenlemeleri hatırlattığını, müdürün ise kendisine sinkaflı küfürlerle yanıt verdiğini söyledi. Hapishane hekiminin taraflı ve düşmanca tutumu nedeniyle hekime muayene olmayı reddeden Mustafa Koçak’ın bağımsız bir hekim tarafından muayene edilme ve sağlık sürecinin takip edilmesi gerekir. Koçak günde iki adet B kompleks almaktadır. Avukatlarının görüştüğü hekimlerin, açlık grevinde gelinen kritik aşama nedeniyle artık saf B-1 vitamini kullanması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak buna rağmen, Mustafa Koçak’ın kendisine saf B-1 vitamini verilmesi için idareye dilekçe yazdığı dilekçeye haftalardır herhangi bir yanıt verilmemekte, keyfi olarak B-1 vitamini alması engellenmektedir.” ifadelerini kullandı.
Koçak’ın avukatı Ezgi Çakır da Mustafa Koçak’ın ölüm orucuna girmesine ilişkin kamuoyuna gönderdiği mektubu okudu.
Koçak’ın mektubunda, “Mahkemeler siyasi hesaplaşma aracı değildir. Özel ihtisas mahkemeleri kaldırılsın! Muhbir toplum istemiyoruz. İtirafçılık yasaları kaldırılsın! İşkence insanlık suçudur. İstanbul siyasi şubedeki işkenceci polisler tespit edilsin ve cezalandırılsın. Yeniden ve adil yargılanma yapılsın, hukuksuz, kanunsuz tutukluluğuna son verilsin. Tahliyemi istiyorum. Bana ve bu halka yaşatılan adaletsizlikler son bulsun adalet istiyorum.” ifadeleri yer aldı.
Anne Zeynep Koçak da, oğlunun mücadeledesinden dolayı gurur duyduğunu, oğlunun yanında olduğunu belirterek, “Oğlum için devletin kapısına da gideceğim, isterse köprüde de eylem yapacağım ve isterse ben de adliyede ölüm orucuna gireceğim.” diye belirtti. Baba Hasan Koçak ise, “Biz oğlumuzu makarna ile büyütmedik. Devletin kömürü ile büyütmedik. Biz Mustafa’yı anlımızın teriyle büyüttük. Çünkü Mustafa’yı itirafçı etmeye çalıştılar. Mustafa itirafçı olmadı ve kendi kirli elbiselerini oğluma giydirmeye çalıştılar.” ifadelerini kulandı.
Kaynak: Gazete Patika
