Eğitim sistemi ve adaletsizlikler nedeniyle heba olan yıllarımız

0
523

Koca bir yıl boyunca milyonlarca liseli üniversite sınavlarına hazırlandı. Sonuçlar açıklandı. Kimisi sevinç, kimisi ise hayal kırıklığı yaşadı. İşte ben de onca zaman sınavlara hazırlanmış, bizlere yaşatılan eşitsizlikler ve adaletsizlikler nedeniyle gideceği okulu dahi “maddi imkanlarına” göre seçmek zorunda kalacak bir üniversiteli adayıyım. Sizlere bu yazımda, benim ve benim gibi yüz binlerce arkadaşımın yaşadığı şeyleri, ortak düşüncelerimizi aktarmak istiyorum.

Üniversiteye hazırlık süreci psikolojik olarak zordu ancak bunun yanında maddi olarak da yıpratıcı bir süreçti benim için. Ülkede her geçen gün derinleşen ekonomik kriz, biz öğrencilerin sırtına ağır yükler yüklüyor. Kitaplar, ders çalışmamız için gerekli elektronik cihazlar, internet, dershane ücretleri vb. sınav süresince bize gereken bu temel ihtiyaçlarımızı karşılayamamanın yanı sıra, biz gençler kültürel ve sosyal etkinliklerden de mahrum kalıyoruz.

Önceki yıllarda yukarıda saydığım ihtiyaçlardan mahrum kalan öğrenciler bu sene bir de ek olarak yaşanan deprem dolayısıyla psikolojik desteğe de ihtiyaç duydu ancak bu destekten yoksun kaldı tabii ki. Zaten eşitsizlik arttı, şartlar iyice zorlaştı. Benim gibi deprem bölgesinde olmayan fakat yakınları deprem bölgesinde bulunan öğrenciler de bu durumdan oldukça etkilendi. Dengemiz iyice şaştı. Maddi zorluklardan ziyade, ailelerinden veya öğretmenlerinden psikolojik baskıya hatta şiddete varan muameleler gören birçok arkadaşımı bizzat tanıyorum.

Aslında bu yarış sisteminin içerisinde kimsenin size psikolojik baskı yapmasına dahi gerek yok çünkü sistemin çarkları öyle bir işliyor ki neredeyse ilkokuldan beri bu ve bu tarz sınavlar için deyim yerindeyse “yarış atı” gibi hazırlanıyorsunuz ve üniversite sınavı da bu sınavların en büyüğü…

Maddi boyutlu sorunlara gelirsek: Kitapları edinmek için feragat etmeniz gereken şeyler oluyor! İkinci el kitaplara veya internetteki kaynaklara yönelmek zorunda bırakılıyorsunuz. Dershanelere alternatif olan ücretsiz YouTube kanallarına yönelmek zorunda kalıyorsunuz, tabi onlar da ne kadar yeterliyse! Etrafımda dershaneye giden neredeyse hiç arkadaşım yok.

Yaşadığımız olumsuzluklar, eşitsizlik ve adaletsizlik tahmin edersiniz ki geleceğimizi doğrudan etkiliyor. Ne isteklerimizi yerine getirebiliyoruz ne de geleceğimizi görebiliyoruz ama yine de umudumuzu kaybetmemekten yanayız.

Tüm bu kötü şartlara rağmen biz gençler hayallerimizin peşini bırakmamalıyız. Üniversite hayatında göreceğim, tanışacağım farklı arkadaşlarım, farklı kültürlerden dostlarım eminim ki bana kazanımlar sağlayacak. Maddi imkansızlıklarımızın önümüzdeki süreçte daha çok artacağını biliyorum, hatta bu sebeple oturduğum şehirde kalma düşüncem dahi var. Tercihlerimi buna göre yapabilirim. Üniversiteyi başka şehirde okumak dahi biz durumu olmayan insanlar için büyük bir yük.

Birbirinden daha zor, bir çok sorunla karşılaşıyoruz. Eşitsizliğin ne demek olduğunu yaşayarak öğreniyoruz. Yaşadığımız bu eşitsizlikleri belki bir anda yok edemeyebiliriz. Ama bu eşitsizlikleri dile getirerek, hakkımızı arayarak yurtların artırılmasını, yaşam maliyetlerinin düşürülmesini, öğrencilere daha geniş imkanlar tanınmasını, iyi eğitim şartları için mutlu öğretmenler gerektiğinden ötürü öğretmen ve hatta eğitim memurlarının hayatlarını iyileştirecek adımlar atılmasını sağlayabiliriz.

Biz gençler, girdiğimiz 2-3 saatlik sınavlarda, masa başlarında günlerimizi yıllarımızı heba ediyoruz. Daha iyi bir geleceğin bizlerin de hakkı olduğunu düşünüyorum ancak bunun için çabalamalıyız.

Kayseri’den Odak okuru bir öğrenci

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.