Halkların Baharı

0
751

Doğan Baran

Newroz, zulme karşı direnişin günü, baharın karşılandığı gün! Orta Asya’dan Ortadoğu’ya, Anadolu’dan Balkanlar’a; Türklerin, Kürtlerin, Azerilerin, İranlıların, Afganların, Arnavutların ve yazamadığımız sayısız milletin ortak duygusu, coşkusu…

Türkiye’de kendisini ilerici, demokrat ve sosyalist düşüncelerde konumlandıran çok sayıda kişi Newroz kutlamasına katılmış, Demirci Kawa efsanesini duymuş ya da okumuştur. Zalim Dehak’a başkaldıran Demirci Kawa’yı. Bu gün, ülkemizde Kürt halkının direnişine, yaşadığı zulme karşı gelişine büyük bir örnek haline getirilmiş, Kawa efsanesinin motivasyonu, ulusal direnişe zemin oluşturmuştur. Newroz’lar Kürt halkı açısından öyle büyük bir birleştirici güç olmuştur ki, Türkiye egemenleri, bu güne karşı ırkçı-egemen bir refleksle, Nevruz’u alternatif hale getirmeye, inkar politikasını tarihsel bir temele dayandırmaya çalışmıştır.

Bir yandan sosyalist, demokrat ve yurtsever güçler Newroz temelinde birleşmiş, öte yandan ise egemenler aslında halkların dayanışma ve birlik günü Nevruz’u, ne yazık ki bu direniş gününe karşı kullanılacak şekle sokmaya gayret etmiştir. Anlaşılır bir refleksle de, ilerici kitleler arasında Nevruz “devletin”, “Newroz” ise ezilen ve direnen halkın günü olarak kodlanmıştır.

Halbuki ne Newroz Nevruz ya da Navrız’a, ne de Nevruz ya da Navrız Newroz’a karşı, onun alternatifi, rakibi hale sokulabilecek bir gündür. Hepsinin ortak noktası dayanışma, direniş ve birliktir.

Anadolu’nun çeşitli köylerinde, Azeriler arasında, Kürtler arasında ya da Türkler arasında yüz yıllardır gelenekleşmiş bu dayanışma ve birliğin yansımalarına hepimiz bir biçimde tanık olmuşuzdur. Şenliklerin, bayram havasının tüm insanlara yayıldığı; dileklerin tutulduğu, ateşlerin yakıldığı, paylaşım duygusunun tüm insanlar üzerinde hakim olduğu bu ritüeller o kutlamaların temeli haline gelmiştir.

Her nasıl kutlanırsa kutlansın Newroz’un ezilen halkların geleneği olduğu açıktır. Ülkemizin ilerici, devrimci geleneğinin de bunu gören bir biçimde, bu günü insanların kardeşliğine, direnme gücüne hizmet eder bir noktaya getirmesi öncelikli görevidir.

Kuşkusuz direniş, dayanışma ve birlik, ezilenlerin en önemli ihtiyacıdır. İçerisinden geçtiğimiz süreçte, halkların arasında geliştirilecek bu köprünün düne göre çok daha fazla ihtiyacını hissediyoruz. Bu günün, “halkların baharı” haline getirilmesine duyduğumuz ihtiyaçla, ezilenlerin dayanışma ve direniş gününü kutluyoruz.

Özgür Newroz’lar, dayanışmanın ve birliğin hakim olduğu Nevruz’lar kutlamak, ezilenlerin bu ortak duygular etrafında birleşebilmesi temennimizdir. Bu temenninin yerine gelmesi için ilerici-devrimci güçlerin birliği olmazsa olmazdır. Kaderimiz gibi kanıksatılan bu düzeni değiştirebilmek şimdi daha olanaklı. Direnişe ve dayanışmaya ihtiyacımız var. Birleşirsek, kazanabiliriz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.