Medya yüz binlerce İsveçlinin sosyal tecrit yaşadığını ve tecridin özellikle korona döneminde arttığını yazdı. Korona öncesi bu sayı 300 bin olarak tahmin ediliyordu. 75 yaş üstü her on kişiden birinin sosyal tecrit yaşadığı belirtiliyor. Defin işleriyle uğraşan bir firmanın yetkililerinden Leif Eriksson, ölülerin kimsesiz defnedilmesinin yaygınlaştığını söyledi.
2018-2020 yılları arasında 400’ü aşkın kişinin, en az 1 ay boyunca kimseler tarafından fark edilmeden evde ölü kaldığı saptandı. Bunlardan en az 100 kişinin ölümünün üç aydan fazla, en az 10 kişinin ise 1 yıldan fazla fark edilmediği anlaşıldı.
Geçtiğimiz ay Stockholm’da bir kişinin ölümün en az 2 yıl fark edilmediği ortaya çıktı. Söz konusu kişinin komşusu olayı öğrendikten sonra bütün gece uyuyamadığını söyledi.
Kiraların banka tarafından otomatik ödemeye bağlanması durumunun ölümlerin anlaşılmasını zorlaştırdığı anlaşılıyor. Bu durumdaki bir kişinin televizyon borcu ödenmediği için olay Kronofogden adlı İcra ve İflas Dairesi’ne intikal etmiş. Kronofogden çağrılarına karşılık alamayınca ilgili kişinin banka hesabına girip alacağını tazmin etmiş.
Basın tarafından “İsveç’in en yalnız adamı” ilan edilen Branislav Tesanovic adlı 80 yaşlarında bir Balkan göçmeninin yaklaşık 4 yıl evinde ölü kaldığı ortaya çıkmıştı.
