Velayeti ayrıldığı eski eşinde olan iki çocuğunu görmek için Konya’dan İzmir Bornova’ya gelen Remziye Tüysüz, eski eşi Yalçın Polat tarafından boğularak katledilmiş, bedeni yol kenarında bulunmuştu. Polat, cinayetten sonra kaçarken yakalanmıştı.
Tüysüz cinayeti davasının 4. duruşmasında kadın katili Yalçın Polat, indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Remziye Tüysüz’ün abisi Mutlu Can Akdeniz cinayet işlendikten sonra çocukların velayetinin cinayet faili Yalçın Polat üzerinden düşürüldüğünü ve yeğenlerinin Çocuk Esirgeme Kurumu’na verildiğini belirtti. Akdeniz, çocukları almak istediğini ve bunun için gerekli resmi çalışmalara başladığını ancak failin ailesinin kendisine yönelik saldırıya geçtiğini ifade etti.
Konuyla ilgili konuşan Akdeniz, “Sürekli ölüm tehditleri yağdırdılar. Kendini mafya olarak nitelendiren isimler, eğer davaya gelirsem beni öldüreceklerini söylediler. Hem ilk hem ikinci duruşmada katilin kardeşleri saldırmak için beni kışkırtmaya çalıştılar ve tehditler yağdırdılar” ifadelerini kullandı.
Cinayetin işlendiği Bornova Merkez Mahallesi’nde kendisinin de bir süre yaşadığını ve mahalledekileri tanıdığını söyleyen Akdeniz, “mafya olarak belirtilen isimlerin bir grup sokak serserisi olduğunu öğrendim, korku ve göz dağı vermek için böyle yapıyorlar çünkü mahalleden beni tanıdıkları için korkacağımı düşünmüşler. Sürekli evimin önüne geldiler” diye konuştu.
“Ne olursa olsun bir gün olsun geri adım atma gibi düşüncem olmadı” diyen Akdeniz, her duruşmada güvenlik için adliyenin arka kapısından polis eşliğinde çıktığını belirtti. Ayrıca davayı başından beri takip eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyelerinin de bu tehditlere maruz kaldığını belirten Akdeniz, “Her duruşmada kadınlarla birlikte adliyenin arka kapısından polis eşliğinde çıkıyoruz” dedi.
“Mücadele henüz bitmedi”
Kendisini tehdit edenlere yönelik iki kere suç duyurusunda bulunan Akdeniz, annesinin görme engelli olmasından ve cinayetten sonra üzüntüden hastalıklarının artmasından dolayı davalara katılamadığını belirtti. Bu süreçte Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan kadınların sürecin başından sonuna kendisini yalnız bırakmadıklarını vurgulayan Akdeniz, “Kadınların desteği çok büyüktü, beni yalnız bırakmadılar, onlara minnettarım, bu emsal karar bizim kadınlarla birlikte verdiğimiz zorlu mücadelenin başarısı oldu” dedi. Akdeniz, “Hayatım boyunca gerek başka kadınlar öldürülmesin diye mücadele etmek gerekse öldürülen tüm kadınların hakkını savunmak önce Remziye’ye sonra tüm kadınlara borcum. Mücadele henüz bitmedi” diye konuştu.
“Bu karar kadınların hayatını korumak açısından son derece önemli ve caydırıcı olmuştur”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Tülin Osmanoğulları dava sürecinin oldukça problemli geçtiğini vurgulayarak, “Her duruşma öncesi Mutlu’ya yapılan tehditler nedeniyle adliye polisiyle görüşüp güvenliğini sağladık. Her duruşmada adliyeden ayrılıncaya dek bize adliye polisi ve güvenlikler eşlik etti” dedi. “Remziye’yi katlettiler üstüne de abisi Mutlu’ya da ölüm tehditleri yağdırdılar” diyen Osmanoğulları, Akdeniz’in, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na davaya destek için bir mail gönderdiğini ve o günden beri kendisini yalnız bırakmadıklarını belirtti. Osmanoğulları, “Davayı sürekli gündemde tuttuk ve talebimiz olan indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet cezasını da her mecrada dile getirdik. Kravat indirimi gibi iyi hâl indirimi almaması gerektiğini sürekli vurguladık, çünkü bu indirimler failleri cesaretlendiriyor. Tasarlanarak gerçekleştirilmiş bir cinayet için savcı sadece müebbet istedi fakat kararın sonucu hepimizi mutlu eden indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet oldu. Bu karar kadınların hayatını korumak açısından son derece önemli ve caydırıcı olmuştur” diye konuştu. Ayrıca Akdeniz’in kardeşinin cinayet failinin hak ettiği cezayı alması için verdiği mücadeleye vurgu yapan Osmanoğulları, “bu dava, aileden bir kişinin bile mücadele için kadınlarla yan yana gelip bu mücadeleden vazgeçmemesinin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir süreç de oldu. Mutlu muazzam bir mücadele verdi ve tüm tehditlere rağmen bu mücadeleden vazgeçmedi” açıklamalarında bulundu.
