Haftanın Özeti: Artan sorunlar ve gelişen direnişler devrimcileri bekliyor

0
486

CHP öncülüğünde oluşturulan Millet İttifakı’nın hediye ettiği zaferle iktidar koltuğuna yeniden oturan AKP, baskılarını arttırarak devam kararı almış görünüyor. Bunun büyük yankı uyandıranı Merdan Yanardağ’ın tutuklanması olmuştu. Bu hafta tutukluluğa itiraz, beklendiği üzere AKP borazanı yargı tarafından reddedildi. Üstelik tutuklanmasına gerekçe yapılan aynı montaj video yüzünden 7 gün yayın durdurma ve yüzde 5 idari para cezası verildi. Kanalın Mart ayına kadar benzer bir ceza alması halinde yayın lisansı iptal edilecek. Birçok sanatçı ve aydın, “Merdan Yanardağ’a Özgürlük” kampanyası başlatırken, Merdan Yanardağ cezaevinden Tele1’e destek çağrısı yaptı. Erdoğan’ın Yanardağ’ı “Gazeteci kılıklı terör sevicileri” olarak itham etmesi tutukluluğun uzun süre devam edebileceğinin de habercisi.

Gezi eylemleri bahanesiyle tutuklanıp 18 yıl hapis cezası verilen Can Atalay; Hatay’dan milletvekili seçilmesine rağmen (yine yasaya aykırı olarak) tahliye edilmiyor. Can Atalay’ın tahliye edilmesi için TİP öncülüğünde imza kampanyaları, basın açıklamaları gibi bir takım eylemler yapılıyor. Eylemlere bu hafta yenisi eklendi. Can Atalay için Hatay’ın Defne, Antakya, Samandağ ve İskenderun ilçelerine bağlı 16 mahallede oturma eylemi düzenledi. Oturma eylemine destek vermek için TİP milletvekilleri Erkan Baş, Ahmet Şık ve Sera Kadıgil tarafından ise Meclis Genel Kurulu'nu terk etmeme eylemi yapıldı. Eyleme Yeşil Sol Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Emek Partisi milletvekilleri de destek verdi.

Altı aylık enflasyon rakamları açıklandı. ENAG yıllık enflasyonu yüzde 108, ilk 6 aylık enflasyonu ise yüzde 50,53 olarak açıkladı. İktidarın TÜİK’i ise yıllık enflasyonu yüzde 38,21, 6 aylık enflasyonu yüzde 19,77 olarak açıkladı. Memur maaş zammında enflasyon farkı önemli yer tutuyor ve TÜİK verileri baz alınıyor. Seçim öncesi en düşük memur maaşının 22 bin TL yapılacağını vaadeden iktidar, enflasyon verileriyle oynadığı yetmiyormuş gibi zammın 8 bin 77 lirasını “seyyanen zam” olarak verdi. Böylece verilen zammın emekli ikramiyesine ve kıdem tazminatına yansımasının önünü kesmiş oldu. Emeklilere ise şimdilik yüzde 19,77’lik enflasyon farkı dışında bir ücret artışı görünmüyor.

Asgari ücret ve memur maaşlarının artırılmasıyla birlikte kaşıkla verilenler hemen kova kova geri alınmaya başlandı. Zamların artık takip edilemediği zamanlardayız. Markete, çarşıya, pazara çıkılamaz oldu derken akaryakıttan tekel ürünlerine, vergilerden harçlara; kısaca iğneden ipliğe her şey zam olup üzerimize yağdı. Gece yarısı yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yüzde 18’lik KDV oranları yüzde 20’ye; yüzde 8’lik KDV oranları ise yüzde 10’a; şampuan, peçete, tuvalet kağıdı, deterjan gibi malzemelerdeki yüzde 8’lik KDV oranları da yüzde 20’ye yükseltildi. Noter, pasaport ve vize harçlarına yüzde 50, MTV’ye yüzde 100, Yüksek Hızlı Tren bilet fiyatlarına yüzde 30 zam yapıldı. Benzinin litre fiyatı şimdilik 26,21 TL oldu. Mevsim sebzelerinin kilogram fiyatı ortalama 20 TL civarındayken sigara fiyatları da 36,50-48 TL arası oldu.

