Gazze’ye insani yardım için yola çıkan müslüman, hıristiyan, musevi ve barış gönüllülerini taşıyan ”Mavi Marmara” adlı gemiye İsrail Devleti tarafından gerçekleştirilen baskın ve yapılan katliama ilişkin görülen dava bugün düşürüldü.
31 Mayıs 2010 tarihinde düzenlenen saldırıya ilişkin dava hakkında önceki celsede savcı, İsrail ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma sebebiyle davanın düşürülmesini talep etmişti. Duruşma öncesinde mağdur ve müşteki avukatları düzenledikleri basın açıklamasında, davanın düşürülmesinin hukuka aykırı bir karar olduğunu belirttiler. Hukuçular Derneği adına açıklama yapan Avukat Mehmet Sarı, ”Mahkeme son gelişmeler doğrultusunda hukuki olmayan bir tavır sergileme eğilimine gitmiştir. Son duruşma, hakimlerin davayı düşürme,müdahil avukatların da davayı düşürmeme noktasında çetin bir mücadelesi ile geçmiştir” dedi.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde öğleden sonra başlayan duruşmada şikayetçi avukatları mahkeme heyetinin reddini talepleri etti. Ancak savcı Hüseyin Aslan, mahkeme üyelerinin reddi talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek talebin reddini istedi. Savcı, yargılama engeli olan bir davada tanık, mağdur dinleme gibi usulü işlemler yapılamayacağını belirterek öncelikle davanın yargılama engeli sebebiyle düşürülmesine kararı verilmesini, bunu reddederse diğer taleplerin değerlendirilmesini talep etti. Savcınıntalebi ile ilgili şikayetçi avukatları delillerin tartışılması gerektiğini ve bu konuda itiraz haklarının olduğunu söyleyerek savcının talebinin reddedilmesini ettiler. Şikayetçi avukatlarından Ömer Kavili, anlaşmanın orijinal metninin getirildikten sonra tartışma yapılmasını talep etti. Sanık avukatları da davanın düşürülmesini talep ettiler. Bir müştekinin söz almadan konuşması üzerine Mahkeme Başkanı salondan çıkarılmasına karar verdi. Duruşma salonunda gerginlik yaşandı. Şikayetçi avukatları “Böyle yargılama olmaz” diyerek cübbelerini çıkararak salonu terk ederken, mahkeme heyetinin güvenliği için duruşma salonun çevik kuvvet polisleri getirildi. Salonda slogan atan müştekiler, tekbir getirip salonu terk etti. Duruşmayı terk eden avukatlar dışarıda basın açıklaması yaptılar. Müşteki avukatlarından Yasin Şamlı, “Mahkeme ne karar verirse versin biz şuna inanıyoruz; Mahkemeler suç işleyenler hakkında beraat kararı da verseler, davanın düşme kararı da verseler, onlar hem hukuk nezdinde hem kamuoyu nezdinde mahkum olmuşlardır” dedi. Mavi Marmara Gemisi’yle gidenlerin Gazze’deki insanlara yardım götürdüklerini dile getiren Şamlı, “Bunlar insanlığın vicdanını temsil ediyorlardı. Bu konvoyda müslümanlar, yahudiler, hristiyanlar, ateistler vardı. Ortak özellikleri vicdan sahibi olmalarıydı. Biz de onların haklarını savunmak için bu mahkemede elimizden geldiğince savunmaya çalıştık. Gelinen aşamada gördük ki, usul kuralları ihlal edildi. Dolayısıyla duruşma salonundan ayrıldık.” diye konuştu.
Mahkeme heyeti davanın düşmesine ve aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı 4 sanık hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına hükmetti.
