Haftanın Özeti: Artan umutlar

0
425

Haftanın mücadele açısından en önemli gördüğümüz haberleriyle oluşturduğumuz özetimize bu hafta dünyadan gelişmeler ile başlıyoruz.

Yeni bir dünya savaşı endişeleri yaşanırken, gerilemekte olan Batı blokunda taşlar yer değiştiriyor. ABD’de iki kutup arasında kıyasıya bir mücadele var ve 5 Kasım’da yapılacak seçimin sancılı geçeceği gözüküyor. Bir tarafta ilk olarak hedefine Çin’i alan Trump’ın aday olduğu Cumhuriyetçiler diğer tarafta uzun zamandır Rusya’yı hedef alan Biden ve Demokratlar. Biden’ın ilerleyen yaşı, ekranlardaki duruşu, konuşması ve kırdığı potlar sonrası adaylığının geri çekilmesi beklenirken göçmen düşmanı ve dinci Trump ABD emperyalizmi liderliğindeki küresel sermayeye önderlik etmeye hazırlanıyor. Trump’ın uğradığı silahlı saldırı onun gücünü artırdı.

AB ülkeleri egemenleri Trump’ın iktidara gelme olasılığından tedirgin durumdalar. İngiltere’de yeni seçimlerle Başbakan seçilen İşçi Partisi lideri Keir Starmer hem Biden hem de Trump ekibiyle çalışabilecek kadar sağcı bir liderdir. Sorun diğer ülkelerle yaşanıyor. Mesela Macaristan Başbakanı Orban sırf Rusya ile barış araması yüzünden tecrit kampanyasına maruz kaldı. Orban AB’nin yeni Dönem Başkanı olarak tam bir tecrit kampanyasıyla karşı karşıya bulunuyor. Onun başkanlığında yürütülen faaliyetlere diğer ülkelerden siyasi liderler katılmıyor. Diğer ülkeler toplantılara sadece memurlarını gönderiyorlar.

Avrupa Komisyonu Başkanlığına bu hafta yeniden seçilen eski Alman savunma bakanlarından Ursula von der Leyen şimdiden Avrupa NATO’sunu kurmaya çıkan önerilerde bulunmaya başladı. Eğer Trump iktidara gelirse ABD ile AB ilişkilerinin nereye varacağı belirsizliklerle dolu. ABD’deki Demokratlar Biden’dan çok daha etkili bir aday bulamazsa Trump kazanacak görünüyor.

Fransa’da bambaşka bir hava hakim. AB’nin en etkili ikinci ülkesi Fransa’daki son seçimlerde, hatırlanacağı gibi, faşist parti Ulusal Cephe oylarını yaklaşık iki kat artırarak yükselişini devam ettirdi. Fransa’ya özgü bir seçim sistemi sayesinde daha fazla milletvekili çıkarması engelenirken hiç bir parti ve seçim bloku tek başına iktidar olamıyor. Bundan dolayı seçime giren bloklar arasında dağılma ve hükümeti kurabilme yeterliliği olacak geniş bir koalisyon tartışmaları başladı. Sol blok kurduğu Yeni Halk Cephesi ile en çok milletvekili çıkartırken kırılgan yapısı seçim sonrası kendini gösterdi. Blok içinde Boyun Eğmeyen Fransa, Sosyalist Parti, Komünist Parti ve Ekolojistler yer alırken Boyun Eğmeyen Fransa en çok milletvekili çıkarttı. Partinin başındaki Jean Luc Melenchon diğer çevreler tarafından pek sevilmiyor ve tecrit edilmeye çalışılıyor. Fakat Melenchon partisini ayakta tutmayı başarıyor. Yeni Halk Cephesi parlamento aritmetiği içinde kabul edilecek bir aday çıkaramadığı için Boyun Eğmeyen Fransa Hareket ve Ulusal Cephe yeni dönemde büyük olasılıkla muhalafette kalacak ve Fransa’da da İngiltere’deki gibi merkezci bir hükümet kurulacak. Ancak bu hükumetin Trump ile anlaşabileceği kuşkuludur. İskandinavya ülkelerini bu anlamda çok daha büyük sorunlar bekliyor.

