Emekçinin Gündemi

0
363

Emekçiler derin sefalet karşısında yaşam mücadelesi veriyor. İş cinayetleri, açlık, güvencesizlik, işsizlik ve baskılar milyonlarca emekçi için yaşamı çekilmez hale getiriyor. Bir yandan zorluklarla boğuşurken diğer yandan karşılaştıkları sorunlar karşısında haklarını arayarak zorbalığa karşı direnme yolunu seçiyorlar.

İSİG Meclisi Ağustos ayında 10’u çocuk olmak üzere en az 201 işçinin acımasız kar hırsı uğruna iş cinayetlerinde katledildiği bilgisini paylaşmıştı. Bu cinayetler yoğun olarak inşaat, tarım/orman, taşımacılık, metal ve gıda sektöründe meydana geldi.

İSİG Meclisi’nin paylaştığı başka bir bilgi de Gaziantep’in iş cinayetleri, iş kazaları ve emek sömürüsünde nasıl da öne çıkan cehennem şehirlerden biri olduğudur. Sermaye için ucuz işçi cennetine dönen Gaziantep 2013-2023 yılları arasında 39’u çocuk, en az 427 kişinin iş cinayetlerine kurban gittiği bir şehir oldu.

Yayınlanan raporlar ülkemizde her gün en az 6-7 çalışanın göz göre göre katledildiğini gösteriyor. Birkaç gün önce lise öğrencisi bir çocuk işçinin çalıştığı inşaatın 5. katından düşerek hayatını kaybetmesi bu cinayetlerin acımasız yüzünü halka yeniden hatırlattı.

Emekçilerin sorunlarının en önemli kaynağını oluşturan açlık ve yoksulluk koşulları giderek derinleşiyor. Kısa aralıklarla paylaşılan yeni araştırmalar halkın hızla artan bir sefalet ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Yeni verilere göre dört kişilik bir ailenin sadece beslenme ihtiyacı 15 bin liraya ulaşırken yoksulluk sınırı ise 42 bin TL’ye yaklaşmış durumda.

Milyonlarca emekçinin temel ücreti haline gelen asgari ücretin kısa süre içinde 4 bin 500 TL civarlarında eridiği belirtiyor. İktidarın sürekli istismar ettiği ve muhtaç insanlar muamelesi yaptığı emekliler ise aldıkları ücretle ancak açlık sınırının yarısına ulaşabiliyor.

Emekçilerin en önemli kazanımlarından biri olan kıdem tazminatı yeniden iktidarın hedefi haline gelmiş durumda. Yakın zamanda gündeme gelen ve “Orta Vadeli Program” adını verdikleri yeni sömürü planının ilk hedefi kıdem tazminatının gaspedilemesi amacı oldu. İktidarın kendisine kaynak yaratma arayışı yılların birikimiyle kazanılan bu tazminatların yeniden fona devredilmesi tartışmalarını beraberinde getirdi.

2020 yılında “istihdam kalkanı” adını yerdikleri bu saldırganlık günümüzde ikinci bir emekli aylığı alma aldatmacasıyla sunulmaya çalışılıyor. Kıdem tazminatının fona devrilmesi milyonlarca emekçinin zorluklara göğüs gererek kazandığı bu birikime zamanla el koymak anlamına geliyor.

Hak-İş başkanı özel sektördeki çalışanların ve kendisi istifa eden emekçilerin kıdem tazminatı alamadığını öne sürerek bu saldırganlığa destek anlamı taşıyan bir açıklama yaptı. TÜRK-İŞ ise kıdem tazminatının aşındırılması ve biçim değiştirilmesine karşı olduğunu belirtti. DİSK ise bu programın kıdem tazminatını tamamen ortadan kaldırmak anlamına geleceğini belirtti.

Trendyol depo işçileri eylemlerini büyüterek sürdürüyor. Sendikalı oldukları için işten atılan işçiler DGD-SEN ve PTT-Sen öncülüğünde direniyorlar. İşçiler şirketin Esenyurt deposu önünde oturma eylemine başladılar ve eylemlerini direnişlerini şirketin genel merkezi önüne taşıyarak sürdürüyorlar. Trendyol’un genel merkezi önünde yaptıkları eylemlerde işçiler darp edilerek gözaltına alındılar. Mücadeleci işçiler kararlılar ve mücadelelerini büyütmek için dayanışma çağrısı yapıyorlar.

