Türkiye devrimci hareketinin önder kadrolarından olan Doktor Şefik Hüsnü Deymer, 1887 yılında Selanik’de doğmuştur. İlk ve orta öğretimini burada tamamlamış, ardından Fransa’nın Sorbonne Üniversitesi’nde tıp eğitimi almıştır. 1. Dünya Savaşı sırasında 30 yaşında iken Çanakkale cephesinde emperyalist güçlere karşı ülkesini aktif şekilde savunmaya çalışmıştır.
Savaşın ardından 1918 yılında sivil yaşama dönmüş ve 1919 yılında Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’nı kurmuştur.1921 yılında Mustafa Suphi ve arkadaşlarının katledilmesinden sonra çalışmalarına devam etmiştir. 1925 yılında TKP, Şefik Hüsnü önderliğinde İstanbul’da toplanarak 2. Kongresi’ni gerçekleştirebilmiştir. Aynı yıl çıkarılan Takrir-i Sükun yasası ile TKP yasaklanmış, yöneticileri hapsedilmiştir. Gıyabında 15 yıl hapis cezası verilen Şefik Hüsnü ise yurt dışına çıkabilmiştir. Yurt dışında faaliyetlerine devam ederek ülkesini temsil etmeye çalışan Şefik Hüsnü Komintern’in 1928 yılındaki 6. Kongresi’nde Stalin, Togliatti, Buharin, Molotov gibi isimler ile birlikte yürütme kuruluna seçilmiştir. Daha sonra Nazilerin Reichstag yangını provokasyonu yüzünden Dimitrov ile birlikte Berlin’de hapis yatmıştır.
1939 yılında illegal çalışmalar için Türkiye’ye geri dönen ve değişik aralıklarla tutuklanıp hapsedilen Şefik Hüsnü, sürgün edildiği Manisa’da 8 Nisan günü 1959 tarihinde yaşamını yitirmiştir.
Şefik Hüsnü 72 yıllık yaşamının 8 yılını cephede, 20 yılını illegal yaşamda, 11 yılını ise ağır hapis ve sürgün yaşantısı ile geçirmiştir. Kızı Varşova’da Naziler’e karşı çarpışarak ölmüştür.
Şefik Hüsnü’nün hayatı inanmışlığın, özverinin örnekleri ile doludur. Şefik Hüsnü sistemin tüm olanaklarını elinin tersiyle iterek kendisini ve ailesini mücadelenin en sıcak hattına sokmaya çalışmış büyük bir devrimci önderdir. Kendisinden öğreneceğimiz çok şey olduğunu ifade ediyor, yaşamı ve anıları önünde saygıyla eğiliyoruz…
ODAK