Haftanın Özeti: 1 Mayıs arifesinde iç ve dış gelişmeler

0
259

Özetimizde ülkemizdeki politik gelişmelerle başlıyoruz. Sonra dünyadaki siyasal gelişmelere ardından da mücadelelere geleceğiz. MHP’nin AKP’ye Ferdi Tayfur’un sesinden keskin sitemiyle başlıyoruz.

MHP Bahçeli’nin, içinde “Hainsin diyorsam söyleten sensin.” gibi dizilerin geçtiği, Ferdi Tayfur türküsü eklenmiş bir yürüyüş videosu 24 Nisan’da MHP sosyal medya hesaplarından yaygın bir şekilde paylaşıldı. Millet İttifakı içinde bu videoyla açığa çıkan çatırdılar, her zamanki gibi burjuva muhalefet saflarında gereksiz beklentiler yarattı. Ayrıca kimi yorumcular buradan hareketle Erdoğan’ın yeni ortaklar bularak yola devam edebileceğini öngörürken, başkaları Erdoğan’ın bunu yapmaya gücünün olmadığını ileri sürdü. 

Söz konusu türkü sosyal medyada dolaştırılmadan bir gün önce Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel 23 Nisan resepsiyonunda birlikte çay içtiler. Ardından da buluşup görüşmeye karar verdiler. Yakınlaşma bir ara sağcı kesimle helalleşme kampanyası başlatan Kılıçdaroğlu’ndan “Saray’la görüşülmez, mücadele edilir” şeklinde eleştiri aldı. Basında İmamoğlu propagandası yapan İsmail Saymaz’ın açıklamaları, İmamoğlu’nun Erdoğan-Özel görüşmesinden rahatsızlık duyduğu izlenimi yarattı. Erdoğan’ın CHP içindeki güç mücadelelerine ve CHP ile DEM Parti ilişkilerine müdahale etmek istediği görülüyor. AKP-CHP yakınlaşmasının nereye varacağı merak ediliyor.

Erdoğan’ın hafta içinde Irak’a yaptığı ziyareti çok önemliydi. Ziyarette ele alınan konulardan biri ”Gelişme Yolu Projesi” oldu. 17 milyar dolara mal olacağı bildirilen proje Basra Körfezi’nden Irak üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya uzanan kara ve demir yollarını kapsıyor. Irak ve Türkiye yöneticileri bu proje üzerinde anlaşmaya vardılar. BAE ve Katar da anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında yer aldı. Söz konusu projenin aslında Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir yol olduğu biliniyor. Bu yol projesinin alternatiflerinden biri Hindistan-BAE-Suudi Arabistan-Süveyş Kanalı-İsrail ve oradan deniz yoluyla Yunanistan ve Avrupa hattıydı. Türkiye’yi dışarıda tutan bu projenin gerçekleşmesi için Suudi Arabistan’ın İsrail ile ilişkilerinin gelişmesi gerekiyor. Gazze’deki savaş bu süreci geciktirince Türkiye egemenleri fırsatı değerlendirmek için harekete geçtiler. Ticaret yolundan dışlanmak istemeyen İran’ın da kendi yol alternatifi bulunuyor. Yukarıdaki iki yol Çin’in ”Bir Kuşak Bir Yol” çalışmasını Hindistan vasıtasıyla sabote etmek maksadını da taşıyor. 

Erdoğan’ın Irak ziyaretinde ele alınan en önemli konulardan biri de PKK ile savaş idi. Bu konuda Irak devletini ve Kürdistan’ı yanlarına almak için çalışan Türkiye egemenlerinin başarılı olamadığı belirtiliyor. Türkiye egemenlerinin PKK’yı ileri sürerek Irak sınırlarını işgal etmek ve Irak’ta askeri güçlerini artırmak istedikleri biliniyor ve bu tedirginlik yaratıyor. Türkiye egemenleri, İran’ın bölgede artan gücünü dengeleme adına, Batılı emperyalistleri buna ikna etmeye çalışıyor. 

