Vedomosti isimli Rus gazetesinde Türkiye ve Suriye’deki depremler üzerine bir yazı yayınlandı. TASS ajansının haberi vasıtasıyla ulaştığımız yazıda depremin bölgede son on yılların en şiddetlisi olduğu ve yaşanan felaketin bölgedeki siyasi çatışmaların çözümüne yardımcı olabileceği düşüncesi dile getirildi:
Rusya Dış İlişkiler Konseyi Uzmanı Kirill Semyonov, bir doğal afetin Türkiye ile Suriye arasında 2022 sonlarından bu yana kurulmaya çalışılan ilişkileri nasıl hızlandırabileceği konusunda uzun vadeli tahminlerde bulunmak için erken olduğunu söyledi. Kurtarma ve yardım çalışmalarında ülkeler arasında koordinasyonun mümkün olduğunu ancak bunun ne kadar ileri gideceğini söylemenin zor olduğunu belirtti. Deprem, İdlib ve Kuzey Halep bölgelerinin kötü etkilenmesi nedeniyle Suriye’den Türkiye’ye yeni bir göç dalgasını da tetikleyebilir. Semenov, bunun Türk yetkililer için bir sorun olacağını ancak Türkiye ile Suriye arasında olası bir işbirliği alanı olabileceğini söylüyor. Semyonov, İsrail’in insani yardım sağlama konusundaki istekliliğinin de ilginç olduğunu belirtiyor. Uzmana göre, iki ülke arasındaki mevcut ilişkiler göz önünde bulundurulduğunda, bu pek çok açıdan güzel bir jest.
Rusya Bilimler Akademisi Türkiye Bölümü Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırmacı olan Amur Hajiyev, Doğu’da bu tür trajedilerin kurbanlar üzerinde belirgin bir yakınlaşma etkisi yarattığını söylüyor. Ona göre, insanlar aynı acıyla karşı karşıya kaldıklarında, etkilenen bölgelerin sakinlerinin karşılıklı yardımlaşma için sezgisel bir istek duymaları doğaldır. Uzman, Türkiye’nin böyle bir olgu için Rusça’ya “kader birliği” olarak çevrilen özel bir terimi bile olduğunu hatırlatıyor. Ayrıca, aşağıdan gelen bu tür girişimlerin hükümet düzeyinde de desteklenmesi muhtemeldir. Hajiyev, depremin siyasi sonucunun, Ankara ve Şam’ın bundan sonraki temaslarında daha fazla anlayış göstermeleri olacağını ve bunun da kaçınılmaz olarak yakınlaşma sürecinin hızlanmasını beraberinde getireceğini düşünüyor.
Makaleye göre Ulusal Araştırma Üniversitesi Doğu Çalışmaları Yüksek Okulu kıdemli öğretim görevlisi Andrey Zeltyn ise Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin esas olarak deprem dolayısıyla değil de, iki ülke makamlarının Suriye’nin kuzeyinde ortak çıkarlara sahip olmalarından dolayı iyileşebileceğini düşünüyor. Makaleye göre Zeltyn Suriye’ye karşı Netanyahu’nun yardımsever adımının da politik manevra olduğunu düşünüyor.
Türkiye’de ve Suriye’de yaşanan depremin boyutlarını anlatarak başlayan yazıda depremin şiddetinin 7,8 olarak ölçüldüğü belirtildi. Rusya’nın Suriye’deki Tartus ve Lazkiye’deki askeri üs ve tesislerinin depremden zarar görmediği belirtiliyor. Depremin boyutlarını tarif ederek başlayan ve Türkiye’ye BM, AB ve NATO dahil 45 ülkenin yardım teklifinde bulunduğunu yazan makaleye göre Rusya Devlet Başkanı Putin hem Erdoğan hem de Esad ile telefonda görüşerek başsağlığı dilediğini ve yardıma hazır olduklarını belirtmiş. Her iki taraf da yardımı kabul etmeye hazır olduklarını belirmişler. Makalede Şam’ın İsrail’den de yardım istediğini, bu yardım teklifinin Türkiye değil de Rusya üzerinden yapıldığını ve İsrail’in de Suriye’ye yardıma hazır olduğunu açıkladığı yazıldı. İsrail gazetesine göre İsrail ilaç, çadır ve battaniye sağlamanın yanı sıra yaralı Suriyelileri ağırlamaya ve onlara tıbbi tedavi vermeye hazır olduğunu belirtmiş.