Hırsızlık, soygun ve talana yine devam tabii! Daha önce depremin sorumlularının belirlenmesi hakkındaki önerge, AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. Bu hafta da “Türkiye Tek Yürek” kampanyasıyla canlı yayında toplanan 75 milyar TL’nin ve "toplanamayan" 40 milyar TL’nin akıbetini sormak için verilen araştırma önergesi yine AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz bizlerin tepesinde boza pişirirken başkaları için fırsat anlamına geliyor. İngiliz gazetesi Telegraph, Türkiye'nin ekonomik krizde olduğunu, TL'nin Sterlin'e karşı yüzde 70'e yakın değer kaybettiğini yazarak İngiliz tatilcilere Türkiye'yi tavsiye etti!

Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, iklim krizi nedeniyle havaların daha da ısınacağını belirterek, 2023’ün şimdiye kadarki en sıcak yıl olacağını ve sıcaklığın 50 derecelere kadar yükselebileceğini söyledi. Yangınlar bu yıl da kaderimiz olacak gibi. Bu haftadan başlayarak Ekim sonuna kadar orman alanlarına giriş İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı.

Uzmanlar, iklim değişikliğiyle ılık geçen kış koşullarının, sivrisineklerin üremeleri için daha uygun zaman ve koşullar yarattığını, yeni türlerin girişiyle yeni hastalıkların da geliştiğinin belirtti. Sivrisinekler İzmir'li yurttaşların kâbusu oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçelerde ilaçlamaların devam ettiğini açıkladı.

İklim kriziyle değilse de göçle yaşamınızı tehdit eder hale gelen sorunlardan biri de kızamık. Türk Tabipler Birliği’nin uzunca bir süredir ülkede yayılan kızamık salgınına karşı Sağlık Bakanlığı’na yaptığı çağrılar yanıtsız kalmış, bakan Fahrettin Koca kızamık vakalarını reddetmişti. Nihayet vakaların varlığını kabul etti ancak salgın gerçeğini her zaman olduğu gibi yine reddediyor. Fahrettin Koca, Vakaların yüzde 86’sının İstanbul’da bulunduğunu, dolayısıyla bir salgından bahsedilemeyeceğini söylüyor. Kızamık çok kolay bulaşan ve öldürücü olabilen virütik bir hastalık.

2023 okul kayıtları başlarken Arapça müfredatlı kolejler mantar gibi çoğaldı. “Milletlerarası Okul” kılıfıyla, Arapların açtığı kolejlerde, yasaya aykırı olarak Türk çocuklarına, anaokulu ve ilkokulda Arapça eğitim veriliyor. Bu mülteci kolejlerinin, 2023-2024 ücreti 122 bin TL’den başlıyor.

Haziran ayında 22 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 27 kadının ölümü ise şüpheli. Bu hafta İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar imzaya açılması amacıyla Mecliste bir genel görüşme açılması talebi Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya tarafından Meclis Genel Kurulu'na sunuldu. Öneri, Cumhur İttifakı’nın oyları ile reddedildi.

Kapitalizmin talan politikalarına karşı çevre mücadeleleri de hız kesmeden devam ediyor. Bir kaçını şöyle özetleyebiliriz:

Sarıyer Uskumruköy sakinleri Kilyos-Sarıyer arasına yapılmak istenen tünel inşaatı için kurulmaya çalışılan beton santralini sağlığa ve doğaya zarar vereceği için protesto etmek amacıyla üçüncü kez bir araya geldi. İzmir Seferihisar’da yapılmak istenen Jeotermal Enerji Santralı (JES) ve Yardımcı Kaynak (GES+RES) Tesisleri projesine karşı açılan davanın duruşması görüldü. Bölgede yaşayan yurttaşlar, proje iptal edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti. İzmir Foça Kocamehmetler Köyü’nde planlanan taş ocağı projesine karşı yapılan itirazlar sonuç verdi. Bakanlığın onayı ile ÇED süreci başlatılan proje, iptal edildi.

Biraz da emek cephesine ve direnişlerine bakalım:

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Genel Sağlık-İş Sendikası, memur zammını protesto etmek için 7 Temmuz’da (bugün) ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yapıyor.

