Haftanın Özeti: Küresel Direnişi Engellemeye Çalışıyorlar

0
366

Haftaya güzel bir haberle başlıyoruz. Kadınlar Avrupa voleybol şampiyonasında A milli takım yarı finale yükseldi. Belçika’nın başkenti Brüksel’de oynanan çeyrek final maçında milli takım Polonya’yı 3-0 yendi. Yeni maç bugün, 1 Eylül’de, son Avrupa şampiyonu olan İtalya’yla yapılacak.Türkiye bugüne kadar 2003, 2011, 2015, 2017, 2019, 2021 ve 2023’te de olmak üzere 7 kez yarı finale çıktı; 2 gümüş, 3 de bronz madalya aldı.

Emperyalist işgale karşı ulusal kurtuluş savaşımızın zaferinin yıldönümü laiklik düşmanı iktidar tarafından sahte gösterilerle kutlandı. Batılı emperyalistlerin baş işbirlikçisi olmak için yarışan iktidar ve burjuva muhalefet partileri 30 Ağustos Zaferi’ni kutluyormuş gibi yaptılar. Erdoğan, Mustafa Kemal’i anmak adına gittiği Anıtkabir’de bu kez de “Reis! Reis!” tezahüratı yaptırarak kendi kendisini andı. Bu arada Cumhuriyetin 100’ncü yılı için seçilen marş da yayınlandı. Marşın dizelerinde “dünyayı titretmek” ve “Gazi” ifadeleri gibi AKP jargonu bulunuyor. AKP Cumhuriyet’in kendi dinci ve şoven anlayışı doğrultusunda gericileştirmeye devam ediyor.

İstanbul valiliği anlaşılması zor bir içki yasağı kararı açıkladı. Karara göre sahil, plaj, park ve mesire alanlarında içki içilemeyecek. Valilik daha sonra yaptığı açıklamada yanlış anlaşıldığını ve yasağın sadece içki içip olay çıkaranlara getirildiğini belirtti. Valilik kararı, halk üzerindeki dinci baskıyı artırma yolunda bir adım olarak görülüyor. Dincilerin ahlakına göre içki içmek günah, emekçinin hakkını yeme ve yolsuzluk-hırsızlık gibi davranışlar ise neredeyse sevap sayılıyor. Artan yolsuzlukları ve hırsızlıkları gizlemek amacıyla ilköğrenimde din derslerinin saati de arttırıldı.

30 Ağustos zaferinin kutlamalarındaki sahtelik aynı gün Taksim’de haklarını savunan öğretmenlere saldırıyla da görülüyordu. Özel sektörde asgari ücrete mahkum edilen öğretmenler taban maaşı haklarını istemek için gösteri yapmak amacıyla Cumhuriyeti’n kuruluş günü olan 30 Ağustos’u Zafer Anıtı’nın yer aldığı Taksim’i seçmişlerdi. Polis öğretmenlere ters kelepçe taktı ve onları gözaltına aldı.

Hafta içinde işçi direnişleri devam etti. Eskişehir’de işten atılan TÜVTÜRK işçilerinin Nakliyat-İş sendikası öncülüğünde direnişleri sonuç verdi. Anayasa Mahkemesi işçilerin patrona açtığı davayı haklı buldu ve hak ihlali olduğunu kabul ederek ihlalin neden olduğu sonuçların ortadan kaldırılması için yeniden yargılama kararı verdi. Tanzanya’da çalışan Dev Yapı-İş Sendikası üyesi inşaat işçileri İstanbul’a taşıdıkları direnişlerini başarıya ulaştırdılar. İBB’de park, bahçe, sahil ve yol kenarları dahil birçok alanın temizlik ve bakımını yapan Ağaç AŞ işçileri Birleşik Tarım-Orman İşçileri Sendikası’nın öncülüğünde maaşlarını ve çalışma koşullarını iyileştirmek için direndiler ve kazandılar. Gaziantep’te Artemis Halı’da çalışan işçilerin ücretlerini yükseltmek için BİRTEK-SEN öncülüğünde başlattığı direniş kazanımla sonuçlandı.

