2. Karabağ Savaşı sonrası siyasi krizle çalkalanan ve muhalefetin sert eleştirileri altında seçime giden Ermenistan’daki erken genel seçimi Nikol Paşinyan kazandı.
20 Haziran’da gerçekleştirilen seçimde, Paşinyan oyların yüzde 53,92’sini
almasına karşın hükümeti tek başına kurma yeterliliğini az bir farkla (yüzde 0,08) kaçırdı. Paşinyan, oyların büyük bir kısmını sınır bölgelerinden ve kırsal kesimlerden aldı.
Ermenistan Merkez Seçim Komitesi’ne göre, yüzde 49,4 katılımın sağlandığı oylamada istifa ettikten sonra seçimlere kadar geçici olarak başbakanlık görevini yürüten Paşinyan’ın “Sivil Sözleşme Partisi” oyların yüzde 53,92’sini alarak birinci, eski Cumhurbaşkanı ve Rusya’ya yakınlığıyla bilinen Robert Koçaryan’ın liderliğini yürüttüğü “Ermenistan İttifakı” ise oyların yüzde 21,1’ini alarak ikinci oldu.
Resmi olmayan seçim sonuçlarının açıklandığı 21 Haziran’da destekçilerine seslenen Paşinyan, “Ermenistan’da 9 Kasım’da başlayan iç siyasi kriz sona erdi. Yarından itibaren normal şekilde çalışmaya başlayacağız. Ülkedeki koşulların ve iklimin ciddi şekilde değiştiğini anlamalıyız, çünkü halk bize ülkede bir ‘hukuk diktatörlüğü’ kurma yetkisi verdi” dedi.
Seçimden ikinci olarak çıkan Ermenistan İttifakı’nın lideri eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan ise seçim ihlalleri iddiasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi.
Koçaryan, Erivan’da düzenlediği basın toplantısında seçim sonuçlarını “tuhaf” olarak nitelendirerek “Seçimlerde büyük ihlaller ve idari kaynakların kullanımı vardı. Tüm veriler işlendikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne şikayet başvurusu yapacağız.” dedi.
Siyasi mücadelesinin devamı için seçimlerde ciddi bir imkan elde ettiklerini kaydeden Koçaryan, “Parlamento mücadelesi sokak mücadelemizi değiştirmeyecek, güçlendirecektir.” ifadesini kullandı.
Azerbaycan ve Ermenistan arasında Kasım ayında imzalanan ateşkes anlaşmasının hemen ardından, ülkedeki aşırı sağcı muhalefetin Paşinyan’ın başbakanlık ofisini basması ülkedeki gerilimin yükselmesine neden olmuştu. Çatışmalarla birlikte Türkiye ve Rusya’nın nüfuz için rekabet ettiği bir bölge olan Güney Kafkasya’da ateşkesin pamuk ipliğine bağlı olduğu tartışmaları başlamıştı.
Ermenistan’da gerçekleştirilen seçimler sonrasında Agos Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulunan araştırmacı Diana Yayloyan, “En beklenmedik sonuç savaş sonrası siyasi gelişmeler neticesinde ikamet edenlerin güvenlik kaygısının en yüksek olduğu Syunik bölgesinden Paşinyan’ın çoğunluğu alması oldu.” dedi.
2018 yılında Kadife Devrimi’nin önünü açan sokak hareketiyle birlikte iktidara gelen Paşinyan, ülke içindeki muhalefet tarafından, 2020’deki savaşın iyi idare edilememesi yönünde eleştirilmişti. Kafkasya uzmanı gazeteci Thomas De Vaal da sosyal medya hesabından yaptığı yorumda, “2020’deki savaşın iyi idare edilememesi feci sonuçlar doğurmuştu, ancak uzmanlara göre, ülkenin eski yönetici seçkinlerinin yeniden başa geçmesinden duyulan korku ve Paşinyan’ın hem kampanya yürütüme konusundaki becerisi, hem de günlük ekonomik sorunlara, geçim sıkıntısına odaklanması, seçmenlerin ikna olmasını sağladı.” ifadelerini kullandı.
New York Times gazetesine konuşan, Erivan merkezli Bölgesel Çalışmalar Merkezi Direktörü Richard Giragosian ise Koçaryan ve diğer muhalefet partilerinin barış anlaşmasını eleştirdiklerine ve Rusya aracılığıyla yeniden müzakere etmek istediklerine işaret etti. Giragosian, Paşinyan’a karşı bu eleştiri çizgisinin ise seçmenlerde yankı bulmadığını belirtti.
Kaynak: BirGün
