Haftanın Özeti: Gorbaçov’un Bıraktığı Dünya

0
493

1991 yılında dağıtılan Sovyetler Birliği’nin (SB) son lideri Gorbaçov’un bu hafta ölümü dünyayı geçmiş ve gelecek hakkında düşünmeye sevk etti. Batılı emperyalistlerin övgüler yağdırdığı Gorbaçov sahte bir “demokratikleşme” adına Sovyetler Birliği’ni dağıtmıştı. On yıllardır sorunları ağırlaşan ülkeyi tedavi etmek iddiasıyla ona liberal reçetelerle öldürücü darbeyi vurmuş ve ardından da istifa ederek kaçmıştı. Sovyetler Birliği halkı, yapılan oylamada birliğin devamından yana oy kullandığı halde liderler bir araya gelip onu dağıtmışlardı.

İktidarı ele geçiren kapitalistler Rusya’yı Batılı emperyalistlerle birlikte alabildiğine yağmaladılar. 1987-88’de 2 milyon olan yoksul sayısı 1993-95 yılında 66 milyona çıktı. Rusya milli geliri bir anda yüzde 40 azaldı. Ücretler yarıya düştü. Piyasa sistemine geçiş uğruna milyonlarca insan yoksulluktan hayatını kaybetti. Yarım milyon Rus kadını seks işçisi, bedenlerini satmaya başladı.

Bugünkü Irak ile Ukrayna, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının en çarpıcı ürünleridir. ABD emperyalistlerinin “demokrasi” adına yakıp yıktığı ve mezhep çatışmalarına ittiği Irak’ta bir yıldır hükümet kurulamıyor. Yeniden seçim isteyen Muktada El Sadr yanlıları bu hafta gene parlamentoyu bastılar. Ordunun ateş açması üzerine 30’dan fazla göstericinin öldüğü bildiriliyor. Olaylar üzerine Bağdat’ta parlamento faaliyetlerini durdurdu ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Irak’ta hem İran hem de ABD nüfuzuna karşı mücadele ettiğini söyleyen Muktada El Sadr başta ABD olmak üzere Erdoğan ve Barzani KDP’si tarafından destekleniyor. ABD emperyalistleri 2003 yılında Irak’ı işgal ettikten sonra demokrasi adına bu ülkedeki etnik ve dinsel bölünmeleri derinleştirdi. Başbakanlık Şiiler’e, Cumhurbaşkanlığı Kürtler’e, Meclis Başkanlığı da Sünniler’e verildi. Batılı emperyalistlerin demokrasi projesine hedef olan Libya’nın nasıl yıkılmış, iç savaş ve sefalet içinde olduğunu görüyoruz. Benzeri etnik ve dinsel demokrasi planları Suriye’yi mahvetti. Demokrasi ve din özgürlüğü adına Türkiye’nin başına da Erdoğan-Cemaat iktidarı getirilmiş ve bu grubun çeşitli tertiplerle muhalefeti tasfiye etmesine destek olunmuştu.

Demokrat ve özgürlükçü geçinen Batılılar eski Varşova Paktı ülkelerini bir bir kendilerine kattıktan sonra Ukrayna’yı da ele geçirmek için orada iç savaş çıkardılar. 2014 sonrasında on binlerce Rus kökenli Ukraynalının öldüğü iç savaş, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesiyle sonuçlandı. Ukrayna’yı kullanarak Rusya’yı dize getirmeye çalışan Batılı emperyalistler ne mutlu ki artık başarısızlık üzerine başarısızlık yaşıyorlar. Batılı emperyalistlerin kuklası ve boğazına kadar yolsuzluğa batmış olan Zelenski hükümetinin Rusya’ya karşı girişmekte olduğu karşı saldırı haberleri daha hafta bitmeden boşa çıktı. Batılı güçler tarafından gaza getirilmiş olan yüzlerce Ukraynalı askerin öldüğü belirtiliyor. Aynı zamanda Ukrayna’ya yapılan yardımların da Zelenski taraftarlarınca zimmete geçirildiği haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.

