Basın hafta boyunca AKP ve CHP haberleri yazdı. AKP orduda ve poliste yaptığı atamalarla iktidarını perçinlemek için çalışmaya devam etti. CHP’de ise değişim adına partiyi mevcut çizginin daha sağına çekme çabaları sürdü. Muhalefet adına gerçekte çevre direnişleri, zamlara ve hayat pahalılığına karşı eylemler ve işçi direnişleri haberleri dikkate değerdi. Çevre direnişi haberleri bir kısım muhalif basında yer bulurken işçi eylemleri ve zamlara karşı eylemler, alışıldığı gibi, genellikle sosyalist yayınlarda yer bulabildi. Dünyada ise Afrika’da yaşanan gelişmeler, Ukrayna ve ABD’deki iktidar mücadelesini not ettik.
AKP polis ve ordu içinde yeni düzenlemeler yaptı. Polis teşkilatında 52 Emniyet Genel Müdürü birden değiştirildi. Göreve gelenler arasında MHP’liler ve Menzil tarikatı yanlıları dikkat çekti. Ordu içinde yapılan terfilerle eski İkinci Ordu Komutanı Metin Gürak yeni Genelkurmay Başkanı oldu. Metin Gürak doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki askeri operasyonlarla ve deprem bölgesindeki çalışmalarla meşguldü. Daha öncesinden de Libya’daki askeri operasyonları yönetmişti. Bilindiği gibi orduda hangi generalin terfi edeceğine teşkilat değil hükümet karar veriyor. Alt kademe görevlerde ise AKP teşkilatının ve tarikatların etkisi olduğu belirtiliyor.
AKP yaklaşan yerel seçimleri kazanmak için adaylar belirlemeye çalışırken CHP içinde AKP’nin Beşli Çetesi dahil iç ve dış sermaye çevrelerine yakınlığıyla bilinen Ekrem İmamoğlu’nun yaptıkları muhalif burjuva basında geniş yet tuttu. Ekrem İmamoğlu’nun “Değişim Manifestosu” adına ifadeleri mevcut dinci rejime kurumlaşmasına ve Erdoğan’sız devam ettirilmesine çıkmaktadır. CHP’nin güç kazanması için sağa değil de sola yönelmesini savunan Merdan Yanardağ hapiste tutulmaya devam ederken TELE1 televizyon kanalı 6 – 12 Ağustos tarihlerinde karartılacak.
AKP iktidarının sermayenin kârı uğruna yol açtığı doğa katliamlarının biri bitmeden diğeri başlıyor. Tarım Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, AKP iktidarının son 5 yılda Konya büyüklüğünde ormanlık alanının ya maden şirketlerine ya da enerji şirketlerine tahsis adı altında peşkeş çektiğini ifade etti. Muğla Akbelen’de Limak Holding ve IC İçtaş isimli şirketin iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’nin kömür sahasını genişletmek için yaklaşık on gün önce başlayan ağaç kıyımında bir çok ağaç kesildi. Ormandaki kıyıma karşı direnen İkizköylüler ve yaşam alanı savunucuları jandarma tarafından darp edildi, biber gazı ve tazyikli suya maruz bırakıldı ve gözaltına alındı. Onlar her şeye rağmen mücadelelerinden vazgeçmedi. Bölgedeki yurttaşlara destek için Akbelen Ormanı’na gitmek isteyenler engellendi.
Bakır Madeni Projesi kapsamında Kazdağları’nda yeniden ağaç kesimine başlandı. Kazdağları Kardeşliği tarafından yapılan açıklamada, bakır madeni projesine karşı açılan dava sürmesine rağmen Cengiz Holding’in yol ve şantiye sahası için ağaç kesimine başladığı bildirildi. Antakya’nın Dikmece Köyü’nde zeytinlik alanların gasp edilmesine karşı başlayan direniş sürüyor. TOKİ’nin zeytinlik alanlara konut yapacağı gerekçesi ile köylülerin arazilerini gasp edilmesine karşı köylülerin “Dikmece Köyü satılık değildir” diyerek başlattığı direniş yedinci gününü geride bıraktı.
Her ay, kendi hesapladığı enflasyon verilerini açıklayan Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre, enflasyon Temmuz ayında yüzde 13,18 arttı. Yıllık enflasyon yüzde 122,88 olarak gerçekleşirken, 6 aylık enflasyon yüzde 70’e yaklaştı. Açıklanan oranların TÜİK ile arasında büyük bir makas olması yine şaşırtmadı!
