Haftanın özeti

0
1001

Haftalık özetimize, ülkemizdeki yoksullaşmaya dikkat çekerek başlıyoruz. TÜİK yıllık enflasyon oranını yüzde 17,53 olarak açıkladığı saatlerde Erdoğan, emeklilere yapılan yüzde 8,5’lik zam artışını büyük müjde olarak duyurdu!

Oysa gıda harcamalarının temeli olan ekmeğin fiyatı bir yılda yüzde 22, süt yüzde 25, domates yüzde 27, peynir yüzde 40, yumurta yüzde 44, margarin yüzde 50, ayçiçek yağı yüzde 57 arttı. 2021 yılı başından beri doğal gaz fiyatı yüzde 20 oranında zamlandı. Yeni zam hazırlıklarının kapıda olduğu da haberlere yansıdı. Mutfak ürünlerinde yüzde 30-50, beyaz eşya ve elektronik cihazlarda yüzde 15-20 ve hazır giyime yüzde 20 zam yapılması bekleniyor.

Emine Erdoğan “porsiyonları küçültme” ile tasarruf tavsiyesinde bulunurken, Marmaris’te yapımı devam eden “Yazlık Saray” ın fotoğrafları ortaya çıktı. Marmaris’in Okluk Koyunda 92 dönüm arazi üzerine inşa edilen “Yazlık Saray”, 2018 fiyatlarıyla yaklaşık 100 milyon dolara mal olmuştu. “İtibardan tasarruf olmaz” diyen Erdoğan için bir de Bitlis’te inşa edilen Kışlık Saray var.

Koronavirüs salgınına karşı ülkelerin aşılama uygulamaları eşitsiz bir şekilde sürerken, Delta ve Delta Plus olarak adlandırılan varyantlar salgında yeni dalgaları tetikledi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaklaşık 100 ülke ve bölgede Delta varyantına rastlandığını açıkladı. Bu varyant ile birlikte bazı ülkeler, kısıtlamaların kaldırılmasını ertelerken; korona kısıtlamalarını kaldıran ya da hafifleten ülkeler ise yeni bir dalga için önlemler planlamakta.

Yine salgınla ilgili kısa bir habere değinip, sonra diğer gelişmeleri aktaralım.

Brezilya Devlet Başkanı faşist Bolsonaro’ya yönelik protestolar çoğalarak devam etti.
Faşist başkan, hem salgına karşı önlemler almadığı için hem de ülkesinde ölümlerin çok olması hem de bu süreçte yolsuzluk soruşturmalarının açığa çıkması kitlesel tepkilere dönüştü. 2020 yılında yapılacak olan seçimleri kaybedeceği anlaşılan Bolsonaro, seçim yenilgisini hile diye kabul etmemeye hazırlanıyor.

Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moïse, evine düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldü.
Siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Haiti’de Devlet Başkanı Moïse’in geçtiğimiz Şubat ayında görev süresinin sona ermesine karşın iktidarı bırakmaması üzerine ülkede geniş çaplı eylemler gerçekleştirilmişti.

Türkiye’yi yakından ilgilendiren Afganistan’da ki gelişmeler ile devam ediyoruz.
11 Eylül saldırısının ardından “terörle mücadele” kalkanı bahanesiyle ABD, Afganistan ve Ortadoğu’da işgallere girişti. Yirmi yıl aradan sonra askerlerini Afganistan’dan çekmeye başlayan ABD, ülkeyi istikrarsızlık ve iç savaşın eşiğinde bırakmış vaziyette.
Afganistan rejiminin dağılmaya başladığı ve Taliban’ın iktidarı almaya yakın olduğu yönünde haberler geliyor.