ABD emperyalistlerinin Rusya’yı dize getirmek için yaptığı hamleleri körü körüne takip eden Avrupa ülkelerinde enerji sorunu bu hafta da büyümeye devam etti. Ukrayna savaşını bahane eden büyük şirketler petrole ve elektriğe zamlar yapmaya devam ettiler. Artan hayat pahalılığı en çok toplumun en zayıf kesimlerini vururken ırkçı partiler çözümü göçmen düşmanlığında ve anti-demokratik önlemlerde aramaya devam etti. “Avrupa’yı göçmenler mahvetti”, demagojisine göçmenlerin de kolay inandığını unutmayalım.

Çin’i Rusya’yı dize getirmeye çalışan ABD emperyalizminin Latin Amerika’daki durumunun iyi olmadığı biliniyor. Çin-Rusya-İran üçlüsü Ağustos ayı içinde Latin Amerika’da askeri tatbikat yaptılar. Üst üste başarısızlıklar yaşayan ABD’de ve Avrupa’da egemen güçlerin birbirine girmesi ihtimali artmaktadır.

Hafta içinde Türkiye’de yaşananlara da kısaca bakalım. Emperyalist işgale karşı verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı askeri zaferinin 100’ncü yıldönümü olan 30 Ağustos’a direniş ve işgal manzaralarıyla girildi. En güzel eylemi öğretmenler yaptı. Özel okullarda düşük ücretlere, güvencesiz ve kötü çalışma koşullarına mahkum edilen öğretmenler 30 Ağustos’ta Ankara’da hakları için gösteri yaptılar. Erdoğan gösteriye çok sinirlendi. Ayrıca yurdun çeşitli yerlerinde AKP karşıtı kutlama etkinlikleri yapıldı. Beşiktaş taraftarları 29 Ağustos’ta yapılan maçta İzmir Marşı söyleyerek ve “Türkiye laiktir, laik kalacak!” sloganları atarak dinciliği protesto etti. Beşiktaş taraftarlarının ilk protestosu değildir bu. Hatırlanacağı üzere Fenerbahçe taraftarları da benzeri protestolar yaptılar.

Türkiye’de tanınmış ne kadar hırsız ve kriminal varsa hemen hepsiyle hatıra resimleri çektirmiş İçişleri Bakanı Süleyman Soylu iyi ve ahlaklı olduğunu kanıtlamak için LGBT bireyleri hedef aldı. Soylu resmî 30 Ağustos törenlerinde “Biz sizin gibi LGBT çocuğu değiliz, biz Ayetel Kürsilerin çocuğuyuz. Bu milleti tanımıyorlar” dedi. Ayetel Kürsi Allah’ın yerde ve gökte ne varsa gece gündüz her şeyi gördüğünü ve O’nun izni olmadan bir şey yapılamayacağını söyleyen bir dinsel metindir. Bu gibi din istismarları yüzünden Türkiye’de dine inanmayanların sayısının, özellikle gençler arasında, arttığı biliniyor.

Diğer yandan ise Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’ye emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde 29 Ağustos’ta ABD büyükelçiliği açıldı.

İlkay Akkaya’nın 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Ceyhan Belediye tarafından düzenlenen konseri Kaymakamlık tarafından “kamu düzeni, genel güvenlik” gibi gerekçelerle iptal edildi. İlkay Akkaya’nın Mardin konserine, Pınar Aydınlar’ın Mersin İHD’ tarafından düzenlenen konseri ile Halkevleri Müzik Topluluğu’nun Burhaniye’deki konserine de yasak getirildi. Daha önce de Apoles Lermi, Melek Mosso, Aynur Doğan, Niyazi Koyuncu, Metin Kemal Kahraman, Mem Ararat gibi bir çok ilerici sanatçının konserleri yasaklanmıştı. AKP iktidarı kendi kültürel egemenliğini yasaklarla sağlamaya çalışıyor ancak başarılı olamıyorlar, olamayacaklar.

