Yandaş Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç’tan kadınları sinirlendiren sözler: “Kaç erkek öldürüldü biliyor musunuz?”

    0
    593

    Yandaş Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Ayasofya baş imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’ın “Cinayet cinayettir; cinsiyet değiştirmez; erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin ilkemiz: ‘Sizin için kısasta hayat vardır’ ilahi düsturudur. Sürekli ‘kadın cinayetleri’ vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan bir sloganik medya propagandasıdır” tweetini köşesinde değerlendirdi. Uluç, Bıynukalın’ı yazısında savunurken şu sözleri ifade etti: “Bu ülkede her yıl kaç erkek öldürülüyor biliyor musunuz, bilmiyorsunuz, çünkü İçişleri Bakanlığı istatistikleri yayınlamıyor.” 

    Uluç yazısında konuya dair şunları yazdı: 

    “Erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin cinayet cinayettir’ deyişinin tümüyle haksız olduğunu söyleyebilir misiniz, günümüz Türkiye’sinde.. Sosyal medya trollerini dakika dakika takip eden, onlara göre yazı yazan ve gazete çıkaran müdürlerin egemen olduğu günümüzde..

    Soruyorum o zaman.. Hasan Büyür kim?. Hüseyin Büyür kim?. Bilmiyorsunuz değil mi? Hasan ve Hüseyin iki kardeş. Hüseyin 8, Hasan 4 yaşında.. Ama soyadlarına uyup büyüyemediler.. Mahallelerinde açık unutulan su dolu bir inşaat çukurunda boğulup öldüler. Arsalar ben çıkıp oynamaya başladığım 1945 yılından beri biliyorum, çocukların oyun alanlarıdır. Hele o arsada inşaat başlamışsa.. Tahta, demir, sac ve tel parçaları, o oyuncaksız yıllarda ne oyun ve ne oyuncak yaratmak için birebirdiler. Kenar mahalle, küçük kasaba ve köylerde hâlâ öyle..

    Şimdi bir daha soruyorum. ‘Açık bırakılan ve içi şantiye ya da yağmur suyuyla dolan çukurlarda boğulup ölen çocuklar’ haberini duyunca şaşırdınız mı? Ben bildim bileli çocuklar bu çukurlarda boğulur.. Ama ben bildim bileli gazetelerde “fikri takip” olmaz. O ölümden sorumlu kim?. O çukuru kapatmadan öyle bırakıp giden kim?. Bunlar takip edildi mi?. Mahkemeye verildiler mi?. Ceza aldılar mı?. Hepsinin cevabı ya “Bilmiyorum” ya da “Hayır!.” Bilinse, sorumlular “öldürmeye teşebbüs”ten yargılansa, ağır cezalar alınsa ve ibret olsun diye yazılsa, böyle çocukları alıp giden ve “anneler”e evlat acısı yaşatan “ihmal cinayetleri” sürüp gider mi?

    Gene soruyorum. “Kadına şiddet, dediğimizde, onu dövmek mi daha ağır şiddettir, iki küçük çocuğunun ikisini birden öldürmek mi?.” Hasan ve Hüseyin’in anneleri bugün ne halde, bilen, gidip gören, yazan var mı?. Üç günde unuttuk. O zaman bir soru daha.. Hasan ve Hüseyin o ihmal çukurunda öldürülmeseler de, anneleri birisi tarafından bıçaklanıp yok edilseydi, bugüne dek kaç gazetede manşet, kaç köşede yazı olmuştu?.- Sosyal medyadaki “kadına şiddet” sıradağlarına kaçıncı zirve olmuştu?. Bakın erkeklerden söz etmiyorum bile.. Bu ülkede her yıl kaç erkek öldürülüyor biliyor musunuz?. Bilmiyorsunuz.. Ben de bilmiyorum..

    Çünkü İçişleri Bakanlığı istatistikleri yayınlamıyor, soranlara da söylemiyor. Yok mu öyle bir şey?. O zaman açıklayın Sayın Süleyman Soylu, “2020 yılında kaç cinayet işlendi?. Kaç erkek, kaç kadın ve kaç çocuk öldürüldü?.” Rakamlar elinizin altında olmalı..Hadi hemen açıklayın bugün, görelim, konuşalım, tartışalım..  “Cinayet cinayettir” diyen ve sözlerine Kur’an-ı Kerim’i dayanak yapan Ayasofya İmamı’nın sözlerini havada değil, elimizde gerçek rakamlar varken tartışalım”

    CEVAP VER

    Please enter your comment!
    Please enter your name here

    This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.