Patronların “benim işten attığım işçiyi işe alma” şeklinde bir “centilmenlik anlaşması” açığa çıktı. Aralarında LC Waikiki, Vodafone, Çiçeksepeti de olan 16 şirket birbiri arasında bir anlaşma yaptı. Yapılan anlaşmaya göre şirketler, birbirinden atılan ya da ayrılan işçileri kendi bünyelerine katmamaya karar verdiler. Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde yer alan bilgiye göre, kurumun yaptığı soruşturmada, şirketlerin birbirlerinin çalışanlarının istihdam edilmesini engellemeyi ve çalışan hareketliliğini kısıtlamayı konu alan çalışan ayartmama anlaşması yapıp yapmadıkları incelenmesi sonucunda 16 şirkete toplamda 151 milyon 148 bin TL para cezası kesildi.
İşçi ve emekçilerin ağır çalışma koşullarına ve hak gasplarına karşın tepki ve eylemleri bu hafta boyunca da sürdü. İzmir’de metro ve tramvay işçilerinin iki gün süren grevi uzlaşı ile sonuçlandı. Gebze OSB’de bulunan Colgate’de 12 Temmuz’dan beri süren grev toplu iş sözleşmesinin imzalanması ile sona erdi. Sözleşmenin tıkanması sonucunda greve çıkan işçiler, fabrika yönetimi ve Lastik-İş temsilcilerinin gerçekleştirdiği görüşme sonucunda varılan anlaşmanın kendi taleplerinin altında kaldığını ifade etti.
Sağlık emekçileri yurt genelinde iki günlük iş bırakma eylemi yaptı. Sağlık alanındaki 19 sendika ve iki aile hekimliği federasyonu tarafından kurulan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) 1-2 Ağustos tarihlerinde iş bıraktı. Sağlık emekçileri, birçok şehirde yaptıkları ortak açıklamada sağlıkta şiddetin önlenmesi, sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük haklarının düzeltilmesini istedi.
Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’de (DEDAŞ) özlük haklarının iyileştirilmesi ve sendikal haklarının tanınması talebiyle grev yaptıkları gerekçesiyle işten çıkarılan işçilerin direnişi sürüyor. DEDAŞ önünde bir araya gelen Enerji-Sen üyesi işçilerin eylemlerini sürdürdüğü alana TOMA’lar ve şirketin iş makineleri yığıldı. Türk Metal’e üye olduğu için işten atılan Aluform Pekintaş işçilerinin direnişi 285’inci gününde fabrika önünde devam ediyor. Direnişin 285’inci gününde Düzce’deki Aluform Pekintaş fabrikasının önünde basın açıklaması yapıldı. Gebze’de bulunan Corning Kablo’da grev sürüyor. Lastik-İş Sendikası’na üye olan işçilere dayanışma ziyaretleri gerçekleştiriliyor. Corning Kablo işçileri, dayanışma ile oluşturdukları bütçe ile grev çadırında aşure yaparak dağıttılar. Balıkesir’in Susurluk ilçesinde bulunan Has Tavuk’ta Tek Gıda-İş üyesi işçilerin atılması fabrika önünde protesto edildi. İşçiler adına yapılan açıklamada sendikanın anayasal hak olmasına karşın 10 öncü işçinin işten atıldığı belirtildi. Mücadele çağrısının yapıldığı eylemde “Direne direne kazanacağız” ve “Sendika hakkımız engellenemez” sloganları atıldı.
İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili tartışmalar sürüyor. İsveç’in NATO üyeliği için henüz onay vermemiş olan Macaristan’da muhalefet partileri İsveç’in NATO üyeliğini onaylamak için Meclis’e acilen toplanma çağrısı yaptı. Viktor Orban liderliğindeki iktidar partisi Fidesz toplantıya katılmayınca oylama gerçekleşmedi. Orban oylamanın Eylül ayında gerçekleşebileceğini belirtmişti. Geçtiğimiz NATO zirvesinde İsveç’in üyeliğine yeşil ışık yakan Erdoğan’ın da iktidar çıkarı gereği süreci uzatma hesapları bitmiş değil.
Nijer’deki askeri darbenin yankıları ve bölgedeki gerilim sürüyor. Nijer’de 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, ulusal televizyonda yayınladığı bildiriyle Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’u devirdiklerini ilan etmişti. Fransız basınında darbeyle ilgili olarak Bazum’un Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın Komutanı General Omar Tchiani’yi görevden alma planı olabileceği ileri sürüldü. 28 Temmuz’da Tchiani’nin Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) Başkanı olarak devlet televizyonunda açıklama yapmasının ardından, Nijer’e tüm mali yardımı durduran 15 üyeli Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Nijer’in fiili hükümetine gözaltındaki cumhurbaşkanını göreve geri getirmesi için bir hafta mühlet verdiğini, aksi takdirde ülkede düzeni yeniden sağlamak için askeri müdahale dahil tüm önlemleri alabileceğini açıklamıştı.
