Çek-senet mafyacılığı, uyuşturucu ve kadın ticareti gibi suçlardan daha önce hüküm giyen ve cezaevinden çıktıktan sonra AKP-MHP ittifakının sembol ismi gözükerek sık sık AKP karşıtı halkı ölümlerle tehdit eden çeteci Sedat Peker, bu kez de Adalet Yürüyüşü ile ilgili açıklamada bulundu.
“Ülkemizde iç savaş varmış görüntüsünü tüm dünyaya servis etmelerine asla olanak vermemeliyiz” ifadeleri ile tehditlerine devam eden çeteci, yazılı olarak şu açıklamalarda bulundu:
“Vatanseverlik gerektiğinde ülke için şehit olmayı gerektirir. Ancak vatanseverliğin en zor boyutu içindeki siniri, nefreti, kini eriterek sabredebilmeyi başarmaktır. Daha önce birçok kez söylediğim gibi gerekirse ellerimiz kırılana kadar duvarları yumruklayacağız. Ancak bizi düşürmek istedikleri oyunun bir parçası olmayacağız” diyen Peker, “Türk-İslam davasına inanan dava adamları Yüce Allah’ın yazdığının haricinde hiçbir gücün yazdığı senaryonun parçası olmayacaklardır. Sabretmeliyiz. Ne kadar zor olursa olsun sabretmeliyiz. Ülkemizde iç savaş varmış görüntüsünü tüm dünyaya servis etmelerine asla olanak vermemeliyiz” ifadeleri kullandı.
Orta sosyal sınıflarla küs ( ve, veya! ) düşman olan hiçbir stratejik gerçek algısı ve onun politik bir zihniyeti; ancak kendi & kendisiyle kulak arkası gibidir. Onlar asla demokratik bir gerçek süreci hiçbir zamanda ve yerde göremezler; kesinlikle de ne olursa & olsun bu durum, devrimci bir tarihi onlar hiç yaşayamazlar! Şahin Kanbur
Ana dil var.
Ana ırk var.
Ana renk var.
Ana cins var.
Ana tad ve lezzet var.
Ana yemek var.
Ana para ve semaye var.
Ana din ne ve niye yok peki? Şahin Kanbur
TÜRKİYE’DE ” İKTİDAR! ” VE ” MUHALEFET! ” İRONİSİ ÜZERİNE!
Asıl bundan daha da trajik & komik olan bir gerçek var.
Türkiye’de iktidar ve hükümetin & yürütmenin kendisi olup da hala ve hiç bitmeyen bir muhalefet öznesi kendisini sanan, gerçekten de böyle olan ve muhalefetlik yapan partilerin varolmasıdır.
Asıl bunların varlık nedenleri nedir diye sorgulanmaları gereklidir ve zorunludur!
( Üstelik de ve bunların hepsi de sağ partidirler ayrıca Türkiye’nin! )
Bu ülkede hep, sürekli ve kesintisiz olarak Türkiye’yi yürütenler bunlardır.
Tanı bunları, tanı da büyü…
Engerek, yılan, çiyan, yakan, yıkan, çalan, çırpan, yiyen ve bu vatanı ve halkı gerçek satan onlardır.
İktidarlardır.
İktidarı görmeden, her tüt ve tip iktidar yan’cılarını, cep’cilerini ve değnek’çilerini görmek ya bütun bu tarihsel ve toplumsal ve sosyal işlere hâmilik yapmaktır ya da ham’lıktır ve bu düpedüz bir politik âcem’iliktir.
Burayı görmeden bu gerçeği algılamadan, her türlü ve çeşitli sözde ve biçimsel muhâlefeti gerçek bir muhâlefet sanmak, hem kötü bir câhillik ve hem de gerçek bir tragedyatik ve komedik bir doğru yanılgısı olur; yanılsamasıdır. Şahin Kanbur
Türkiye demokrasi’sinin âczi ne ve nedir?
Ona ve buna değil, bana göre %99’u orta sosyal sınıf mensûbu ve ezici bir çoğunluğu Kürt & Türk olan Alewi, Türkmen, Yörük, Acem, Tahtacı, Zaza ve Kızılbaş ile birlikte ve bütün diğer azınlıklardan olup %22’lik bu sosyal pastaya, gerçekten de bu toprakların ve ülkenin hiçbir rejim türünün ve tipinin, devletinin, erkinin ve iktidarinın, partisinin ve örgütünün sahip olamamasıdır ve buna samimi, akli, ruhani, vicdâni, ahlaki, bilimsel ve etik olarak sahip çıkamamasıdır. Şahin Kanbur