İngiltere, topraklarına ulaşan sığınmacıları doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya göndermek için yapmış olduğu tartışmalı anlaşmayı uygulamaya koydu. İçişleri Bakanı Priti Patel, ilk grubun 14 Haziran’da Ruanda’ya gönderilmesinin planlandığını bildirdi. Anlaşmaya karşı çıkanlar ülkenin değişik kentlerinde protesto gösterisi düzenledi.
İngiltere İçişleri Bakanlığı, sınır dışı edilecek ilk gruptaki kişilere ilgili resmi yazıların gönderilmeye başlandığını bildirdi ancak kaç kişinin gönderilmesinin planlandığı konusunda rakam vermedi. Gönderilecekler arasında Manş Denizi yoluyla İngiltere’ye küçük teknelerle ulaşan sığınmacıların da bulunduğu bildirildi. Ancak İngiltere hükümetinin bu planının mahkemeden dönme olasılığı da oldukça yüksek.
İngiltere Kamu ve Ticari Hizmetler Sendikası (Public and Commercial Services Union-PCS), sığınmacıların Ruanda’ya gönderilmesine karşı yasal süreç başlattığını duyurdu. PCS, hükümetin mültecilere karşı ırkçı bir saldırı başlattığını, gündemde olan yasal düzenlemelerin ve uygulamaların tümüyle sığınmacıların Birleşik Krallık’a girişini engellemeye dönük ırkçı bir tutum ile yapıldığını düşündüklerini belirtti.
“Dünyada bir ilk” niteliğinde olan anlaşma, ana muhalefetteki İşçi Partisi tarafından “etik dışı ve işe yaramaz” olarak nitelendi. Plan, muhalefetin yanı sıra iktidardaki Muhafazakar Partili bazı milletvekillerinin de tepkisini çekiyor. Bazı vekiller, bir süredir gündemde olan planı “İngiltere kendi Guantanamo Körfezi”ni yaratıyor” sözleriyle eleştiriyor.
Ruanda 151 milyon dolar karşılığında İngiltere’den gönderilecek sığınmacıları kabul etmeye razı olmuştu. Danimarka da ülkedeki sığınmacıları Ruanda’ya göndermeye hazırlanıyor. Danimarka Göçmenlik Bakanı Mattias Tesfaye, 20 Nisan’da yaptığı açıklamada Danimarka’nın sığınmacıların transferi konusunda Ruanda ile görüştüğünü, bu bağlamda “yeni bir mekanizma” kurma konusunda ülke ile temaslarda bulunduklarını duyurdu. İngiltere’nin bu plan için Avustralya’daki benzer bir uygulamadan esinlendiği de söyleniyor. Avustralya hükümeti geçen yıl yüzlerce sığınmacıyı Pasifik adalarındaki kamplarda tutmak için 461 milyon sterlin harcadığını açıklamıştı.