Batı’da bunlar yaşanırken Ortadoğu’daki savaş yayılma riski ile devam ediyor. İsrail’in saldırıları 300’ncü güne yaklaşıyor ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40 bine yakın insan hayatını kaybetti. Bölgede en büyük risk olarak savaşın Lübnan’a sıçraması görülüyor. Lübnan Hizbullah’ı ile İsrail arasındaki küçük çaplı çatışmalar savaşın başından beridir sürüyor. İsrail Hizbullah’ın komutanlarına yönelik saldırılar düzenliyor. Hizbullah ile Hamas karşılaştırıldığında Hizbullah’ın silah gücü ve asker sayısı kıyaslanamaz ve örgüt İsrail’e ağır kayıplar verebilecek bir güçte. Ayrıca savaş Lübnan’a yayılırsa bu İran ve Yemen’in daha etkili bir katılımı ile sonuçlanır ve Ortadoğu’yu kaldıramayacağı bir savaşa sürükler. İsrail karşıtı cephede yer alan Yemen’deki Husiler’in bu hafta İsrail’in Tel Aviv şehrine SİHA saldırısında 1 kişinin öldüğü 10 kişinin de yaralandığı bildirildi. Ortadoğu’da Direniş Ekseni yok edilemedi yok edilemeyecek.

Haftanın özetine ülkemizdeki gelişmeler ile devam ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye Cumhurbaşkanı Esad arasında yeniden görüşme olasılığı doğdu. Görüşmeler alt düzeyde sürüyor olsa ve Erdoğan Esat ile görüşme isteğini ifade etmiş olsa da Esat görüşmüyordu. Erdoğan liderliği İsrail’in Lübnan’a saldırısının Kürtleri harekete geçirerekTürkiye’nin coğrafi bütünlüğü için yaratacağı riskleri görüyor. Ayrıca gerek Suriye’deki işgalin gitgide daha pahalıya mal olduğu gerekse de ülkedeki aşırı Suriyeli sığınmacı baskısının AKP’yi zora düşürdüğü biliniyor. Erdoğan başka ekonomik beklentiler yanında Suriye’nin yeniden imarından pay almanın da hesaplarını yapıyor.

İsrail-Filistin savaşını da kendi çıkarları doğrultusunda değerlendirme çabasındaki Kürt siyasal hareketi Suriye’deki işgali kendi gelişmesi yönünde kullanmaya çalışıyor. Esat hükümetinin Suriye’deki Kürt siyasal hareketi hakkında AKP’den farklı davranmak istediği biliniyor. Fakat Türkiye ile Suriye arasında gerçekleşebilecek bir barış, Kürt hareketinin ABD ile ittifak halinde gelişme hayallerine darbe olacaktır. Kürtler ve Suriye anlaşır Türkiye ise işgal ettiği topraklardan çekilirse bölgede ABD ve İsrail ağır bir yenilgi almış olur.

İnsan sağlığı, çevre ve hayvan konusunda yaşanan ağır sorunlar devam ediyor. Sağlıktan ulaşıma her alanda yapılan özeleştirmeler ve özelleştirilen kurumlara yönelik denetimler olmayınca hem ekonomik zararlar olurken hem de can kayıpları yaşanıyor. İzmir’de iki kişinin yağan yağmur sonrası elektrik akımına kapılıp ölmesi buna bir örnektir. İnsan sağlığına önem vermeyen ülke ormanların korunmasına da önem vermiyor. Artan sıcaklarla beraber orman yangınları yayılmaya devam ediyor. İnsan canına değer vermeyen bir hükümetten hayvanlara değer vermesi de beklenmez. AKP çıkarttığı yeni bir yasa ile belediyelere sokak hayvanlarının “uyutma” adı altında katliamına izin verdi. CHP yaptığı açıklama ile kazandıkları belediyelerde bu yasayı uygulamayacağını açıkladı.