Hafta içinde İzmir Dikili’de bulunan Agrobay Seracılıkta sendikalaştıkları için işten atılan tarım emekçileri direnişteydi. Trendyol emekçileri sendikal örgütlülükleri ve daha iyi ücret için direnişteydi. Dersim’de enerji sektöründe çalışan FEDAŞ işçileri çalışma koşulları ve ücretlerini iyileştirmek için sanatçıların ve Dersim halkının da desteğiyle direnişteydi. Enerji işçileri İstanbul’da İBB önünde de eylemdeydi. Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde ABD kökenli Corning Kablo fabrikasındaki direniş 2 aya yakındır sürüyor. Sancaktepe’de Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi işçilerin işten atılmaya karşı ve insanca yaşama talebiyle Plasmek fabrikası önünde başlattıkları direniş 17 gündür devam ediyor. Düzce’de işten atılan Aluform Pekintaş işçileri 310 günü aşkın direnişlerine devam ediyorlar. Sputnik radyo ve haber ajansında çalışan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi basın emekçileri işten atılan arkadaşlarının geri alınması, daha iyi ücret ve sendika hakkı içim 15 gündür grevdiler. 7500 lira maaşla geçinemiyoruz, diyen emekliler Gebze Kent Meydanı’nda direniyor. İşinden atılan Şişli Belediye işi işçisi Kakil Yazar 1390, Turan Aktaş 1386 gündür kararlıca direniyor. Şanlıurfa/Polçak TÜVTÜRK işçileri işten atılmaya karşı ve sendikal hakları için Nakliyat İş öncülüğünde 1739 gündür direniyor. Yurdun çok çeşitli yerlerinde süren işçi direnişlerini Emekçinin Gündemi’nden okuyabilirsiniz.

Yurdun çeşitli yerlerinde iş cinayetleri devam etti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Ağustos ayı için paylaştığı bilgiye göre ilk 23 günde 148 emekçi, iş cinayetlerinde katledildi.

Merkez Bankası’nın 2024 enflasyon tahmini bile yüzde 33 iken, açıklanan memur ve memur emeklilerine yapılacak zam oranları tepkiyle karşılandı. Varılan “anlaşma”ya göre kamu görevlisi ve emeklilere 2024’ün ilk 6 ayı için yüzde 15, sonraki 6 ayı içinse yüzde 10 zam yapılacak. KESK, yaptığı açıklamada hükümet ile masaya oturan yetkili konfederasyon Memur-Sen’in emekçiyi sattığını dile getirerek durumu protesto etti. Yapılan, IMF’siz IMF programının uygulanması, yani krizin tüm yükünün emekçilere yansıtılmasıdır. Artan vergi oranları, yapılan düşük zamlar bunun en açık göstergesidir.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun İYİP ziyareti tartışma konusu oldu. Arzu Çerkezoğlu’nun parlamentoda grubu bulunan İYİP’in Genel Başkanı’nı destek istemek için ziyaret etmesi aslında normaldir. Fakat DİSK’in işçi hatlarına sahip çıkmaması normal görüneni anormal duruma getirdi ve gerek Arzu Çerkezoğlu’nun gerekse DİSK’in sendikacılığı sorgulandı.

30 Ağustos Zaferi Türk’ü ve Kürt’ü ile birlikte omuz omuza mücadeleyle kazanılmışken egemen güçler Türkiye’de Kürt dilini ve gerçekliğini inkar etmeyi sürdürüyor. Devlet sağlık kurumlarının çıkardığı bilgilendirme metinlerinde Avrupa dillerine ve Arapçaya yer verilirken Kürtçeye yer verilmedi.