PKK ile yeni bir çözüm sürecine yanaşması ümit edilen AKP’nin Kürt siyasal hareketi ile savaşı sertleştirme çabasında olduğu görülüyor. Hafta içinde Belçika ve Fransa’da Kürt siyasal hareketinin basın kuruluşlarına karşı yapılan polis operasyonları Kürt çevrelerince Türkiye egemenlerinin Avrupa’daki etkisi olarak yorumlanıyor. Erdoğan bahar aylarında Kürt siyasal hareketine karşı kapsamlı bir askeri saldırıya girişeceği işaretleri vermeye devam ederken Kürt hareketi de direnerek saldırıları boşa çıkaracağını açıklıyor. Eğer saldırılar başlarsa Avrupa’da Kürt siyasal hareketinin eylemleri de gelişecektir. Bu eylemler Batılı egemenlere yeni sorun çıkarırken aynı zamanda Filistin’le dayanışma eylemlerinin yaratacağı baskıyı hafifletme olanağı sağlayabilir.

Erdoğan hafta içinde, çocukları ve torunları bayramın ilk günü kasten öldürülen Filistinli lider İsmail Haniye ile görüştü. Basında Erdoğan’ın Hamas liderlerinin Türkiye’ye taşınma izni verebileceği konuşuldu. İran’ın artan prestiji dengelenmesi bakımından Batılı güçler buna göz yumabilir. 

Dış haberlere geliyoruz.

Ukrayna’daki savaş 22 Ocak’ta başlayan ve 31 Mayıs’a kadar sürmesi planlanan bütün NATO ülkelerinin Rusya’ya karşı 90 bini aşkın askerle yer aldığı tatbikat eşliğinde devam ediyor. ABD’nin Ukrayna savaşını sürdürmek için 61 milyar dolar tahsis etmesi ardından İngiltere bugüne kadarki en büyük askeri yardımı yapacağını açıkladı. ABD’nin Mart ayından itibaren Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler verdiği ortaya çıktı. ABD yetkilileri bu füzelerden daha fazlasını vereceklerini söylediler. Ancak bütün bu gayretlerin Ukrayna’yı ayakta tutacağı kuşkuludur. Rusya cephelerde ilerlemeye devam ediyor. Ukrayna AB ülkelerine sığınan askerlik yaşındaki nüfusun Ukrayna’ya geri gönderilmesini istiyor. Polonya ve Litvanya bu konuda istekli görünüyorlar. Bu yoldan, başarılı olunursa, Ukrayna ordusuna 600-900 bin asker kazandırılması umuluyor. Ancak uygulama AB anlayışında çok önemli bir değişme anlamına geliyor. 

ABD Dış İşleri Bakanı Blinken’ın Çin ile Rusya’nın arasını açmak için Çin’e yaptığı ziyaret sönük başladı. Ziyaret Tayvan’ı Çin’e karşı silahlandırmak için 8 milyar dolar daha ayrılmasının hemen ardından yapıldı. Blinken’ı yerel yöneticiler karşıladı. Blinken’ın Çin lideri Şi ile görüştükten sonra yaptığı basın açıklamasında Çin’i yaptırımlarla tehdit etmesinden, anlaşamadıkları sonucunu çıkarıyoruz.

NATO’nun kararlılık tatbikatı devam ederken dengesiz çıkışlarıyla ünlü Fransa  Cumhurbaşkanı Macron Avrupa’nın ölebileceğini söyledi. Bilindiği gibi Macron son zamanlarda Ukrayna savaşına asker gönderebiliriz, söyleminde baş çekiyordu. ABD’nin uyguladığı yaptırımlar sonucu Avrupa ülkelerinin Rusya ve Çin ile ticareti azalırken bu ülkelerin ABD’ye ekonomik, politik ve askeri bağımlığı arttı. Avrupa ülkeleri şirketleri daha karlı gördükleri ABD’ye taşınıyorlar. Dünyanın en büyük servet fonu olan Norveç Varlık Fonu, AB yerine ABD’ye yatırım kararı aldı. 