İnsan sağlığından bahsetmişken devam edelim. Cinayetler tecavüzler ve kadına yönelik cinayetler ve kötü muameleler devam ediyor. Antalya’da oto tamircisinde çalışan Vedat Kurt adlı 22 yaşındaki işçi verilmeyen maaşlarını istediği için işyerinin 4 ortağı tarafından 3 ay boyunca işkenceye uğradı. Çeşitli yöntemlerle işkence edilen Kurt’un işkencecileri delillere rağmen serbest bir şekilde dolaşmaya ve Kurt’a yönelik tehdit ve tacizlere devam ediyorlar.

Dünya da ve ülkemizde bunlar yaşanırken mücadeleler devam ediyor. 1 Mayıs’ta gözaltına alınıp tutuklanan 25 genç ilk mahkemede tahliye oldu. Bu konuda oluşturulan ortak platformun davayı takip etmesi çok olumludur. Hapishanelerdeki hasta tutsaklarla dayanışma eylemleri bu hafta da sürdü. İstanbul Akpınar’da da alternatif bir yerel yönetim çabası geliştiriliyor. Bu amaçla cumartesi günü yerel yönetim öncülüğünde yapılan çocuk etkinliğine yüzlerce çocuk katıldı.

Aşağıda haftanın bazı işçi eylemlerini vereceğiz.

Çiğli’de, Mememen’de, Dersim Nazımiye’de, Şişli’de, Van’da, belediye işçileri ellerinden alınan işlerini geri istiyorlar. Öte yandan belediye emekçileri Kadıköy’de kadrolu ve güvenceli çalışma talebiyle başlattığı oturma eylemlerini sürdürüyorlar.

Özel Sektör Öğretmenler Sendikası 53 gün önce taban maaş hakkı ve Öğretmenlik Meslek Kanunu başta olmak üzere özel sektör öğretmenlerinin insanca koşullarla yaşaması için başlattıkları direnişlerini, olumlu gelişmeler yaşanması nedeniyle şimdilik sonladırdıklarını duyurdu.

BİRTEK-SEN, Antep Başpınar OSB’de 35 fabrikada işçilerle yaptıkları toplantının sonuçlarını yaptıkları basın açıklamasıyla duyurdu. Asgari ücrete zam yapılması, banka promosyonlarının işçilere verilmesi, bayram ikramiyesi, vergide adalet sağlanması talepleri bölgeden çalışan işçilerin önemli talepleri arasında yer alıyor.

Mücadeleci güçlerin “Temmuz’da zam şart” talebiyle başlattıkları kampanya, çeşitli eylem ve etkinliklerle devam ediyor.

Mersen işçileri direnmeye devam ediyor.
Gebze Dilovası Esitaş işçileri direniyor.
Belediye işçileri işlerine dönebilmek direniyorlar.

Baskılar ve savaş tehlikesi var ancak buna karşı direnen güzel insanlar da var. Mücadele devam ettiği sürece umut her zaman yeşil kalacak.

Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce hayvan hakları savunucusu hükumetin sokak hayvanlarının katledilmesi yönündeki kanun teklifini protesto etti.

Görüldüğü gibi baskılar sürüyor, savaş tehlikesi sürüyor. En önemlisi ise bütün bunlara karşı mücadele eden milyonlar var. Kimse Trump gelecek diye ümitsizliğe kapılmasın. Batılı sahte demokrasinin çökmesi gerçek özgürlük mücadelelerinin gelişmesi için şanstır. Tabii mücadele eden güçler için! Mücadele devam ettiği sürece umut her zaman yeşil kalacak.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.