Yoksulluğun ve işsizliğin günden güne derinleştiği, halkın geleceksizleştirildiği, yolsuzlukların ve hırsızlıkların tavan yaptığı, iktidarın haksız ve hukuksuz uygulamalarının toplum üzerinde baskı oluşturduğu bir Türkiye’de ezilenlerin bu 1 Mayıs’ta her zamankinden daha fazla alanlara akması, taleplerini haykırması ve memleketimizin aydınlık geleceği için harekete geçmesi, özneleşmesi gerekiyor.
Halk 22 senelik bu iktidardan illallah etti. Kadınlar daha fazla katledildi, işçiler güvencesizleştirildi, çocuklara tarikat yurtlarında taciz ve tecavüzler edildi, gençler cemaat yurtlarına hapsedildi… İnsanların hiç görülmedik düzeyde yoksullaştığı gün gibi ortada. Çöpten yiyecek ekmek toplayıp evine götüren, kışın yakacak bir odun dahi bulamadığı için çocuklarından utanıp intihar eden insanlar hafızalarımızda. Gördüklerimiz, bu haksız düzene karşı nefretimize nefret katıyor.
Sermaye servetine servet kattı. Yurdumuz emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda kökten dinci selefi gericilerin at koşturduğu bir yer haline geldi. İtiraz edenler, ses çıkaranlar polis copuna, sivil faşist saldırılara, yargılamalara ve hapis cezalarına maruz bırakıldı.
Onca şeye rağmen, yine de direnenler oldu, yine de bu iktidara karşı teslim olmayan milyonlar haklarını alanlarda savundu. İktidar onca baskısına, onca tehdidine rağmen bu halkı teslim alamadı.
Şimdi 1 Mayıs’ın, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen öncesinde, bu haksızlıklara karşı ses çıkarabileceğimiz en özel günün arifesindeyiz. Kadınların, çocukların, gençlerin, işçi ve işsiz tüm emekçilerin emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı sesini çıkarabileceği bir günün hemen öncesindeyiz.
Bu temelde, 1 Mayıs’ın öncekilere göre daha kitlesel ve coşkulu geçeceğinin farkındayız. Toplumun ezilen kesimlerinin alanlarda ses çıkarabildiği bir 1 Mayıs’ı örgütlemek; taleplerimizi en net şekilde ifade edebilmek için, bu baskıcı iktidara karşı itirazlarımızı daha gür bir sesle, örgütlü olarak ifade edebilmek için olanağımız 1 Mayıs.
Şimdi hepimizin görevi, aydınlık bir gelecek için 1 Mayıs alanlarına çıkmak, daha kuvvetli çıkmak olmalıdır. Emekçilerin birlik, beraberlik ve direniş gününü hep beraber örgütlemeliyiz. Geleceğimizi birlikte kurabiliriz!
Yaşasın 1 Mayıs!
Odak Dergisi
