Haftanın Özeti: Karanlık günler elbet aydınlık günlere açılır

0
499

ABD’nin dünya egemenliği her geçen gün yeni yaralar alırken AKP rejimi tarihin çöplüğüne gönderilmeyi bekliyor. Odak Dergisi’nin hazırladığı Haftanın Özeti’ne Türkiye’den öne çıkan gelişmeler ile başlayıp ardından dünyadan gelişmeler ile devam edeceğiz.

Yeni bir okul döneminin sorunları da beraberinde başlıyor. Eğitim sistemindeki adaletsizlikler ve eşitsizlikler artarken üniversite öğrencilerinin yurt sorunu bu yıl da çözümsüz kaldı. Büyük zorluklarla hazırlandıkları üniversite sınavını kazanmaları yeterli olmuyor. Sınavı kazanıp kaydınızı yapıyorsunuz ama nerede kalacaksınız? Özellikle son yıllarda artan bu yıl ise ödenemeyecek duruma gelen ev kiraları öğrencileri yurtlara yönlendiriyor ama hangi yurtlara?

Hükümet her yıl tartışma konusu olan Kredi Yurtlar Kurumunu’nda yatak sayısını artırmadığı için öğrenciler açıkta kalıyor. Önlerinde tek çözüm olarak tarikatların kontrolündeki yurtlar kalıyor. Onlar ise öğrencilere değil gerici tarikatların çıkarlarına hizmet ediyor. Gülen Cemaati’ne ait yurtlara el koyan hükümet onları Kredi ve Yurtlar Kurumu’na devretmek yerine yandaş tarikatlara peşkeş çekti. Çok ucuz kiralar karşılığında verilen bu yurtlar gericiliğin merkezi durumundalar. Aileler başka çareleri olmadığı için çocuklarını bu yurtlara kaydediyor. Geçen yıl bu yurtlarda yaşanan öğrenci intiharlarını ve berbat olayları hatırlayalım…

Bunlar her şeyden önce devletin ve belediyelerin ucuz, nitelikli ve öğrencilere uygun çok sayıda yurtlar yapması gereğini ortaya koyuyor. Bu noktada Eğitim ve Dayanışma Hareketi’nin “alternatif öğrenci yurdu” önerisini hatırlatmak istiyoruz: Bu süreçte sol eğer gücünü birleştirerek ortak bir tek alternatif yurt bile yapabilse devletin ve belediyelerin harekete geçmesine büyük katkı sağlamış olacaktır. Sol hareketler, laik güçler ve Türkiye’nin ilericileri olarak bir araya gelip öğrenciler için yurtlar kurabilsek hem devleti ve belediyeleri yurt yapması için daha etkili harekete geçiririz, hem öğrenci hareketine hem de solun birliğine önemli katkıda bulunuruz.

AKP iktidara geldiği günden beri sürekli cemaatleri ve tarikatları besledi. İlk başlarda, sanki yokmuş gibi, din ve ibadet özgürlüğü taleplerini yükselten bu tarikatlar ve cemaatler 20 yılın ardından iyice güçlenip iktidarlarını sağlamlaştırınca gerçek yüzlerini gösterdiler. Onların özgürlük anlayışları sadece kendilerineydi. Herkesi kendileri gibi olmaya zorladılar; farklı olanları dışladılar; onlara görev vermediler; bulundukları alanlarda etkili yerlere gelmelerini engellediler. Kadınların nasıl giyineceğine, nasıl güleceğine, ne zaman sokağa çıkacaklarına kurallar yaratıyorlar. Şimdi de bir İlahiyat Üniversitesi öğretim görevlisi herkesin kendileri gibi namaz kılmasını şart koşmaktan, yapmayanların uyarılmasından, uyarıları dinlemeyenlerin öldürülmesinden söz ediyor. Gazetecilere, sanatçılara ve aydınlara hakaret, saldırı ve tehditlere müdahale edilmezken cemaatler ve tarikatlar ile ilgili söz söylemek suç sayılıyor. Bir süredir sahne kıyafetleri gericiler tarafından hedef alınan şarkıcı Gülşen bir konserinde İmam Hatipler ile ilgili bir kanaatini bildirince hemen tutuklandı. Bütün bunlar dincilikten bıkan insanların sayısının arttığı, halkın dinden uzaklaştığı bir ülkede yaşanıyor!

Geçen haftaki özetimizde iş kazalarından örnekler vermiş ve patronların da hükümetin onları kayıran kararlar aldığı için çok rahat davrandığını yazmıştık. Son örneği Yalova’da faaliyet gösteren Sefine Tersanesi’nde yüksekten düşerek ölen Yasin Demirdağ’ın cansız bedenine emniyet kemeri giydirmeye çalışan iş güvenliği ekibine müdahale eden 35 işçinin işten çıkarılması oldu. Hükümete yakınlığı ile bilinen Kolin İnşaat’ın sahibi olduğu tersanede yaşanan iş cinayetinde yetkili firmaya yönelik hiçbir cezai işlem yapılmadı. Firma da bundan aldığı cesaretle kaza anında, dayanamayıp olayı protesto eden 35 işçiyi işten çıkardı.

