İDLİB’DE OLAN SURİYE’DE OLACAKLARIN HABERCİSİDİR

0
1648

İdlib’de Erdoğan rejimine bağlı 7 asker 1 de sivil görevlinin Suriye devlet güçleri tarafından öldürülmesi üzerine Devlet Bahçeli, Suriye rejiminin yıkılması gerektiğini ifade ederken  muhalefet Türkiye’nin İdlib’deki varlığını, Suriye politikasını ve gidişi sorguluyor.

Türkiye’nin İdlib’deki varlığını ve Suriye politikasını sorgulayan muhalefet ölümlerden Suriye rejimini değil iktidarı suçladı. Çünkü Türkiye rejim  güçleri İdlib’de dinci çetelerle omuz omuzadır. Erdoğan rejimi Rusya ve İran ile yapılan  Astana ve Soçi mutabakatlarında dinci çeteleri silahsızlandırma sözü verdiği halde yerine getirmedi. Bir yandan Suriye ordusunun İdlib’de ilerlemesini durdurmak için bölgeye güç yığarken diğer yandan da Rusya’ya gözdğağı vermek için Ukrayna ordusuna askeri yardım yaptı ve Kırım konusunda Ukrayna’dan yana saf tuttu. Karadeniz’e Kanal projesi ile de ABD’ye yanaşmaktaydı. İdlib’de TSK konvoyunun bombalaması aynı zamanda Rusya devletinin bunlara yanıtı olmuştur.  Şimdi Erdoğan’ın ABD ve Rusya ile ilişkilerinde değişiklikler yaşanıyor. 

İdlib’de ortaya çıkan gelişmenin ardından ABD’nin Türkiye’ye ekonomik ambargo tehdidi içeren Halk Bank davasının ertelendiği öğrenildi. ABD Türkiye’nin (Siz Erdoğan diye okuyun) İdlib’de haklı olduğunu açıkladı. İdlib’deki ÖSO ile El Nusra güçlerine ABD tarafından destek verildiği gözlendi. Bunlar Erdoğan’a “Devam et, arkandayım” mesajıdır. 

Erdoğan örnek aldığı Sultan Abdülhamit politikalarıyla iktidarını uzatmaya çalışıyor. Abdülhamit, zamanında büyük devletlere tavizler yoluyla onları birbirine karşı kullanarak çöküşü engellemeye çalışıyordu. Ama Osmanlı’nın en çok Sultan Abdülhamit dönemimde toprak kaybettiği ve çöküşün en çok o dönemde olgunlaştığı belirtilmektedir. 

ABD ile işbirliği politikaları dolayısıyla Libya’da ve hele ki Suriye’de muazzam kötü sonuçlar alındı ve Türkiye gerçek bir yıkıma uğratıldı. Erdoğan’ın bölgede dayandığı dinci zemin sürekli gerilemektedir. Ayrıca ABD şimdilik rafa koyduğu Halk Bank davasını ve Erdoğan’ın şahsi servetinin araştırılmasını yeniden başlatabilir. Erdoğan ABD’ye güvenemez. ABD kullandığı liderleri çöpe atmasıyla bilinmektedir.  ABD’nin attığı adımlar Erdoğan’la yeni bir süreç başlatma görüşmeleri yapıldığı izlenimi vermektedir. Benzer bir süreç haliyle Rusya ile de başlatılacaktır çünkü İdlib’de yaşananlar Rusya ile süren Astana ve Soçi süreçlerinin sonunu işaret etmektedir. 

Suriye devleti idlib’in kurtarılmasına yönelik askeri harekatını sürdürüyor. Rusya onu destekliyor. İdlib Suriye’de başlangıçtır ve bu gidişle er-geç Suriye hükümeti tarafından geri alınacaktır. Cihatçı çeteler Libya’ya, Afrin’e, Fırat Kalkanı ya da Zeytin Dalı bölgesine gönderilirler. Bir kısmı da haliyle Türkiye’de kalacaktır. Basında çetelerin Türkiye’de eğitilerek Libya’ya gönderildiği haberleri çıktı. Çeteler nereye taşınırsa taşınsın bu gidişle sıranın Afrin ve Cerablus gibi diğer işgal altındaki yerlere gelmesi kaçınılmazdır. 

Bir yazımda TSK Kürtlerle savaşta yenilirse (Ordu Kürtler Karşısında Yenilgi Alırsa, Odak 08.10.2018) ne olur sorusunu sordum. “Zeytin Dalı Harekatı” bu iddiayı test etmeye yetmedi. ABD Erdoğan rejimi ile Kürtler arasındaki çatışmayı engelledi. Şartların olgunlaşması bekleniyor. Dolayısıyla sorum hala devam ediyor. ABD ve İsrail Ortadoğu’da Türk, Kürt, Arap ve Fars milliyetçiliğini birbirine karşı kullanarak egemenlik üretmeye çalışıyor. 

İdlib’de yaşanan, sadece Suriye’de değil Türkiye’de de yaşanacakların habercisidir. Öncelikle belirtelim ki İdlib’de asker ölümleri Türkiye’yi mezhepçi amaçlarla ABD emperyalizminin dümen suyunda götürmenin sonucudur. İdlib’de askerler dinci çeteleri savundukları için öldüler. 

AKP’nin eski sevdalısı liberallerden Ethem Mahçupyan AKP’nin kendi lideri tarafından esir alınmış bir gemi olduğunu ifade etti. İddia esas olarak Türkiye için geçerlidir. Türkiye esir alındı, bu duruma getirildi ve daha kötüye götürülüyor. Yukarıda Osmanlı’nın çöküşünün Sultan Abdülhamid döneminde olgunlaştığını yazdım. Yeni güçler de asıl o dönemde çıkmıştı. Şimdi de yeni bir cumhuriyeti kuracak güçlerin çıkması zamanı. 

Hamza Yalçın

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.