Etiket: Savaş Karabulut
Jeofizik Mühendisi Doç. Dr. Savaş Karabulut’a sorduk: Bina analizlerinde nelere dikkat etmeliyiz?
Yaşadığımız deprem felaketi on binlerce insanımızı kaybetmemize, yüz binlerin yaralanmasına, milyonların ise yaşamının altüst olmasına neden oldu. Kamuoyunda çıkan haberlerde, yıkılan binaların büyük bir kısmında cenazelere dahi ulaşılamadığı halde enkazlarının kaldırıldığını görüyoruz. Felaketin boyutu, yandaş medyanın yansıttığının çok daha ötesinde.
Bir yandan depremin yaraları sarılmaya çalışılırken öte yandan bir tehlike daha yeniden gündemde: Olası...
17 Ağustos’un 23. yılında deprem gerçekliği
Savaş Karabulut (*)
17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminin üzerinden tam olarak 23 koca yıl yani bir çeyrek asır geçti. Bu halkın vergileriyle okumuş bilim insanları ve mühendisleri olarak sorumuz ise çok net: "Depreme neden hala hazır değiliz ve sorumlusu kim?" Bu sorunun cevabı da bir o kadar kolay: "Hazır değiliz, çünkü bu sistem yaşatmaya...
Yrd. Doç. Savaş Karabulut’un, göreve iade edilmesine rağmen doçentlik başvurusu kabul edilmiyor
29 Ekim 2016'da yayımlanan 675 sayılı KHK ile görevinden edilen bilim insanı Yrd. Doç. Savaş Karabulut, geçtiğimiz günlerde mücadelesini kazanmış, OHAL Komisyonu kararıyla görevine iade edilmişti.
Göreve iade edilen Karabulut'a bu sefer de farklı yollardan baskılar uygulanmaya çalışıldığı kaydedildi. Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre doçentlik başvurusu yapmak için Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'na (ÜAK) başvuran...
KHK ile işinden edilen Dr. Savaş Karabulut OHAL Komisyonu kararıyla görevine iade edildi
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde, Dr. Öğretim Üyesi unvanıyla Jeofizik Mühendisliği bölümünde görev yaparken 29 Ekim 2016'da yayımlanan 675 sayılı KHK ile ihraç edilen Savaş Karabulut, OHAL Komisyonu kararıyla görevine iade edildi.
Bu sevindirici haberi, Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Şube duyurdu.
Sendika tarafından yayınlanan mesajda şu ifadelere yer verildi:
Deprem bilimci Savaş Karabulut ile söyleşi: “Depreme karşı halkın tek çözümü dayanışma ve örgütlenmedir”
Deprem kuşağında yaşıyoruz. Bu gerçekliğe rağmen kentlerimiz, yaşam alanlarımız depreme hazırlıklı değil. İşin kötüsü, yönetenlerin de bu amaçlı hiçbir çabası da yok. Depremin ve doğal afetlerin “kader” olarak yutturulmaya çalışıldığı coğrafyamızda ne yazık ki halkın yapabilecekleri ise sınırlı. Fakat yine de, bu gerçekliği bilerek, örgütlenerek, yaşam alanlarımıza sahip çıkarak bir şeyler başarabiliriz. Deprem gerçekliğini, alınmayan önlemleri, riskleri ve en önemlisi...