DİSK/Enerji-Sen’de örgütlü olan Fırat Aksa Elektrik Dağıtım A.Ş. (FEDAŞ) işçilerinin ücretlerinin artırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi amacıyla başlattığı direniş yapılan eylemlerle devam ediyor. 32 işçi insanca yaşamak için iş yavaşlatmaya gitmeleri sonucu zorbalıkla işten atılmışlardı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) enerji çalışanlarıyla ilgili paylaştığı iş cinayetleri raporu enerji işçilerin nasıl da ölümle ve iş kazalarıyla karşı karşıya olduğunu göstermişti. Raporda, son 10 yılda 372 enerji işçisinin çalışırken hayatını kaybettiği belirtildi. Enerji işçileri sendikalarıyla birlikte kararlıca mücadele ediyorlar.

İzmir Dikili’de bulunan Agrobay Seracılık işçileri hakları ve alacakları için direnmeye devam ediyor. Köleliği andıran çalışma koşullarında sendikal hakları, izin hakları, ücret alacakları gaspedilen işçiler patron ve devlet zorbalığına karşı mücadele etmeye devam ediyorlar. Kadın işçiler birçok defa darp edilerek ve yerlerde sürüklenerek gözaltına alındırlar. Şirketin ürün ihraç ettiği Rusya ve Almanya konsoloslukları önünde eylemler yaptılar. 1 ve 2 Ekim tarihlerinde ise İstanbul ve Ankara’da yapacakları yeni eylemlerin planlarını açıklayarak mücadelelerini dayanışma ile büyütecekleri belirtiyorlar.

İSİG Meclisi’nin bugün paylaştığı raporda tarım işçilerinin nasıl şartlarda çalıştığını yeniden gözler önüne serildi. Rapora göre 2013-2023 yılları arasında en az 1803 tarım işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Sputnik’te çalışan basın emekçilerinin direnişi İstanbul ve Ankara’da 44 gündür devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda örgütlü olan emekçiler sahip oldukları haklarda iyileştirme istemeleri ve sendikaya üye olmalarından dolayı küçülme bahanesiyle işten atılmışlardı. Basın emekçileri insanca bir ücret ve insanca yaşam taleplerinin kabul edilmesini istiyor.

Corning Kablo fabrikasında başlayan grev işçilerin kararlılığıyla devam ediyor. DİSK/Lastik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikada TİS görüşmeleri tıkanınca işçiler 14 Temmuz’da direnişe başlamışlardı. İnsanlık dışı sefalet ücretlerini reddeden emekçiler, grevlerini fabrika önünde kurdukları direniş çadırında sürdürüyorlar. Gebze Sendikalar Birliği, grevin 76. gününde Corning Kablo işçilerine kalabalık ve anlamlı bir dayanışma ziyaretinde bulundu.

Aluform Pekintaş işçileri direnmeye devam ediyor. Zorlu şartlarda, patron ve valilik engeline rağmen mücadele eden emekçiler kış şartlarının yaklaşmasıyla birlikte direniş alanına konteyner koyma taleplerinin valilik tarafından yasakla karşılandığını belirtti. Mücadeleci işçiler Düzce’de panel üretimi yapılan Pekintaş isimli fabrikada sendikaya üye oldukları için 25/2 koduyla işsizlik maaşı alamayacak biçimde fişlenerek işten atılmışlardı. İşçiler 342 gündür direniyorlar.

Nakliyat-İş Sendikası’na üye işçilerin sendikalaşma haklarının gasp edilmesi sonucu Urfa Polçak’ta başlattığı Tüvtürk direnişi 1766 gündür devam ediyor. Mücadelelerine yılmadan devam eden Nakliyat-İş üyesi işçiler “Şanlıurfa Polçak’a sendika girecek, başka yolu yok” kararlılığını sürdürüyorlar.

Belediye işçileri çeşitli belediyelerde norm kadro, güvenceli çalışma, insanca bir ücret için ve patron yanlısı sendikal tutumlara karşı seslerini duyurmaya çalışıyor. Belediye işçileri 30 Eylül Cumartesi günü Kartal Meydanı’nda bir araya gelerek “norm kadro” taleplerini yükseltecekler. Taşeron Belediye İşçileri Birliği (TABİB) kamuda çalışan 600 bine yakın belediye işçisinin güvenceli ve kadrolu çalışma hakkı için yapılacak mitinge katılım çağrısı yaptı.