Nijer’de askeri yönetimi destekleyen ilk ülke Gine oldu. Burkina Faso ve Mali geçiş hükümetleri ise, yaptıkları ortak açıklamada yalnızca desteklemekle kalmadı; Nijer’e yönelik herhangi bir askeri müdahalenin Burkina Faso ve Mali’ye savaş ilanı anlamına geleceği uyarısında bulundu. ECOWAS’ın Nijer’e askeri müdahaleye kalkışması halinde Burkina Faso ve Mali’nin üyelikten çekileceğini belirtti
NATO destekli cihatçıların Muammer Kaddafi hükümetini devirmesiyle Libya’da çıkan iktidar boşluğu ve kaosun, bölgede daha fazla istikrarsızlaşmaya neden olduğu belirtiliyor. Zengin uranyum yataklarının olduğu Nijer’deki varlığını sürdürmeye çalışan Fransa Mali’den çektiği askeri birliğin büyük bir kısmını bu ülkeye kaydırmış durumda. Mali ve Burkina Faso’nun ardından Nijer’deki iktidar değişikliğinden sonra yapılan gösterilerde Batı’nın bilinen aktörlerine karşı tepkiler yansırken, bölgede başka aktörlerin etkisinin arttığı da ortaya çıktı.
27-28 Temmuz’da Rusya’nın St. Petersburg kentindeki 2. Rusya-Afrika Zirvesi ve Ekonomik ve İnsani Forumu’nun sonuç bildirgesinde tek taraflı yaptırımlara karşı çıkma, uluslararası platformlarda Rusya ve Afrika ülkelerinin birbirini desteklemesi, Rusya’dan gıda ve tahıl yardımı, işbirliklerini artırma, terörizmle mücadele gibi birçok madde yer aldı. Doğal kaynaklar açısından oldukça zengin bir kıta olan Afrika bir bütün olarak düşünüldüğünde Çin ve Hindistan’ın da rekabet içindeki diğer aktörler olduğu görülüyor.
Ukrayna hükümeti Karadeniz’de Rus gemisini vurduğunu belirtirken Rusya yetkilileri Ukrayna’nın son karşı taarruzunda 43 bin askerini birden öldürdüklerini açıkladı. Ukrayna’daki savaş Batı’nın aleyhine gelişmeye devam ediyor. Batılı güçlerin Ukrayna hükümetine silah göndermeye devam etmeleri bir Rusya-ABD savaşı riskini artırıyor.
ABD’de burjuva güçler arasındaki iktidar mücadelesi sürüyor. Biden yönetimi gelecek yıl yapılacak seçimleri alma olasılığı güçlü olan Trump’ı saf dışı etmek için polis teşkilatı FBI’yı ve yargıyı kullanmaya devam ediyor. Biden yönetimi Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşta zorlandıkça Trump’ın popülaritesi artıyor. Trump başkanlık yaptığı dönemde seçim sonuçlarını ortadan kaldırmak iddiasıyla yargı önüne çıkarıldı. Bilindiği gibi Trump iç politikada daha sağcı ve ırkçı iken dışarıda Biden gibi savaş yanlısı değil. AB ülkeleri genelinde aktifleşen ve gelişen aşırı sağcı güçler de genellikle Trump gibi ırkçıdırlar. Ancak bu güçler ülkelerinin Rusya’ya karşı savaş yürütmesini savunmuyorlar. İşin garip tarafı Türkiye’de CHP yöneticileri de Biden çizgisinde, savaş yanlısı tutumdalar.
Yunanistan’ın Rodos Adası’nda bir haftadan fazla süren orman yangınları geride büyük hasar bıraktı. Adanın toplam alanının yüzde 10’unun yandığı tahminleri yapıldı. Yangınlar nedeniyle turistlerle birlikte yaklaşık 20 bine yakın kişi adadan tahliye edildi. Çok sayıda hayvanın da telef olmasına neden olan yangının ardından çekilen drone görüntülerinde birçok binanın kül olduğu ortaya çıktı.
Orman yangınlarını Türkiye’deki bir habere bağlayacağız. Polis PKK ismini vererek bir orman yangını tertibini önlediğini iddia etti. İddianın doğru olmamasını diliyoruz. Çünkü orman yakmak pis bir eylemdir. Diğer yandan hem ekolojiden söz edip hem de orman yakmak ise akıl almayacak bir tutarsızlıktır.
Batılı emperyalistlerin Afrika’da ve Ukrayna’da gerilemesinden hareketle soruluyor: Rüzgar tersine mi dönüyor? Gidişin hem Afrika’da, hem de dünya genelinde gerçekten ezilenlerden yana dönmesi halkların kendi gelecekleri için inisiyatif almaları ve mücadelelerinden geçiyor. Hava ancak o zaman tersine dönebilir. Ülkemizde sürmekte olan işçi, kadın ve çevre direnişleri bu anlamda değerlidir. CHP içinde kimin başkan olacağının halk açısından anlamı bu direnişle kıyaslanamayacak kadar zayıftır. Devrimciler ve ilerici güçler direnişlerin içinde yer almalı, onları birleştirmeye ve büyütmeye çalışmalıdır.