ABD ve NATO’ya bağlı güçlerin çekilmesi ile stratejik konumda olan Kabil uluslararası havaalanı güvenliğine talip olan Erdoğan, ABD Başkanı Biden ile görüşmesi öncesinde “Biz bu göreve varız” demişti. Her iki taraf da güvenlikle ilgili “detayların” görüşüleceği açıklamasında bulunmuştu.
Erdoğan birbiri ardına dış politikada yaşadığı fiyaskolarin ardından kendi iktidarını korumak hesabıyla ABD ve Batı’ya yeni tavizler sunmaya hazırdı. Erdoğan’ın yürüttüğü bu politikaların ülkemizi yeni ve daha tehlikeli felaketlere taşıması kaçınılmazdır.
Erdoğan’ın bu kullanılır hali ABD’nin biçeceği görevleri de artırıyor. Bir zamanlar “NATO’nun Libya’da ne işi var” diyen Erdoğan şimdi NATO’nun güvenlik alanını Çin’e kadar dayadı. Tüm bu alanlarda her göreve hazırız demektedir. ABD, Rusya ve Çin’e karşı yeni pozisyonlar alırken, (Afganistan, Karadeniz ve Kafkaslarda ) Erdoğan’dan daha kullanışlı kimi bulabilir? Erdoğan ve AKP iktidarı “en iyi ihracat ürünü olarak orduyu” kullanarak yeni maceralara hazır.

Gazeteci Erk Acarer, Berlin’de yaşadığı evin avlusunda üç kişinin saldırısına uğradı. Twitter hesabından yaptığı paylaşımda yumruklu ve bıçaklı saldırıya uğradığını belirten Acarer, saldırı sonrası çekilen bir fotoğrafını da paylaştı.
Acarer, “Bu İslamcı ve faşist AKP, MHP iktidarına karşı söylediğimiz ve yazdığımız her şeyin doğru olduğunun bir ispatıdır, sağlamasıdır” dedi.
Acarer’in de işaret ettiği gibi islamcı ve faşist AKP, MHP iktidarı bu saldırıların azmettiricileridir. Aynı güçler dergimizin yazarlarından Hamza Yalçın’ ı bir kaç yıl önce İspanya’da polis tarafından tutuklatmış;
bir diğer yazarımız Seda Şanlıer, Tele1 televizyon programında Erdoğan ve AKP’yi eleştirdi diye aynı güruh tarafından tehdit edilmişti.

Küçüğünden büyüğüne her tarikatı arkasına
alan gerici ve faşist iktidar, kendi yaşam tarzını dayatarak toplumda saflaşma yaratmaya devam ediyor.

Erdoğan’ın anayasayı hiçe sayarak bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı yapılan itirazı Yargıtay geri çevirdi. Kadınlar sözleşmenin feshedilmesine karşı yine alanlara çıktı.
Kadınlar kararlı duruşlarıyla ve gösterdikleri büyük direniş ve cesaretle iktidara karşı mücadelede biz de varız dediler.

Sedat Peker videolarının bugüne kadarki gerçek etkisi başta Süleyman Soylu olmak üzere ABD’deki Erdoğan karşıtlarının burnunu sürtmekle sınırlı kaldı. Cumhurbaşkanlığı’na oynadığı iddia edilen Süleyman Soylu’nun bu saatten sonra MHP’nin başına geçmesi bile zor görünüyor. Uzun videolar yayınlamaya son veren Sedat Peker, Süleyman Soylu’yu twitlerle baskı altında tutmayı sürdürüyor. Bu da mevcut koşullarda AKP hakkındaki yolsuzluk haberlerinin halkı harekete geçirmeye yetmediğini gösteriyor. Erdoğan’ın, iktidarını güçlendirmek amacıyla İYİP ile görüşmeler yaptığı haberleri gelirken buradan tam da Odak’ın ve devrimci hareketlerin ısrarla savunduğu yere geliyoruz: Faşizmin oyunlarını bozarak ülkeyi kurtaracak olan güç, Türkiye solunun bağımsız temelde birliği ve halkın örgütlenmesidir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.