Haber: Ömer Şan – Ankara
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki gün kurumda görev yapan hakim ve savcılara gönderdiği mesajla, Ankara Adliyesi merkez binasında ‘Yaz Kuran kursu’ açıkladığını duyurdu.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 27 Haziran’da açılacağı kaydedilen Kuran kursunda, Adliyede görev yapan hakim, savcı, adliye personeli ve çocuklarının eğitim alabileceği kaydedilen mesajda, kayıtların 15 Haziran’a kadar devam edeceği bildirildi.
Başsavcılıktan mesaj
Sıhhiye’deki merkez bina mescidinde 27 Haziran’da başlayacak kursa kadın, erkek, kız ve erkek çocuklarının katılımı için 15 Haziran’a kadar başvuru yapılması istenen Başsavcılık mesajında kursun, ‘Kuran Elifbası, Sureler ve Dini Bilgiler’’ şeklinde planlandığı ve kadın, erkek, kız ve erkek çocukların ayrı kurslara alınacağı belirtildi.
Mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Diyanet İşleri Başkanlığınca ‘Yaz Kursları’ kapsamında Ankara Adliyesinde görev yapan Hakim, Cumhuriyet Savcısı ve personel ile çocukları için Adliyemiz merkez bina mescidinde 27 Haziran tarihinden itibaren ‘Kur-an Elifbası, Sureler ve Dini Bilgiler’ kursu planlanmıştır. Söz konusu kursa katılmak (kadın-erkek, kız çocuk-erkek çocuk ayrı ayrı) isteyenlerin 15 Haziran 2022 gününe kadar bildirimde bulunarak kayıt yaptırmaları gerekmektedir. Duyurulur.”
Yönetsel olarak mümkün değil!
Başsavcılığın mesajının duyulmasının ardından Ankara Barosu, Ankara Adliyesinde Kuran kursu açılmasına dair, “Adliyeler din eğitimine özgülenmiş binalar değildir” başlıklı bir açıklama yaptı.
Ankara Barosu’nun açıklamasında, “Sıhhiye’de bulunan Ankara Adliyesi, adli faaliyetler için dahi yetersizken ve adliye hizmetleri, binanın yetersizliği gerekçesi ile farklı semtlerde bulunan farklı binalara taşınmışken, bu binada Kuran kursu açılmasının izahı yönetsel olarak da mümkün değildir” değerlendirmesi yapıldı.
Baronun açıklaması şöyle:
“Adliye binaları tarafsız ve bağımsız yargı organları tarafından adaletin tesis edildiği yerler olup, bu binaların din eğitimine açılması demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin gerekleri ile bağdaşmayacağı gibi yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına da gölge düşürecektir.
Din ve vicdan hürriyeti, temel hak ve özgürlükler arasında yer almakla Anayasanın 24. maddesi kapsamında güvence altına alınmıştır. Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir ve bu anlamda hiç kimse ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.
Kuran kurslarının, ilgili mevzuatta öngörülen yerlerde, kişilerin meslek ve kimliklerinden bağımsız bir şekilde verilmesi mümkünken, katılımcılarının mesleklerine özgü ve kimliklerini ortaya koyacak şekilde Adliye binası içerisinde hakim-savcı ve çocukları için açılması, bu kişiler bakımından, dini inanç ve kanaatlerini açıklama anlamına gelecektir. Başsavcılık tarafından kursa katılacak olan hakim ve savcıların katılım durumlarını 15.06.2022 tarihine kadar bildirilmesinin istenmesi, kursa katılacak ve katılmayacak hakim ve savcıların da tespiti anlamına gelecektir ki, bu durumun yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile bağdaşmayacağı izahtan varestedir.
Sıhhiyede bulunan Ankara Adliyesi, adli faaliyetler için dahi yetersizken ve adliye hizmetleri, binanın yetersizliği gerekçesi ile farklı semtlerde bulunan farklı binalara taşınmışken, bu binada Kuran kursu açılmasının izahı yönetsel olarak da mümkün değildir. Hukukun ve kanunun kendisine yüklediği görevle, temel hak ve özgürlüklerin etkin biçimde kullanılmasını ve korunmasını sağlamayı kendisine görev edinen Ankara Barosu olarak, gerek Diyanet İşleri Başkanlığını gerekse de Adalet Bakanlığını, Kuran Kursunun Adliye Binasında açılması yönündeki kararlarından ve bu yöndeki uygulamadan bir an önce vazgeçmeye davet ediyoruz.”
Cumhuriyetin temel niteliklerine aykırı
Ankara Adliyesinde açılması planlanan kursa bir tepki de İzmir Barosu’ndan geldi. Ankara Adliyesi’nde açılacak olan Kuran kursunun ‘laiklik’ ilkesiyle bağdaşmadığı vurgulanan İzmir Barosu’nun açıklamasında şöyle denildi:
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mesajına göre Ankara Adliyesi’nde görev yapan hakim, cumhuriyet savcısı ve personel ile çocukları için adliye merkez bina mescidinde 27 Haziran tarihinden itibaren ‘Kuran Elifbası, Sureler ve Dini Bilgiler kursu’ açılacakmış.
“Hükümet, vatandaşları içinde çeşitli dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din mensubu hakkında adil ve tarafsız tutum ve davranışta bulunmaya ve mahkemelerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifelidir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolun tam aksine yani. Söz konusu mesajda kursun, ‘kadın-erkek, kız çocuk-erkek çocuk ayrı ayrı’ düzenleneceği açıkça belirtilmiş üstelik.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı umursamasa da mevcut Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti hala demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mesajla duyurduğu söz konusu kurs, başta laiklik ilkesi olmak üzere devrim kanunlarının ve cinsiyet özelinde eğitim birliği kanununun açık ihlalidir.
AKP iktidarı boyunca halkı kutuplaştıran, devletin tarafsızlığına gölge düşüren, laiklik ilkesini her adımda çiğneyerek kamu yönetimini ve özellikle yargıyı cemaatlerin eline teslim eden anlayışın bugün yine AKP yargısı tarafından Anayasayı ihlal etmek suretiyle sürdürüldüğüne tanık oluyoruz.
Cumhuriyetin temel niteliklerine ve devrim kanunlarına aykırı her türlü fiile sebep olanların, tarafsız bir yargının kurumsallaştığı ilk anda bağımsız mahkemeler önünde hesap verecekleri gerçeğini bugün kendilerine hatırlatıyoruz. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel özelliği olan laiklik ilkesini ödün vermeksizin savunmaya devam edeceğiz.”