DİSK Genel-İş ücretlerde iyileştirme, belediye şirket işçilerine uygulanan ayrımcılığa son verilmesi, kadro ve ilave hakların verilmesi ve ücretlerdeki gelir vergisi kesintisinin düşürülmesi talebiyle 11 Temmuz’da örgütlü oldukları tüm işyerlerinde iş bırakacak.

Van'da taksiciler, Van Büyükşehir Beledisi'nden ruhsat alırken yaşadıkları sıkıntılar, taksimetre ücretleri ve korsan taksiciler nedeniyle mağdur olduklarını belirterek kontak kapatma eylemi yaptı.

İzmir Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen İzmir 2 No’lu Şube üyesi emekçiler, geriye dönük alacakları ve Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecindeki taleplerinin bir an önce imza altına alınması için başlattıkları eylemlerin 9’uncu gününde bir kez daha belediye binası önünde yan yana geldi.

Bursa’da DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası'nın örgütlendiği Sabo Süspansiyon Sistemleri fabrikasında 7 işçinin işten atılması üzerine işçiler üretimi durdurmuştu. İşten atılan işçilerin fabrika önündeki bekleyişi devam ediyor.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Sebze Meyve Toptancı Hali’nde çalışan işçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve 450 TL olan yevmiyelerinin 500 TL olması için iş bıraktı. İşçiler, talepleri kabul edilene kadar eylemi sürdüreceklerini dile getirdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzmir Metro A.Ş. ve işveren sendikası SODEM-SEN ile metro ve tramvayda çalışan işçilerin örgütlü olduğu Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası arasında yürütülen 10'uncu dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde taraflar anlaşamadı. İşçiler anlaşma sağlanamadığı takdirde greve gideceklerini söylüyor.

ODTÜ'de personel, semt servislerinin 3 Temmuz ile 1 Eylül tarihleri arasında kaldırılmasına karşı Tez Koop-İş, Türk Eğitim-Sen, Eğitim Sen, Üniversite İdari Personel Sendikası, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası ve Eğitim Hak-Sen ortak eylem kararı alarak, rektörlük önünde çadır kurdu. 

ODTÜ öğrencileri ise, bu yıl da rektörlük tarafından engellenmeye çalışılan mezuniyet töreni için kampanyalar düzenlemeye başladı.

Şimdi de dünyaya bakalım. Fransa’da 100’den fazla sendika, parti, örgüt ve kolektif, ortak açıklama yayımlayarak halkı sistemsel ırkçılığa karşı sokağa ve ırkçılığın derinleştirdiği sosyal eşitsizliklere karşı mücadeleye çağırdı.

Vilnius'ta 11 ve 12 Temmuz'da gerçekleşecek NATO zirvesi öncesi Stoltenberg'in çağrısıyla Türkiye, Finlandiya ve İsveç temsilcileri Brüksel'de bir araya geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında İsveç'in NATO üyeliği başvurusu hakkında yapılan toplantının ardından Vilnius'taki NATO Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un görüşeceğini bildirdi. Üçlü anlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini söyleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, "Müstakbel müttefiklerin Türkiye’ye askeri malzeme ihracatında yaptırım ve kısıtlama uygulamamaları gerekir" dedi. İsveç’in NATO’ya üyeliği sanıldığı kadar kısa zamanda onaylanmayacak gibi görünüyor.

Rusya-NATO savaşı da nükleer savaş tehditi altında hızla devam ediyor. Rusya, Polonya sınırında yer alan Lviv kentini füzeyle vurdu. Saldırının Batılı ülkelerden silah ve askeri malzeme sevkiyatını hedeflediği bildiriliyor. Zaporijya Nükleer Santrali’ne yönelik provokasyon endişeleri ise giderek artıyor. Bu konuda iki ülke birbirini suçluyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından 17 Temmuz'da sona erecek tahıl anlaşmasına ilişkin yapılan açıklamada, "Anlaşmanın devam etmesi için herhangi bir neden yok" denildi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine, yarın İstanbul'a gelecek. Görüşmede tahıl koridoru da ele alınacak. İngiltere'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Babara Woodward, Karadeniz Tahıl Anlaşması'yla ilgili, "Her yenileme dönemine geldiğimizde görüyoruz ki Rusya korku politikası uyguluyor. Rusya, insanların tabağındaki yemekler üzerinden korku politikası yürütüyor" dedi. Rusya’nın tahıl koridoruna izin vermemesi dünyada gıda krizinin ortaya çıkması riski taşıyor. Ancak bu konuda gene Erdoğan’ın arabuluculuğunun harekete geçirileceği havası gözleniyor.