Ukrayna savaşının Ukrayna halkından sonra belki en çok zarar verdiği ülke olan Almanya’nın Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in Türkiye’ye yaptığı ziyarette görüşmelerine İmamoğlu ile başladı. Bilindiği gibi AB ülkeleri İmamoğlu’nun başa gelmesini istiyor ve onu destekliyorlar. Batı’ya yakınlığıyla bilinen yazar Orhan Pamuk ile görüşmeyi ihmal etmeyen Steinmeier ziyaret bitiminde basına yaptığı konuşmasında Hamas’a saldırdı ve İsrail’i savunmayı, Batılı emperyalistlerin adamı bilinen Mehmet Şimşek’in ekonomideki reformlarını övmeyi ihmal etmedi. Almanya’nın İsrail’e desteği bilindiği gibi Alman halkının bir kısmında tepki topluyor. Almanya’da milyonlarca Müslüman yaşıyor. Hükumet açıktan İsrail’i destekliyor ve Alman halkının Filistin’de yapılan katliama tepki gösterilerine baskılar uyguluyor. Ziyaret Alman basınında 2028 sonrası Türkiye’sine Almanya’nın hazırlığı olarak yorumlandı. 

Buradan direnişlere geçiyoruz.  

Valilik 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına izin vermeyeceğini açıkladı. Sosyalistlerin ve sosyal demokratların bu yoldaki talebi geri çevrildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel 1 Mayıs’ın barışçı olarak kutlanacağının garantisini teklif etti. 

Üyelerinin haklarını almak için Perşembe günü İstanbul Finans Merkezi Bankalar caddesinde eylem yapan İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş Sendikası üyeleri ve yöneticileri polis  tarafından gözaltına alındılar.

Gebze OSB’de bulunan Mersen grevi 8. gününde devam ediyor. Birleşik Metal-İş Sendikası’nın yetkisine itiraz eden, sendika üyelerini işten atan ve toplu sözleşme masasına oturmayan patrona karşı işçiler kararlıca direniyor. 

Lezita patronu grevdeki işçilerin sesini bastırmak ve grevi sabote etmek için gün boyunca yüksek sesle müzik yayını yaparak yeni bir rezalete imza attı. Lezita işçileri ise tüm engellere karşı 50 gündür kararlıca direniyor. 

Sendika üyesi olan işçilerin işten atılmasıyla başlayan İFFCO direnişi 54 gündür coşkuyla ve dayanışmayla devam ediyor. 

Yerel seçimlerin ardından bazı belediyelerde başlayan işçi kıyımına karşı başlayan direnişlerin sayısı da artıyor. Ateşehir Belediye’sinden atılan işçiler harekete geçti ve işe iade edilmemeleri durumunda belediye önünde direnişe başlayacaklarını duyurdular.

Şişli’de Kakil Yazar ve Turan Aktaş direnişlerini sürdürürken birçok belediyede işçiler haksızlıklara karşı seslerini yükseltiyorlar. 

Adıyaman Besni’de bulunan Mega Polietilen işçileri, haklarının gaspedilmesine ve işten atmalara karşı direnişlerini sendikaları BİRTEK-SEN ile birlikte fabrikanın üretim yaptığı çeşitli markaların önüne taşıyacaklarını açıkladılar.

Deichmann’da çalışan Tez -Koop-İş üyesi işçiler, Continental Lastik A.Ş. fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler ve ülkemizin çok çeşitli merkezlerinde emekçiler hak arama mücadelesine devam ettiler. 

23 Nisan çocuk bayramı dolayısıyla çocukların durumlarına dikkat çekildi. Çocuk işçiliğinin (15-17 yaş grubu) son bir yılda resmi raporlarda bile yüzde 18.7’den 22.1’e yükseldiği açıklandı. İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi Kadıköy Süreyya Operası önünde çocuk işçiliğine, gençlerin güvencesiz çalıştırılmasına ve iş cinayetlerine karşı eylem gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri’nin yıllardır her hafta sürdürdükleri eylemi geçtiğimiz hafta 23 Nisan’da da yaptı ve gözaltında kaybedilen evlatlarının ve yakınlarının akibetini sordu. 

