AKP kurucularından, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’deki gelişmelere ilişkin Karar Gazetesi’nden Mehmet Ocaktan’a açıklamalarda bulundu. Gül, enflasyonun bu kadar hafife alınmasına hayret ettiğini belirtirken, dinin araçsallaştırılmasına da karşı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı olduğu dönemde parlamenter sistemin Türkiye için daha uygun olduğunu hep söylediğini ancak kategorik olarak başkanlık sistemine de karşı olmadığını belirten Gül, din-siyaset ilişkisine dair de değerlendirmelerde bulundu.
“Dini tamamen hayatın dışında tutmak diye bir şey gerçekçi değil” diyen Gül, dinin bir araç olarak kullanılmasından uzak durulması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“Siyasetin doğasında başarılar olduğu kadar başarısızlıklar da var, bazen beyaza bilerek siyah deme durumları söz konusu. Eğer kendinizi bir dinin temsilcisi veya partinizi bir din partisi gibi sunmaya başlarsanız bütün bu yanlışlıklar, noksanlıklar sonunda dine atfedilir. Bu çok tehlikeli bir durum. Bu dinin anlatılmasına da, tebliğine de en büyük zararı veren büyük bir sorumsuzluk olur. Yapacağınız şey, din özgürlüğünün önünde hangi engeller varsa kaldırmaktır. Bunun ötesinde dinin herhangi bir şekilde araçsallaştırılmasına asla fırsat vermemek gerekir. Dolayısıyla bu çok hassas bir konu, tarihte de bunun örnekleri çok.”
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizle ilgili de konuşan Gül, “En çok hayret ettiğim şey enflasyonun bu kadar hafife alınması. Enflasyonla çok kararlı, rasyonel, güçlü bir şekilde mücadele etmek için artık son vakit. Bundan sonra vakit kalmıyor seçime kadar. Yani birinci öncelik bu olması lazım. Enflasyonun ne olduğunu, enflasyonun nasıl büyük bir bela, kötülük, ahlaksızlık, hastalık olduğu ve bir kamu hırsızlığı olduğu gerçekten idrak edilmezse enflasyonla amansızca bir mücadele içerisine girilemez. Şimdi baktığımda bunun farkında olunmadığını görüyorum” dedi.