Haftaya çok büyük iki trafik kazası ile başladık. Her iki kaza da kaza sonrası çevre güvenliğinin önemini ve bu konuda polislerin ne kadar acemi davrandıklarını acı bir şekilde gösterdi. Toplamda 36 vatandaşımızın hayatını kaybettiği kazalarda asıl ölümler kazadan sonra toplanan vatandaşlara, sağlıkçılara ve polislere ikinci aracın çarpması sonucu yaşandı. Karayollarında kazalar zaten hep oluyor ve trafik kazalarında hayatını kaybeden insan sayısında ilk sıralarda yer alıyoruz. Bu kayıplar ise kaza sonrası kaza alanı ve yol güvenliğinde görevli güvenlik elemanlarının ne denli yetersiz eğitildiğini gösterdi.

Şimdi Suriye’den yola çıkarak dünyadaki bazı gelişmelere bakıyoruz. Erdoğan bütün çabalarına rağmen bir türlü Suriye’ye yeni saldırı için izin alamadı. Bununla birlikte her an saldıracak şekilde hazırlıklara devam ediyor. Aynı zamanda Soçi’de Putin ile görüşüp Esad ile görüşmeye yeşil ışık yakarken diğer taraftan halen Suriye’den toprak kapma, o da olmazsa dincileri Suriye’de devlete monte etme derdinde.

Erdoğan 24 Kasım 2015’te Rus uçağını düşürüp NATO’yu Rusya’ya karşı savaşa sokamayınca kendi iktidarını korumak için Rusya’ya yaklaşmaya ve Rusya ile ABD’yi dengeleyecek şekilde bir siyaset yürütmeye başladı. Bu konuda Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın olanaklarını kullanıyor. Biraz da ABD’yi hoşnut etmek için İsrail ile ilişkiyi düzeltti. “Ben iktidarda olduğum sürece İsrail ile ilişkilerimiz asla eskisi olmayacak” diyen Erdoğan sözünü kolay unuttu. Diğer taraftan ise Putin’in baskısı ile Suriye ile görüşmeye yanaşmama tutumunu değiştirebileceği işaretleri verdi. Putin ile yaptığı görüşmelerin hemen ardından Ukrayna’ya gitti. Hem Rus iş adamlarının ve zenginlerinin Türkiye’yi üs edinmelerini sağlamaya çalışırken hem de Ukrayna ile iş anlaşmaları yapıyor. Savaşın her iki tarafından da çıkar elde etmeye çalışıyor. ABD’nin, Erdoğan’ın bu politikasına engel olmak maksadıyla, Türkiye’deki kapitalistlerin örgütleri TÜSİAD ve Odalar Birliği’ne uyarı mektubu gönderdiği ortaya çıktı. Rusya ile iş yapacak şirketlere ambargo uygulanacağı tehdidi yazıyordu mektupta. Erdoğan’ın Batı’yla arasının gerginleşeceği görülüyor.

Diğer yandan Ukrayna savaşı ile Rusya’yı dize getirmeyi hedefleyen NATO ülkelerinin başarısızlıkları artıyor. Özellikle Avrupa ekonomik olarak zor günlerden geçiyor. Yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı yanında bir de ciddi bir enerji krizi ile kışa giriyorlar. Yükselen enerji fiyatları halkın öfkesinin birikmesine yol açıyor. Avrupa hükümetleri enerji sorunu karşısında halka tasarruf çağrısı yaparken soğuk günlere de hazır olunmasından söz ediyorlar. Evlerinde üşüyecek insanların sokakları ısıtacakları görünüyor. Eylül’de başlaması beklenen eylemler ve grevler birçok ülkede başladı bile. Başta İngiltere, Fransa ve Hollanda olmak üzere ve yine başta liman ve demiryolu olmak üzere bir çok iş kolunda işçiler greve çıktılar. Bu gelişmeler yaklaşan büyük eylemlerin habercisi oldu.

ABD’de savaş ile birlikte yaşanan ekonomik sorunlar Trump yanlılarını hareketlendirirken Biden Trump’a operasyon yapınca ortalık daha da karıştı. Trump yanlıları iktidara “bu operasyonlar devam ederse iç savaş çıkar” tehdidi yaptılar. Biden hükümeti, bir yandan da, başlattığı Ukrayna savaşını sürdürmenin derdinde. Ukrayna’ya sürekli silah gönderiyor. Bu hafta yine 3 milyar dolarlık silah gönderme kararı aldı. Ukrayna halkını kullanarak Rusya’yı zayıflatmaya çalışıyor. Olan asıl Ukrayna halkına oluyor. Kazanan ise silah tekelleri.

Görüldüğü gibi ülkemizde ve dünyada yoğun gelişmeler devam ediyor. Dünyada aşırı yoksulluk ve açlık tehlikesi artarken Avrupa son 500 yılın en tehlikeli kuraklığı ile karşı karşıya kaldı. AKP iktidarı hızla oy kaybederken ülkemizde erken seçim ihtimali ve solda ittifaklar tartışılıyor. Seçmen desteği azalan dinci AKP rejiminin en önemli dayanağı, halkta umut yaratacak alternatif bir gücün olmayışıdır. Alternatif; sol güçlerin kitle içinde çalışması, örgütlenmesi ve güçlerini birleştirmesi yoluyla yaratılabilir. Mücadele eden güçler birlikte davranmanın yolunu daha kolay bulacaklardır. Solun gelişeceği ve halka umut olabileceği bir süreçteyiz. Kazanmanın yolu mücadele, örgütlenme, birlik ve beraberlikten geçiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.