Şişli Belediyesi’nde mahkeme yoluyla kazandıkları işlerini geri isteyen direnişçiler mücadelelerini sürdürüyor. Turan Aktaş ve Kakil Yazar emek düşmanlığına karşı seslerini duyurmaya devam ediyor.

Belediye-İş Sendikası’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İSTON ve İSBAK şirketlerinde işçilerden kaçırarak imzaladığı sözleşmeye emekçiler tepki gösterdiler. Mayıs ayında başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde işçiler greve bir gün kala sendika tarafından satıldılar. İşçiler sendikaya tepki göstererek emek düşmanlığını toplu şekilde protesto ettiler. İmzalanan sözleşmede ile bir önceki dönem kazanılan hakların bazılarının kaybedildiği görüldü.

Ataşehir Belediyesi’nde emeklilik süreleri dolduğu gerekçesiyle 8 işçi zorbalıkla işten atıldı. Hukuksuz şekilde işlerine son verilen çalışanlar pazartesi günü belediye binası önünde oturma eylemi başlatacaklarını açıkladılar.

Gebze’de bulunan emeklilerin Gebze Kent Meydanı’nda sürdürdükleri direniş, topladıkları imzaları Ankara’ya götürmek için yapacağı yürüyüşle devam ediyor. Milyonlarca emeklinin insanca bir ücret alması için mücadele eden emekliler 1 Ekim Pazar günü direnişlerinin 72. gününde Ankara’ya yürüyüş başlatacaklar.

DİSK’in 25 Eylül Pazar günü Kartal Meydanı’nda emeklilerin ücret talebi için yaptığı mitingde milyonlarca emeklinin insanca yaşama talebi dile getirildi. Öte yandan DİSK yöneticilerinin direnişte olan birçok yerdeki işçilerle bir dayanışma göstermiyor olması sarı sendikacılığın kötü bir örneği olarak öne çıktı.

Tersane patronlarının tehdit, saldırı ve hakaretlerine uğrayan Limter-İş Sendikası geçtiğimiz günlerde Tuzla Gemi Tersanesi önünde basın açıklaması yaparak tehditlere boyun eğmeyeceklerini ve işçi haklarını savunmaya devam edeceklerini belirtti. Çağrı İş Sendikası üyeleri geçtiğimiz günlerde İstanbul Kağıthane’de bulunan MPlus Çağrı Merkezi önünde tazminatsız şekilde işten atma, baskı ve mobbinge karşı insanca çalışma koşulları talebiyle basın açıklaması yaptı. “Tazminatsız İş Fesihleri, Mobbing ve Baskılar Son Bulsun, İnsanca Çalışma Koşulları İstiyoruz” pankartını açan sendika, tüm çağrı merkezi çalışanlarını mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikası, inşaatlarda yaşanan iş kazaları, iş cinayetleri ve hak gaspına karşı mücadeleci tutumlarıyla işçilerin sesini büyütmeye devam ediyor.

Petrol-İş Gebze Şubesi’nde örgütlü olan Trelleborg Fabrikası işçileri sürdürdükleri grevlerini 10. gününde kazanımla sonuçlandırdı. 323 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde işverenin direnç göstermesi sonrası başlayan fiili grev yüzde 97 oranında zam yapılması, ücretlerde 3’er aylık enflasyon güncellemesi, 2 TL kıdem zammı, sosyal haklarda yüzde 130 artış şeklindeki kazanımlarla sonuçlandı.

Bağımsız Maden İş Sendikası’nın temsilcisi olan Ramazan Gündoğan, sendikal mücadelesi nedeniyle işten atılması sonrasında, sendikasıyla birlikte direnerek işe geri dönme mücadelesini kazandı.

Kocaeli’nde Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Bekaert fabrikasında işçilerin ek zaman talebiyle başlattıkları eylemler devam ediyor. İşçiler her vardiyada yemeğe toplu şekilde giderek taleplerini sloganlarla dile getiriyorlar.

Türkiye sömürünün, sefaletin, iş cinayetlerinin ve baskının yoğun olduğu bir işçi direnişleri ülkesidir. Örgütlü işçilerin kararlılığıyla ortaya çıkan mücadelelerin varlığı milyonlarca emekçi için umut kaynağıdır.

İşçiler direnerek ve dayanışma ile mücadelelerini büyütüyorlar. Mücadele ve dayanışma ile kazanıyorlar.

Ülkemizde sömürü ve sefalet artarken direnişler de artacaktır.

Direnen işçilerin yanındayız.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.