Bir diğer gelişme de Asya’dan. Hindistan’ın ev sahipliğinde düzenlenen bu yılki Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'nde İran, ŞİÖ'nün tam üyesi olarak kabul edildi. Batılı ülkelerin zayıflamasının AB ülkelerinde iktidar değişiklikleriyle sonuçlanacağı görülüyor. AB ülkelerinde etkili bir bağımsız sol olmadığı için bu süreç genelde ırkçı güçlerin gelişmesiyle paralel gidiyor.

Doğa dünyadan intikam almaya devam ediyor. Kanada’da bu yıl çıkan orman yangınlarında Türkiye’nin Ege Bölgesi büyüklüğüne yakın 8.8 milyon hektarlık alan küle döndü. ABD'nin Washington eyaletinin güneyinde çıkan orman yangınında da 540 dönüm alan küle döndü, en az 10 ev ise kullanılamaz hale geldi. Çin’in Chongqing şehrinde şiddetli yağışın yol açtığı sellerde 15 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi kayboldu. Kentteki bir ev de selin şiddeti ile yıkılarak sel sularına kapıldı.

Bitirirken şunları diyelim: Ülke yönetimindeki hukuksuzluk, toplumdaki sefalet, gerici eğitim politikaları, sağlığa erişimdeki engeller, çevre katliamları ve nice sorun katlanarak devam ediyor. Çoğunluğu sağcı partilerden oluşan muhalefetin yönetim anlayışının iktidardan farkı yok. Dolayısıyla halkın sorunlarına göstermelik itirazlardan öte bir politika geliştirme olanakları da yok, niyetleri de. CHP’de ise keşmekeş devam ediyor. Ülkede demokrat insan kalmamış gibi ya da CHP’de hiç nitelikli kimse yokmuş gibi danışmanını bile Zafer Partisi’nin gençlik kolları kurucusundan seçen Kemal Kılıçdaroğlu; bir yanda uyguladığı politikalarla hem CHP’yi sağa payanda yaparak mecliste sağı iyice güçlendirmiş, hem de -cağım, -ceğim söylemleriyle tek adam rejimini pek sevmiş görünüyor. Genel seçimleri AKP’ye hediye etmişken, şimdi de yerel seçimleri hediye etmeye hazırlanıyor. Diğer yanda habire değişim diyen ama nasıl bir değişim istediğini açıklamayıp karnından konuşan Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun değiştirilmesine destek için üç gündür yürüyen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, genel başkanlığa adaylığını açıklayan İlhan Cihaner, sorgusuz sualsiz görevden alınan il başkanları… Onlar kongre, kavga falan uğraşadursunlar Gelecek ve Saadet partileri Meclis’te ortak grup kurdular.

Dünyadaki gidiş aslında lehimize gelişiyor. Her yerde direniş her yerde sorunlar var. Ancak sosyalistlerin etkin olamayışı Türkiye’nin sağa savruluşunu ve gericileşmesini gittikçe hızlandırıyor. Bir tek sokakta kırbaçlanma eksik kaldı, toplumsal kurallar neredeyse şer’i hükümlerle belirlenir oldu. Artık sosyalistler dayanışma ve ortak mücadele gerekliliğini daha güçlü dillendiriyor. Fakat bu yönde henüz somut bir adım atılmış değil. Burjuva partileri bile ortak grup kurabilirken sosyalistlerin mücadele, örgütlenme ve güçbirliği konularındaki pasiflikleri soru işaretleri yaratıyor. Zaman kaybetmeksizin bu adımların atılması ve güçlü muhalif sesin ortaya çıkması yarınından endişesi giderek artan geniş halk kesimlerinin kötü gidişe dur diyebilmesinin biricik yoludur.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.