Haftanın Özeti: AKP, halkı asla teslim alamayacak!

0
491

Seçimlere iki aydan az bir süre kalmışken muhalefet cephesinde sular durulmuyor. İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu, hafta başında Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ilginç açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun Altılı Masa’da kendisini Cumhurbaşkanı adayı olarak dayattığını iddia eden Ağıralioğlu, Millet İttifakı’nın adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu’na bu sebeple oy vermeyeceğini belirtti. Ağıralioğlu yaptığı açıklamanın ardından partisinden istifa ettiğini duyurdu. Cumhur İttifakı tarafını sevindiren bu olay Millet Ittifakı’nın çok önemli sorunlar yaşayabileceğine işaret ediyor.

Seçimlerle ilgili bir diğer önemli gelişme ise Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılması oldu. Geçtiğimiz haftalarda AKP ile görüşmelerde bulunan Yeniden Refah Partisi, AKP’den gücünün üstünde milletvekili sayısı istediği ve 6284 sayılı kanunun (Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) yeniden düzenlemesini de kapsayan 30 maddelik sözleşme öne sürmüştü. İstediklerini elde edemeyince görüşmeleri kesen Fatih Erbakan’ın nasıl döndüğü bilinmiyor.

Cumhur İttifakı’nda ortak liste tartışması da bu hafta dikkat çeken konular arasındaydı. MHP ve AKP’nin ortak listeyle seçime gireceği yönünde iddialara MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den cevap geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceklerini bir kez yineleyen Bahçeli, milletvekili seçimlerine kendi amblemleri ve listeleriyle katılacaklarını belirtti. Cumhur İttifakı’nın kazanacağı sandalye sayısının bu gelişme nedeniyle azalmasının nasıl önleneceği merak ediliyor.

Ensar Vakfı’na yaptığı yardımlar ve son olarak depremde sattığı çadırlarla gündeme gelen Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, hafta içinde konuşulan isimlerden biri oldu. Kınık, TBMM’de deprem araştırma komisyonunda konuşma yaptı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Milletvekilleri tarafından ‘’Neden istifa etmiyorsunuz?’’ yönündeki sorulara, Kınık’ın ‘’İstifam sahada kaotik bir duruma dönüşür’’ ifadeleriyle cevapladığı ileri sürüldü. Sosyal medyada büyük tepkiyle karşılanan Kınık’ın cevabı, devlet kurumlarının ne hale getirildiğinin de bir göstergesi oldu.

FOX TV Haber Spikeri Gülbin Tosun, yayın esnanasında söylediği sözler sebebiyle AKP’liler tarafından hedef gösterildi. Tosun, canlı yayın sırasında kadınlara hitaben ‘’Son katılımlarla aşırı sağ hale gelen Cumhur İttifakı zihniyeti sizden okumanızı istemiyor, çalışmanızı istemiyor… Kadına reva görülen Türkiye’nin ikinci yüzyılında bu mu oldu şimdi? Hani kadının adı bile AK Parti’den önce yoktu?’’ ifadeleriyle üstü kapalı Cumhur İttifakı’na oy verilmemesi gerektiğini savundu. Bu sözler karşısında AKP cenahının aşırı tepkisi akıllara FOX Haber AKP’ye pas mı attı, sorusunu getirdi.

AKP iktidarı, hafta içinde önemli bir seçim hamlesi yaparak Meclis’e emeklilik maaşlarıyla ilgili yasa teklifi sundu. Sunulan bu yasa teklifi kabul edilirse en düşük emekli aylığı 7500 lira olacak ve 7500 bin liranın üstünde emekli maaş alanlar ise bu artıştan yararlanamayacak. Ancak sendikalar, emekliler için düşünülen bu artışın geçim sıkıntısını çözmekten uzak olduğunu belirttiler. Artan pahalılık ve enflasyona karşı emekli maaşlarının en az asgari düzeyde olmasını savunan sendikalar, emeklilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için alacakları emekli maaşının en az 11 bin lira olması gerektiğini söylediler.

Hafta boyunca Türkiye ve dünyada önemli işçi direnişleri gerçekleşti.

Haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılan Serkan Yılmaz mücadelesine devam ediyor. LCWaikiki’nin üst işvereni olduğu Talha Nakliyat’ta çalışan depo işçisi Serkan Yılmaz, geçtiğimiz hafta eylemi gerçekleştirdikten sonra polis tarafından gözaltına alınmış ve ardından serbest bırakılmıştı. Yılmaz, 2 Nisan Pazar günü saat 14.00’de Kadıköy Halitağa Mağazası önünde yapacağı basın açıklamasına tüm duyarlı vatandaşları dayanışmaya çağırıyor.

Tuzla’daki Deri ve Endüstri Serbest Bölgesi’nde bulunan DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikasınca örgütlü Mata Otomotiv işçileri; işçi sağlığı, iş güvenliği ve ek talebiyle başlattıkları direnişin 30’uncu gününe ulaştı. Pazartesi günü taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürüme kararı alan işçiler, İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesi önünde bir araya geldi. İşçiler kısa sürede polis ablukasına alındı. ‘’Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Gemileri yaktık buradan dönüş yok” sloganları atan işçiler, yürüyüşe geçecekleri sırada polisler tarafından engellendi. Ancak işçiler geri adım atmadı ve kazanana kadar haklı mücadelelelerini devam ettireceklerini belirttiler.

İstanbul Kartal Belediyesi’nde seçilmiş şube yöneticisi Yavuz Yalçın’ın, Cevahir Hasdemir’in ve işçi temsilcisi Kadım Fırat’ın DİSK Genel-İş Genel Merkezi’ne karşı başlattığı Adalet Yürüyüşü devam ediyor.

Manisa OSB’de bulunan Etkin Plastik işçileri, Petrol-İş sendikasına üye oldukları gerekçesiyle patronları tarafından işten atıldılar. İşçiler, bu haksızlığa karşı başlattıkları direnişin 24’üncü günündeler.

İstanbul Şişli Belediyesi’nde Kent Yol A.Ş ile Genel-İş arasında imzalanan TİS’e göre yapılması gereken %23’lük ücret artışını yeterli bulmayan işçiler, Çarşamba günü belediye binası önünde eylem yaptı.

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çalışan 10 işçi, Nakliyat-İş’e üye oldukları için işten atıldı. Bunun üzerine sendika Perşembe günü havalimanı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Gıda İş Sendikası ile 2016 yılından beri kadro için mücadele eden Çaykur işçileri, yaşadıkları bu haksızlık sebebiyle Perşembe günü eylem yaptı.

İzmir’de Genel-İş 8 No’lu şubeye bağlı Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan işçiler, maaşlarının eksik ve geç yatırılması sebebiyle Perşembe günü iş bıraktılar.

Yine Perşembe günü İstanbul Finans merkezinde YDA’ya ait Halkbank şantiyesinde çalışan inşaat işçileri, kötü ve hijyenik olmayan yemeklerin iyileştirilmesi için eylem yaptılar.

Sadece Türkiye’de değil dünyada da benzer eylemler görmek mümkün. Almanya’da Ver.di (Birleşmiş Hizmetliler Sendikası) ve EVG’nin öncülüğünde Pazartesi günü yapılan büyük grev ile hayat durdu. Ver.di ve EVG, zam taleplerini dile getirdiler. Sendikalar, yaptıkları toplu iş görüşmelerinden sonuç alamayınca son 30 yılın en kapsamlı grevini gerçekleştirdiler.

Fransa’da da emeklilik yaşının 62’den 64’e çıkarılmasına yönelik eylemler bu hafta da devam etti. Geçtiğimiz günlerde yasaya karşı sokağa çıkan itfayecilere, polis tazyikli suyla saldırdı. Bilindiği üzere Fransa’da gerçekleşen eylemlerde birçok eylemci gözaltına alınmış ve bir kişi de gözünü kaybetmişti.

Emeklilik yaşıyla ilgili bir başka eylem ise Çekya’da gerçekleşiyor. Çekya’da da emeklilik yaşı üst sınırının 68’e çıkartılmasına karşı ülke genelinde eylemler başladı.

Dünya genelinde de hafta içinde dikkat çeken gelişmeler yaşandı.

İsrail hükümeti, yüz binlerce insanın katıldığı sokak eylemleriyle karşı karşıya kaldı. Sokağa çıkan eylemciler, hükümetin yargı sisteminde yapılması planlanan değişiklikleri ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun bu değişikliklere karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden almasını protesto etti. Eylemlerin gelişmesi üzerine Netanyahu, ‘’yargı bağımsızlığına darbe” olarak nitelendirilen bu yasal düzenlemeyi şimdilik geri çekti.