Haklarını savunan öğretmenlerin üzerine polisi saldırtan iktidar Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) sermayedarlarına ise vergi muafiyeti tanıdı. Hatırlanacağı gibi iktidar yanlısı basın BAE hakkında “15 Temmuz darbesinin destekçisi” ve “şerefsiz” ifadelerini kullanmıştı.

Fransa’nın Afrika’daki sömürgeci varlığı yeni bir askeri darbeyle karşılaştı. Gabon’da babasından devraldığı iktidarı 14 yıldır devam ettiren Cumhurbaşkanı Ali Bongo geçtiğimiz hafta düzenlenen seçimleri açık arayla kazandığını açıkladıktan sonra askerler tarafından darbe yoluyla devrildi. Ali Bongo’nun Gabon halkını sömüren Fransız petrol tekellerinden aldığı rüşvetlerle binlerce dönümlük arazilere sahip bir işbirlikçi olduğu medyada yayınlandı. Atlas Okyanusu kıyısında yer alan 2 milyon 300 bin nüfuslu Gabon petrol ihracatçısı olduğu halde kaynakları aşırı sömürüldüğü için halkı yoksul ve yolsuzluklarla dolu bir ülkedir. Fransa eski cumhurbaşkanı Holland Macron’u milliyetçi darbeler karşısında askeri müdahelede bulunmamakla eleştirdi. Bilindiği gibi Batılı ülkelerde sosyal demokratlar kural olarak dışarıda daha saldırgan oluyorlar. İsveç eski Başbakanı Palme gibi barışçı olanların kısmetine de faili meçhul şekilde ölmek düşüyor. Afrika’da daha önce de son olarak Nijer’de darbe yapılmıştı. Nijer’de Fransız elçiliğinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Gabon’dan önce Fransız emperyalizminin ülkedeki iktidarının askeri darbe yoluyla devrildiği Afrika ülkeleri Gine, Mali ve Burkina Faso arasında dış müdaheleye karşı bir dayanışma kuruldu…

Batılı güçlerin son Ukraynalı ölünceye kadar yürütmeye çalıştığı savaş devam ediyor. Ukrayna güçleri her gün yüzlerce kayıp verirken Batılılar savaşta yeni silahlar deniyorlar. Son saldırıların Baltık ülkelerinden geldiği tahmin ediliyor. Şovenist güçlerin iktidarda olduğu Baltık ülkeleri Rus nüfustan kurtulmak için yeni baskı yollarına baş vuruyorlar. Özellikle silahlı insansız hava araçlarıyla yapılan saldırıların artırıldığı görülüyor. Bu saldırıların Çin’e karşı düşünülen savaşa hazırlık olduğu iddia ediliyor.

Rusya eski Devlet Başkanı Medvedev yapay virüslere karşı dünyayı uyardı. Medvedev Pentagon’un Rusya çevresinde düzinelerce özel biyolojik laboratuvar kurduğunu iddia ediyor.

Egemenliğini korumak için dünyada fesatlıklar peşinde olan ABD hükümeti Tayvan’la Çin’in arasını bozmak maksadıyla askeri yardım yapmaya karar verdi. ABD uzun yıllar Tayvan’ı Çin’in parçası olarak tanımıştı. Hükümetin kararı kabul edilirse bu yardım ABD’nin Tayvan’ı bağımsız devlet olarak tanıması anlamına geliyor.

ABD’nin Suriye’de kurdurduğu Suriye Demokratik Güçleri adlı yönetime de silah ve eğitim yardımı yaptığı biliniyor. Sebebi elbette ki Kürt sevgisi değil, halkları birbirine düşürmektir. Hafta içinde işgalci ABD’nin desteğiyle Suriye Deyrizor’da bulunan Kürt güçleri ile Arap aşiretleri arasında çatışmalar yaşandı ve onlarca insan hayatını kaybetti. Bu çatışmalar Rakka ve Deyrizor bölgelerinde SGB adlı ABD mandasının bölge gerçeğine uygun olmadığını ortaya koyuyor. Kürt hareketi ABD ile yaptığı işbirliğinin zararlarını görüyor.

