Ankara’da Yüksel Caddesi ile Konur Sokak, daha çok muhalif kesimlerin uğradığı, eylem ve etkinliklerini gerçekleştirdiği bir alan. Buradaki İnsan Hakları Anıtı bugüne dek yüzlerce insan hakları eylem ve etkinlikleriyle sanatsal ve kültürel etkinliklere tanıklık etmiştir. Yüksel Caddesi ve Konur Sokakta yıllardır yükselen muhalif sesler devletin pek hoşuna gitmemektedir. Çok kez eylem ve etkinliklerde ya bir sarhoş görünümlü tip kitlenin içine dalıp sabote etmeye çalışır ya da simitçi, boyacı kılıklı siviller yüksek sesle bağırarak kitleyi kışkırtmak ister. Her defasında bu tür kışkırtıcı davranışlar boşa çıkarılmış, oyuna gelinmemiştir.. Amaç, Yüksel Caddesi, Karanfil ve Konur Sokak esnafını kışkırtarak, buradan muhaliflerin ayağını kesmek, bölgeyi eylem ve etkinliklere kapatmak! Bahse konu Cadde ve sokaklar bir süredir yeni model çarşılar devreye sokularak –geniş bir mekanda reyonlar- cep telefonu aksesuarları, cd’ciler, incik boncuk satanlarla doldurulmuştur. Apolitik tiplerin satış yaptığı bu dükkânlarda faşistlerin yaygınlaştığı dikkatlerden kaçmamaktadır.
2 Haziran Salı günü öğle saatlerinde, Konur Sokak’ta birkaç örgüt ve gençler stand açmıştır. Akşam saatlerinde, önce sarhoş numarası yapan biri ortalığa çıkmış, stantların önünde halay çeken gençleri taciz etmiş, uzaklaştırılmaya çalışılırken Papağan Fuar’dan eli bıçaklı kişiler de katılıp stanttaki öğrencilere saldırmışlardır. Bunun üzerine devrimciler bu kişileri püskürtmüş ve fuardan eli bıçaklı gelenler kaçıp kepenklerini kapatmışlardır. Daha sonra polis panzerleri eşliğinde faşistler Konur Sokak’a girmiş, Konur Sokak ile Yüksel Caddesinde ellerindeki kesici aletlerle önüne gelene saldırmışlardır. Saldırıların dakikalarca sürmesi ilerici demokrat ve devrimcilerin bu bölgede toplanmasını sağlamış, zaman zaman sayıları 500’ü aşan kitle, polis destekli faşistlerle çatışmıştır. Polis bir yandan faşistlerle saldırırken aynı zamanda gözüne kestirdiği gençleri gözaltına almaya çalışmış ama engellenmiştir. Yüksel ve Konur’daki çatışma saat 19:30’da başka sokaklara sıçramıştır. Olaylar sonucu 18 öğrenci gözaltına alınmış, biri tutuklanmıştır.
3 Haziran’da yeniden standlarını açan gruba birçok devrimci kurumdan destek gelmiştir. Çatışmalar yine devam etmiştir. Stand önünde toplanan yüzlerce kişi akşam saat: 18:30’da Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyüş yaparak basın açıklamasıyla faşist saldırıları protesto etmiştir.
4 Haziran’da yine stantlarını açmaya devam eden grup ve devrimci kurumlar bu olayın esnafla devrimciler arasında bir sorun olmadığını göstermek için esnafa bildiri dağıtmıştır. Dağıtılan bildiride ‘’ Olayın başlangıcından bu yana yaşananlar kimi basın grupları tarafından çarpıtılarak; bölge sakinleri ve sol gruplar arasında bir çatışma olarak yansıtılmıştır. Ancak biliyoruz ki; çeteleşme içerisine giren kimi gruplar Yüksel Caddesi ve çevresinin kültürel dokusunu bozmaya yönelik tavır ve davranışlara bundan önce de yeltenmiştir. İki gündür burada yaşananlar, söz konusu bu girişimlerin büyüyerek caddemize ve sokağımıza yansımış halidir.
Bu olay asla esnaf, sokak sakinleri ve sol gruplar arasında yaşanmış bir çatışma değildir. Bilinmelidir ki bölgede yaşanacak her türlü provakasyon karşısında, yıllardır üreterek varolduğumuz ve var ettiğimiz bu cadde ve sokaklara asla çatışmaya, şiddete sebep olabilecek hal ve hareketlere müsaade etmeyeceğiz. Bununla ilgili bu zamana kadar üstlenmiş olduğumuz sorumluluğu bundan sonra da daha sıkı bir dayanışma içerisinde yerine getireceğiz. Gerek esnafımızın gerek bizlerin faaliyetlerimizi rahatça yürütebilmemiz adına, panzerlerle abluka altına alınmış, gaz bombaları ile talan edilmiş bir bölge istemediğimizi belirtmek istiyoruz.’’ denilmiştir. Dağıtılan bildirilerin ardından gözaltına alınan ve tutuklanan öğrenciler için basın açıklaması yapılmış ve olaylar sona ermiştir..