ABD-NATO-Ukrayna ve Rusya arasında devam eden savaşta ise Rusya, savaştaki üstünlüğünü korumaya devam ediyor. Ayrıca Rusya, ABD ve Avrupa’nın ekonomik yaptırımlarına karşı ekonomisini de geliştiriyor. Bloomberg’in haberine göre Rusya’nın dizel yakıt ihracatı, Mart ayı içinde rekor seviyeye yükselmiş. Bu rakamın 2016’dan beri en yüksek rakam olduğu belirtiliyor. Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulayan Batı Avrupa ülkelerinde enflasyon yüzde 10’larda seyrederken Rusya hükümeti enflasyonu yüzde 4 seviyesine çekilmeyi amaçladıklarını belirtiyor.

Bir diğer önemli gelişme ise Suudi Arabistan’ın, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün diyalog ortağı olması oldu. Hatırlanacağı üzere Suudi Arabistan geçtiğimiz hafta da Çin aracılığıyla, İran ile ilişkileri düzeltme yoluna girmişti. Son olarak Türkiye, Rusya, Suriye ve İran’ın dışişleri bakanlıkları düzeyinde yapacakları görüşmenin de 3 Nisan Pazartesi günü gerçekleşeceği açıklandı. Yaşanan bütün bu gelişmeler Rusya’nın, Çin yardımıyla bölgedeki ilişkilerini güçlendirdiğini gösteriyor.

ABD ise savaşı kazanmanın önemli bir yolu olarak gördüğü NATO’yu genişletme derdinde. NATO’ya üye olmak için sırada bekleyen Finlandiya ve İsveç, AKP engeliyle karşılaşmıştı. Gelinen son süreçte AKP, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğini Meclis’te yaptığı oylama ile kabul etti, İsveç’e ise şimdilik onay vermeyecek. Türkiye ile birlikte İsveç’in NATO üyeliğini geciktiren bir diğer ülke ise Macaristan idi. Macaristan’da tıpkı Türkiye gibi İsveç’in üyeliğini erteleme kararı alırken, Finlandiya’nın üyeliğini ise haftaiçinde Meclis’te yaptıkları oylamayla kabul etti.

ABD emperyalistleri Ukrayna’da gerilerken Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi olmaları nükleer savaş riskini artıracaktır. Rusya ve Çin ittifakı karşısında gerileyen ABD emperyalistleri Türkiye’deki egemen güçleri kendi yanlarına çekme yolunda bazı ilerlemeler sağladılar. Seçimler yaklaşırken AKP iktidarı S-400 hava savunma sistemini, Rusya ile enerji hattı konusunda varılan mutabakatlarını ilerletemeyerek ve Rusya’ya karşı bazı yaptırımlara katılmaya başlayarak ABD’den yana eğilmeye başladı.

Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğinin onaylanması da bu yöndeki çok önemli gelişmelerden biri oldu. AKP bir yandan ülkeyi demokratik kurallara dayanarak yönetiyor görünmeye çatışırken diğer yandan da çeşitli hilelere ve tertiplere devam ediyor. Yüksek Seçim Kurulu Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasına yapılan itirazları reddetti. Erdoğan’ın aday olmak için diploması bile ispat edilebilmiş değil. Deprem bölgesinde yaşamını kaybedenlerin seçmen olarak gösterileceği ileri sürülmektedir. AKP iktidarının seçimleri kazanmış görünmek için muhalefeti bölmekten türlü seçim hilelerine kadar çok çeşitli tertipler içine gireceği açıktır. Muhalefetin seçimleri kazanmak için iddialı çabaya girmesi normaldir. Seçimlerin son umut gösterilmesi ise çok riskli bir yaklaşımdır. AKP, halkı asla dinci düzene razı edemeyecektir. Kendisini ne denli galip gösterirse göstersin o denli tepki toplayacaktır. Sol güçler seçim dönemini, halkın sonradan hayal kırıklığına düşmesine yol açacak şekilde desteksiz umutlar yaymadan kendi içindeki ve halkla ilişkilerini geliştirmek için aktif değerlendirebilirse bu süreçten kazanımla çıkacaklardır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.