Ukrayna savaşı devam ederken Putin’in Çin’e ziyaret yapacağı açıklandı. Putin’in Türkiye’ye beklenen ziyareti ise gerçekleşmedi. Onun yerine Erdoğan Rusya’ya gidecek. AKP iktidarının anlaşmaları ihlal ederek Ukraynalı faşistleri savaşa göndermesi, İsveçin üyelik başvurusunu onaylayacağını açıklaması ve Türkiye’de artan ABD askeri faaliyetlerine izin vermesi, hatta ABD ile büyük çaplı bir tatbikat yapması Rusya ile Türkiye devletleri arasındaki ilişkilerin değişmekte olduğu göstermektedir. Erdoğanın ABD eliyle iktidara geldiği ve çıkarına geldiğinde her türlü işbirliğini yapabileceği biliniyor. ABD ile artan ilişkilerin arkasında AKP İktidarının uluslararası kredi ihtiyacının olduğu belirtiliyor. Bunun yanında AKP’nin fırsatı değerlendirerek AB ile daha yakın bir ilişki aradığı biliniyor. AKP bu ilişkiyi AB üyeliği olarak dile getirdi. ABD ile AKP iktidarı arasındaki ilişkiler gelişmeye devam ederse ABD ile stratejik ittifak kurduğunu düşünen Kürt ulusal hareketinin bundan büyük kayba uğrayacağı açıktır.

AKP iktidarı ABD ‘ye yanaşırken Rusya hava ve uzay kuvvetleri destekli Suriye güçleri AKP iktidarının koruduğu çetelere karşı Hama ve idlib’de saldırılar düzenledi. Saldırılarda çetelerin karargahlarının vurulduğu, cephanelerinin imha edildiği bildirildi.

AB ülkeleri özellikle Ukrayna savaşı sonrasında çok önemli durgunluğa girdi. Ekonomik büyümenin durduğu Almanya’da hükümet kitlesel protestoları önlemek maksadıyla sosyal yardımları artırmaya ve çok sayıda ürünün fiyatlarını bir süre için dondurmaya karar verdi. Kira artışlarının yüzde 6 ile sınırlandırılması da alınan kararlar arasında. Bunlar aslında halkı gözeten değil savaşın sürdürülmesini desteklemeyi amaçlayan kararlar. AB ülkeleri hükümetlerinin Rusya ile savaşı tırmandırmaya kararlı olduğu görülüyor. Macaristan devlet başkanı Orban Fox News eski programcılarından Tucker Carlson’a salı günü verdiği mülakatta Batı basınının Ukrayna savaşı hakkında yalan yazdığını, savaşın aslında Ukrayna aleyhine geliştiğini, dünya savaşı riskinin çok arttığını, Batıyı ve belki de insanlığı ancak Trump’ın kurtarabileceğini ve Trump seçilirse savaşın kısa zamanda durdurulabileceğini ileri sürdü. Açıkça dile getirilmeyen bir ihtimal ise ezilenlerin küresel direnişidir.

Özetle hafta boyunca dünya savaşı riski artmaya devam ederken Türkiye egemenleri ABD’ye ve Batılı emperyalistlere yaklaşmayı sürdürdüler. AKP’nin bu adımları CHP’nin işbirlikçi yöneticileri tarafından da destekleniyor. ABD emperyalizmi AKP iktidarının ekonomik zorluklarını kullanarak Türkiye’yi Rusya’ya karşı aktif bir şekilde yanına katmak istiyor. AB üyeliği vaadi de yedekte tutuluyor. AKP rejiminin açıkça Rusya’nın karşısına geçmesi ateşe benzin dökmek sonucunu verecektir. Dünyada savaşın emekçileri ezen sonuçlarına ve sermayenin saldırılarına karşı yükselen eylemler o zaman Türkiye’ye de yansıyacaktır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.