Brüksel’deki NATO Karargâhı’nda gerçekleştirilen Zirve sonrası yayımlanan ortak bildiride, bir savaş örgütü olarak faaliyet gösteren NATO’nun, Güney Amerika’dan Kafkasya’ya ve Asya’ya, oradan Pasifik’e uzanan geniş bir yelpazede yeni kararlar aldığı, ittifaklar cephesini genişletme niyetinde olduğu görüldü.
Bildiride Rusya ile olağan ilişkilere geri dönülemeyeceği ve Çin’in sistematik meydan okumalarına karşı konulacağı vurgulanırken, 2030 Strateji Konsepti’nin kabul edildiği belirtildi.
ABD Başkanı Biden’ın NATO’ya önem vereceğini ve yeniden canlandıracağını öncesinde duyurmuş olması da zirvede etkisini gösterdi. NATO yeniden ABD’nin emperyalist çıkarlarını korumak ve Trump döneminde kaybettiği hegomanyasını toparlamak adına sahaya geri dönmüş oldu.
NATO Zirvesi’nde alınan kararların yer aldığı sonuç bildirisi şöyle:
Uzak bölgelerde daha güçlü ortaklıklar kurulması ile Asya Pasifik, Afrika ve Latin Amerika’daki ülkelerle yakınlaşma girişimleri konusunda mutabık kalındı.
Kolombiya ile ilişkiler geliştirilecek.
İsveç ile işbirliğine, öte yandan Baltık ülkeleri Litvanya, Letonya, Estonya’da askeri gücü artırmaya karar verildi.
Kosova ile işbirliğinin artırılmasına karar verildi.
2008 Bükreş zirvesinin Ukrayna ve Gürcistan’ın üye olarak kabul edilmesine ilişkin kararını tüm kısımlarıyla teyit ettiği bildirildi.
Bildiride, NATO’nun Rusya’yı ‘ana hasım’ olarak değerlendirdiği görüldü. “Rusya’nın artan füze cephaneliğine ölçülü ve dengeli şekilde yanıt verileceği” ifade edilen bildiride, “Avrupa’da karaya nükleer silahlar konuşlandırmayı planlamıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca Çin’e karşı “ortak hareket etme” vurgusu yapıldı. “Çin’in hırsları ve iddialı tavırları mevcut kurallara dayalı uluslararası düzene ve ittifakın güvenliğiyle ilgili alanlara sistematik olarak meydan okuyor” denildi. Bildiride, Çin’in nükleer cephaneliğini hızla genişlettiği, ordusunun modernizasyonunda “muğlak” olduğu ve Rusya ile askeri işbirliği yaptığı kaydedildi.
Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore ile işbirliğinin geliştirilmesine karar verildi.
NATO’nun sonuç bildirisinde hedef gösterilen Rusya ve Çin adına yapılan açıklamalarda ise “Sistematik saldırılar karşısında kendimizi savunmaktan geri durmayacağız” mesajı verildi. Çin’in Brüksel’deki Avrupa Birliği (AB) temsilciliği, konuyla ilgili açıklamada “Savunma ve askeri modernizasyon arayışımız haklı, makul, açık ve şeffaftır.” denildi. NATO’nun Çin’in gelişimini ‘rasyonel bir şekilde’ ele alması gerektiği belirtilen açıklamada ayrıca, “NATO’nun Çin’i meşru çıkarlarını ve haklarını manipüle etmek, çatışma yaratmak ve jeopolitik rekabeti körüklemek için bir bahane olarak görmeyi bırakması gerekiyor.” ifadelerine yer verildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NBC’ye verdiği röportajında, ABD’nin NATO’yu doğuya genişlettirmeme sözünü anımsattı. NATO’nun Baltıklar, Kafkasya, Doğu Avrupa’da genişleme adına attığı adımları değerlendiren Putin, ittifakın sınırlarının kendi sınırlarına geldiğine dikkat çekti. NBC’den Kim Simmons, NATO’nun gerçekleştirdiği manevraların Rusya’nın tatbikatlarına yanıt olduğunu öne sürerek Moskova’yı ittifak ile karşı durmayı tırmandırdığını iddia etmesi üzerine Putin, “Sonra bizim saldırgan davrandığımızı söylüyorsunuz. Nedenmiş o? Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya, ABD ve Avrupa ülkeleri için tehdit mi oluşturmuş?” ifadelerini kullandı.
Kaynak: BirGün
