Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) yürüttüğü uluslar arası PISA 2015 testlerinin sonuçları açıklandı. 72 ülkeden, 15 yaşındaki 540 bin öğrenci fen, matematik, okuma ve işbirliğine dayalı problem çözme konularında test edildi.
Türkiye, 72 ülke arasından 50. olarak OECD ortalamasının altında kaldı. Bununla beraber 2006 yılında aldığı puanın altına düşmüş. Teste göre, eğitim seviyesinin yüksek olduğu ülke Singapur. Singapur’u, Japonya, Taipei (Çin), Finlandiya ve Estonya takip ediyor.
PISA sonuçlarından önce yayınlanan, Eğitim Reformu Girişimi’nin hazırladığı 9. raporda bize farklı bir şey söylemiyor. ERG raporu; eğitimde süren eşitsizliklere, özel öğretimin payındaki artışa, öğrencilerin eğitime erişimlerinin sınırlılığına, resmi ve özel okullar arasındaki farklılıklara dikkat çekiyor.
2006 ortalamasının altındaki bu testin sonuçlarına şaşırdık mı? Hayır.
Bugün öğretmenlerin atanmak için kuyrukta beklediği, öğrencinin parası ölçüsünde eğitim aldığı, tecavüzcülerin ve tacizcilerin dışarıya nasıl salınabileceklerinin konuşulduğu, aklımızın sınırlarının sonuna kadar zorlandığı bu ülkede ortaya çıkan bu sonuçlara şaşırmadık.
Liseli Genç Direnişçi (LGD) Öğrenci Arkadaşımızdan Sonuçlara Yorum:
Türkiye’deki Eğitim Sistemine Karşıyız!
Türkiye’deki eğitim sisteminin yanlış olduğunun, bir kez daha farkına vardık. Bu sefer sadece biz değil, tüm dünya fark etti. Görüyoruz ki Türkiye, bilim dalında ortalamanın altında bir not almış. Bu sonuçların elde edilmesine sebep olanlar kendilerini eleştiriyorlar mı? Okullarımızda bize, dünyaya faydası olabilecek bilgiler öğretiyorlar mı? Öyle ki cevabımız hayır olacak.
Bu eğitim sistemi bize, bilime dair hiçbir şey öğretmiyor. Hatta böyle faydalı bilgiler öğretmek yerine kini, öfkeyi, hırsı öğretiyorlar. Bize savaşı aşılıyorlar! Utanmasalar ”elinize silah alın, bütün ‘hainleri’ (yani kendilerine biat etmeyenleri) vurun; siz bunun için varsınız” diyecekler. Öğrencilere sürekli bu duyguları aşılamaya çalışıyorlar. Biz okula ”ben okuyorum” demek için gitmek istemiyoruz. Biz okula, dünyanın daha güzel olmasına katkı sağlamak için; insanlığa hizmet için gitmek istiyoruz. Sömürü ve rekabet anlayışını bize dayatan bu sisteme karşı çıkıyoruz!
Bu eğitim sistemi, sadece büyük sermaye sahiplerine hizmet ediyor. Bu nedenle herkes bu sisteme karşı çıkmalı çünkü karşı çıkmak için elimizde o kadar çok kanıt var ki… Sosyalizme, devrime katkıda bulunmak istiyorsak, öncelikli olarak bu eğitim sisteminin değiştirilmesi için mücadele etmeliyiz, okullarımızda bunu sağlamalıyız. Kısacası; başta öğrenciler ve öğretmenler yahut veliler olarak okullarda, mahallelerde örgütlenmeliyiz.
06.12.2016