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi hak arama eylemlerine bu hafta da devam etti. Emine Şenyaşar’ın Ankara’daki Adalet Nöbeti bu hafta da devam etti. 2018 yılındaki seçim kampanyası günlerinde çocukları ve eşi AKP’liler tarafından vahşice öldürülen Emine Şenyaşar 8 yıldır adalet arıyor. 

Barolar Birliği 27 Nisan Cumartesi gümü Anıtpark’ta saat 13.00-18.00 arasında, “Avukat İçin de Adalet” istemek için miting düzenleyeceklerini duyurdu. 

Arjantin’de ABD ve NATO yanlısı faşist Milei’nin “kemer sıkma” politikalarına karşı şimdiye kadarki en büyük protesto gerçekleşti. Öğrencilerin yoğun şekilde katıldığı protesto gösterilerinde “Devlet üniversitelerini savunalım”, “Okumak bir haktır” ve “Bütçe artsın, Milei’nin planı kahrolsun” yazılı pankartlar açıldı. Buenos Aires’in ardından en büyük gösteri Cordoba şehrinde yaşandı. Hatırlanacağı gibi Milei iktidara geldikten sonra Arjantin’in BRICS ülkelerine katılması kararını iptal etmiş ve ülkeyi ABD-NATO hattına bağlamıştı. 

İsrail’in Gazze’de öldürdüğü çoğu çocuk ve kadın insan sayısının 34 bini geçmesi Batılı ülkelerde tepkilere sebep olmaya devam ediyor. İsrail’in baş destekçisi ABD’de öğrenciler dünya çapında ses getiren eylemler gerçekleştirdiler. Ermeni halkının tarihsel acısını paylaşıyormuş gibi açıklama yapan Biden; İsrail’in gerçekleştirdiği soykırıma askeri, ekonomik ve diplomatik desteğini sürdürdü. Biden soykırımcı İsrail’e daha gelişkin silahlar alması için 26 milyar dolar yardım etmeye kararını imzaladı. Paranın bir kısmının Filistin’e “yardım” olacağının açıklanması soykırıma karşı tepkileri engelleyemedi. ABD’deki birçok üniversitede Filistin’i desteleyen eylemler düzenlendi. Teksas Üniversitesi, Columbia Üniversitesi, Yale ve New York Üniversitesi gibi çeşitli yüksek okullarda yapılan eylemlere polis müdahale etti ve eylemciler polis şiddetiyle karşı karşı kaldı ve 100’ü aşkın öğrenci göz altına alındı. Eyleme katılan öğrenciler, İsrail’in Gazze’deki savaşını destekleyen tüm şirketlerle tüm mali ilişkilerini kesmelerini talep ediyor. Protestolar Avrupa’ya yayılırken Norveç ve İspanya hükümetleri de bağımsız Filistin devletini tanımaya hazırlanıyor. 

Filistin’le dayanışma eylemleri başta Batılı ülkeler olmak üzere dünyada anti-emperyalist muhalefetin canlanmasına katkıda bulunmaya devam ediyor. Önümüzde 1 Mayıs var. Tekelci kapitalistler son yıllarda pandemiyi ve savaşı fırsata çevirerek emekçilerin haklarını özellikle geriletti. Türkiye, Ukrayna savaşının dışında kalmayı başardığı halde, emekçilerin yoksullaşmasının en derin hissedildiği ülkelerden biri oldu. Halkın sosyalist harekete ilgisinin arttığı bu süreçte 1 Mayıs’ın İstanbul başta olmak üzere tüm yurtta heyecanla kutlanılacağını görüyoruz. AKP’nin Ferdi Tayfur kasetleriyle ya da Biden eliyle yıkılıp böylece demokrasinin ve sosyalist hareketin önünün açılacağı beklentileri gerçekçi değildir. AKP kendiliğinden yıkılsa bile bunun doğrudan sonucu halkın kazanması olmayacaktır. Ezilenler mücadele etmedikleri taktirde kimse onlara zafer hediye etmeyecektir. Kim mücadele ediyorsa kim örgütlüyse o kazanır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.