Türkiye oligarşisi topraklarımızı emperyalist saldırganlara üs edindiriyor.Onlar İran’ı, Suriye’yi ve hatta Rusya’yı tehdit edecekler, biz de onları korumak için kalkan olacağız. Bu duruma tepki gösterilmelidir.
19-20 Kasım 2010 yılında Portekiz’in başkenti Lizbon’da Nato toplantısı yapıldı ve toplantıdan Türkiye’yi ilgilendiren önemli bir karar çıktı; Füze kalkanı adı verilen füze savunma sistemi Türkiye’de kurulacaktı. Nato üyesi ülkelerine karşı olası saldırıları önlemek için alınan bir karar gibi gözükse de aslında ABD ve İsrail’in, İran’ın nükleer kapasitesini geliştirme çalışmalarına karşı ortaya çıkardığı bir proje olduğu bilinmektedir. Ayrıca proje Rusya’yı da ciddi şekilde tehdit ediyor.
George Bush tarafından oluşturulan füze kalkanı projesi kapsamında Polonya ve Çek Cumhriyetlerine üsler yerleştirilmesi düşünülüyordu. Polonya’da bu sistemin kurulması ve ileride geliştirilmesiyle Rusya’ya karşı istihbarat toplanabilirdi. Bunun üzerine üzerine Rusya, Polonya’da sistemin kurulmasına tepki gösterdi. ABD başbakanı Obama, Bush döneminde oluşturulan projede, Rusya’nın tepkisini de göz önünde bulundurarak değişiklikler yaptı.
Sistem nasıl çalışıyor? Sistem radarlar ve uydu takibiyle havalanan füzelerin havada imha edilmesini amaçlıyor. Saldırı amaçlı atılan bir füze, ateşlendiği andan itibaren sistem tarafından algılanır ve kontrol merkezine bildirilir. Füze geliştirilmiş erken uyarı radarları tarafından izlemeye alınırken sistem tarafından rota tayini yapılır. Rotası kesinleşen füze atmosfere girince denizde veya karada bulunan füzesavar füzeleri ateşlenir. Böylece saldırı amaçlı gelen füze ile füzesavar çarpışır veya yakınında infilak ederek, düşman füzesi imha edilir.
Sistemi oluşturan parçalar ise şöyle: Amerika’nın Almanya’da bulunan ve ülke dışında en büyük hava üssü komuta merkezi olacak. Romanya’da düşman füzesini imha edecek füzesavarların yerleştirileceği bir tesis kurulacak. Türkiye ise gözlemevi gibi çalışacak. Yani bir füze ateşlenirken alarm vermesinin yani sıra, füzeleri inceleme görevini de üstlenecek. Füze kalkanının en geç 2020 yılına kadar tam kapsamıyla çalışmasının hedeflendiği açıklanmıştı. Füze kalkanı; Türkiye’de Malatya’nın Kürecik ilçesine yerleştirilecek. Bölgede bu yönde çalışmalar başladı.
Malatya- Kürecik’te kurulacak olan füze kalkanı sisteminden rahatsız olan Rusya, ABD ile yeniden gerilimler yaşamaya başladı. Rusya Hükümeti, Türkiye’de kurulacak sistemden rahatsız olduğunu ve Türkiye’nin içinde bulunduğu füzesavar ve radar sistemleri bulunan ülkeleri hedef alacağını açıkladı. Karadeniz kıyılarından bulunan bu füzelerin Türkiye’ye uzaklığı sadece 4 dakika ve füzeler fırlatıldığı takdirde Malatya-Kürecik dahil olmak üzere Trabzon, Artvin, Rize, Giresun, Ordu, Samsun, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan, Sivas, Tokat, Amasya, Bingöl, Tunceli, Ağrı, Van, Bitlis, Muş ve Elazığ gibi, Türkiye’nin üçte birini vurabilecek menzili olacak. Rusya hükümeti endişeleri giderilmediği takdirde hava savunma sistemi kuracaklarını ve çözüm bulunmazsa yeni nükleer başlıklar geliştireceklerini belirtmişti.
Füze kalkanı konusunda Dış İşleri Bakanı ve müzakere sorumlusu Ahmet Davutoğlu kontrolün Türkiye’de olduğunu ve bu konuda endişe edilecek bir durum olmadığını açıklasa da pek öyle gözükmektedir. Aslında kontrolü Amerika’nın elinde bulunan sistemin kime karşı ne zaman kullanacağı belli değil. ABD’nin özellikle Ortadoğu haklarını hedef alan Nato Füze Kalkanına yönelik tepkiler gittikçe artmaktadır. Türkiye’deki sisteme tepki gösteren İran, olası bir saldırısı karşısında Malatya’da füze sistemi dahil Nato’nun füze kalkan sistemini hedef alacağını açıkladı ve Türkiye-İran ilişkilerinin yeniden gözden geçirileceği belirtti.
Dış tepkiler ve tehditler bu yönde iken, Türkiye’de ve yurtdışında ise kurulacak olan Nato Füze sistemine karşı eylemler başladı, sol gruplar arasında birlik platformları kuruldu. Direnişçiler Nato füze kalkanına karşı kurulan birliğin bileşenlerinden biridir. Bu yönde Paris’te ve İstanbul’da yapılan eylemlerde yer almıştır. Emperyalist saldırılara karşı sessiz kalmayalım.