İşçiler sadece 30 Ağustos’ta eylem yapmadılar. Direnişler ve mücadeleler yurdun her yerinde devam etti. Gebze Pulver Kimya’da işçilerin sendikalaşma hakkı için direnişi karşısında patron geri adım atmak zorunda kaldı. İşçiler şimdi işten atılan arkadaşlarının işe dönmesi için direniyorlar. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya, Bingöl, Maraş, Tekirdağ vb belediyelerde çalışan emekçiler önümüzdeki günlerde bu iş kolunda yoğunlaşacak mücadeleye hazırlanıyorlar. Bunun yanında Ceva Lojistik Amazon Depo, ETF Tekstil, Atlas Denim gibi çok çeşitli merkezlerde işçi direnişleri sürüyor.

Ölüm Gemisi’ne karşı yürütülen Aliağa Direnişi başarıyla sonuçlandı. Çevre Bakanı, Brezilya’dan gelen yüzlerce ton asbest ve tehlikeli madde içeren savaş gemisi NAe Sao Paulo’nun Türkiye’ye gelişinin iptal edildiğini, geminin Türkiye karasularına giremeyeceğini duyurdu İktidar geçen hafta Beykoz Tokatköy’de halka “size bildirim gelmeden evleriniz yıkılmayacak” sözü vermişti. 1 Eylül’e varan gece saat 3’te mahalle kuşatıldı. Evlerin kapıları kırıldı ve insanlar zorla dışarı çıkarıldılar.

Geride bıraktığımız haftada AKP iktidarının yolsuzluk haberleri arttı. Bir süredir bir kısım AKP’lilere karşı muhalefette olan mafya lideri Sedat Peker, iktidarın rüşvet ağını açıkladı. İfade edilenlere göre, rüşvet ile sermaye artırımı yapıyormuş gibi gösterilen şirketler ile insanlar manipüle ediliyor, sanki şirketler değerleniyormuş gibi gösterilerek borsa üzerinden daha fazla insanın parasını caliyormus. Bu durum, asalak kapitalizmin, iyiden iyiye yozlaşmış piyasanın en iğrenç göstergelerinden birisi oluyor. İşlerin başında yine AKP’li isimler var. İsmi geçen kadın bir yandan rüşvet ağının başında, cebine para dolduruyorken, bir yandan da çıktığı TV programlarinda, “6666 ayeti kerimeyi mihengine almış birisiyim” ve “Ben musalla taşına yattığımda adıma okunacak Fatiha sayısıyla ilgilenen birisiyim” diyen bir isimdir. Yetkililer ve adı geçen isimler iddiaları yalanlamamalılar. Seçimler yaklaştıkça bu tür ifşaatların yoğunlaşması bekleniyor.

Elektrik ve doğal gaza yapılan yüzde 20 zam yanında zam yağmurları olanca hızıyla devam etti. Okullar açılırken öğrencilerin artan kırtasiye masrafları tedirgin ediyor. Yüksek öğrenim gençliğinin git gide zorlaşan barınma sorununu tarikatlara ve özel havale eden hükümetin İstanbul ve Ankara’da iki yurt binasını daha satışa çıkardığı görüldü.

Tatil dönemi bitti ve şimdi sorunlar kendisini daha çok hissettirecektir. Yaz döneminde bile yoğunlaşmaya devam eden sorunların yarattığı gerginlik artacaktır. Çözümün yolunu açacak olan esas güç emekçiler başta olmak üzere halkın mücadelesidir. Bu mücadelenin hem Avrupa’da hem Türkiye’de yoğunlaşacağı günlere giriyoruz. Gorbaçov gibilerinin liberalizmi dünyayı çok ağır sorunların içine soktu. Liberalizm emekçilere ve insanlığa kölelik getirmektedir. Batılı emperyalistler ne mutlu ki yeni yenilgiler yaşarken örgütlü direnişlerin başarı olanakları artmaktadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.