Orhan Savaşçı’nın ardından

0
1953

Hamza Yalçın

Bugün bir tarihsel şahsiyeti toprağa veriyoruz. Orhan Savaşçı ismiyle 1975 yılında orduda devrimci çalışmaya başladığımda karşılaştım. Mücadele ettiğimiz alanı daha iyi tanıyabilmek ve önümüzü daha iyi görebilmek amacıyla iddianameleri vb. kaynakları okuyarak bizden önceki devrimcilerin mücadelesini öğrenmeye çalışıyorduk.

12 Eylül 1980 askeri darbesi sonucu 1984 yılında yurt dışına çıkıp İsveç’e geldiğimde (1985) Orhan Abi ile görüşmek bizim için çok önemliydi. Lund şehrine yerleşmiştim. İlk fırsatta Stockholm’a gidip onu ziyaret ettim. Türkiye’ye gidip mücadele etmek için ondan güç ve destek almaya çalıştım.

Ordu içinde Marksist devrimci çalışma yapan sosyalistlerin öncüsü Orhan Savaşçı dürüst ve tutarlı bir asker kökenli devrimcinin tipik özelliklerini taşıyordu.Tanıyanlar Orhan Abi’nin düşünceli, nazik ve alçakgönüllü halini anlatırlar. Asker kökenli devrimcilerde çok yaygın olan bu görünüm, kendini beğenmiş ve her hareketiyle üstünlük taslayan klasik asker tipine hiç uymaz.

Bilindiği gibi Orhan Savaşçılara 68’liler adı verilmektedir. 78’liler denen ve THKP-C Üçüncü Yol adı verilen örgüt davasından tutuklu subaylarla hapishanelerde karşılaşanlar da onların düşünceli, nazik ve alçak gönüllü hallerini anlatırlar. Birlikte çalıştığım sosyalist asker arkadaşların genel havası böyleydi. 1983 yılında idam edilen Teğmen Ömer Yazgan da Orhan Savaşçı gibi nazik, alçakgönüllü ve dürüsttü. İnanıyorum ki bugünkü orduda Orhan Abi’nin temiz mayasına sahip insanlar hala vardır.
Devrimci mücadele iyi insanları bulur, insandaki en iyi özellikleri ortaya çıkarır ve geliştirir.

Orhan Savaşçı devrimci mücadelenin yükseldiği 60’lı yılların ikinci yarısında Hava Kuvvetleri Proleter Devrimci Örgütü’nün kurucularından (1969) biriydi. THKP-C içinde var gücüyle çalıştı. Mücadele kızıştığında zayıflığı açığa çıkan ünlü isimler, Mahirleri ortada bırakırken Orhan Savaşçı ve asker devrimciler, Mahir Çayan’ın çevresinde kenetlenenler arasındaydı. Bilindiği gibi Cephe’nin (THKP-C) en zor döneminde ordu örgütlenmesi çok aktif oldu. 1972 Mart’ında Kızıldere’de ölen on devrimciden birisi de Teğmen Saffet Alp idi.

Orhan Abi THKP-C’nin dağıtılmasından sonra mücadelede aktif sorumluluk almak için kendi formasyonuna uygun bir olanak bulamadı. Asker kökenli devrimcilerin kendi alanı dışındaki devrimci mücadeleye alışmalarının zorluğunu biliyorum. 1972-1979 dönemini hapiste geçirmiş olması ve sağlık sorunları da Orhan Savaşçı’nın aktif sorumluluk almasına önemli engel çıkardı.
Anlayışla karşılıyorum.

Orhan Savaşçı İsveç’te hayatını bir emekçi olarak kazandı. Saygınlığına gölge düşürecek ticari veya başkaca bir şahsi işe girişmedi. Özlemleri, ilgisi ve ilişkileri ile sosyalizm tarafında oldu.

Hayat aktif devrimci mücadelenin ne denli haklı ve anlamlı olduğunu ortaya koydu. Aynı özlemlerin, aynı düşüncelerin sadık bir savaşçısı olarak yaşamak arzusuyla, Orhan Savaşçı’yı saygıyla anıyorum.

Güle güle Orhan Abi; güle güle temiz insan, dürüst insan!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.