Solda Birlik ve Demokrasi Okulu 

0
1136

Hamza Yalçın

Başlıktan belki “Solda birlik için okul mu kuruldu?” sorusu çıkacaktır. Aslında solda birliğin gerçekleştirilmesi için bir okul kurulması gerektiği açıktır fakat bunun için öncelikle sosyalist solda asgari bir ortak politik irade oluşturulması gerekmektedir. Demokrasi Okulu’nun böyle büyük iddiaları ne yazık ki yok. Bununla birlikte Demokrasi Okulu solda birliğe hizmet etmeyi amaçlayan mütevazı bir eğitim yani öğrenme çabasıdır. 

Bu çalışma solda birliği engelleyen en önemli faktörler arasında iletişim ve öğrenme metotlarının olduğu düşüncesiyle başlatıldı ve sürdürülüyor. Demokrasi Okulu diyalog tarzı  iletişime dayanan alternatif öğrenme amaçlı bir tartışma faaliyetidir. Diyalog kavramı ünlü pedagog Paula Freire’nin Ezilenlerin Pedagojisi adlı kitabından alınmıştır. Bu kavramı “İşçi sınıfının kurtuluşu işçi sınıfının kendi eseri olabilir” Marksist görüşüyle uyumlu buluyoruz. Yazıda Demokrasi Okulu’nu tanıtacağız Okul nasıl bir eğitim anlayışını savunuyor, nasıl çalışıyor ve neler yapmak istiyor? 

İki farklı öğrenme ve bilgi anlayışı

Okul denildiğinde akla klasik öğretmen ile öğrenci ilişkisi gelir. Freire’nin de Ezilenlerin Pedagojisi isimli çalışmasında tartıştığı öğretmen bilen ve öğreten kabul edilir. Öğrenci ise bilmeyen ve öğrenecek olan konumundadır. Öğretmen bilgiyi öğrencilere iletir. Bu amaçla mesela öğretmen anlatır öğrenci dinler. Öğretmen görevler verir öğrenci verilen görevleri yapar. Bilgi bu yoldan öğretmenden öğrencilere iletilir. Öğretmen ilettiği bilgiyi ölçer ve not verir. Öğrenim bir mezuniyet belgesi ile tamamlanır. 

Öğretmen eğitim sürecinde öğrenciler üzerinde bir iktidar uygulamakla birlikte bilginin iletilmesine dayanan bu süreçte öğretmeni de aşan bir iktidar ilişkisi yeniden üretilmiş olur. Klasik okul bu anlamda da sınıf egemenliğine dayanan ilişkileri yeniden üretmektedir. Aynı metodu sosyalistler kullandığında bu metot sosyalizm adına her biri bürokratik iktidar nüvesi ve birbiriyle kıyasıya rekabet eden örgütlerin oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Yani bu metotlar sekter devrimciler ve sekter örgütler yaratılmasına, kitle-öncü ilişkisinin egemenlik-bağımlılık ilişkisine dönüştürülmesine uygun düşmektedir.

Demokrasi Okulu devrimci bilgiyi hazır ve iletilebilecek bir şey olarak görmez. Bilginin sosyalizm amacına uygun yani özgürleştirici olabilmesi için onun eşitler diyaloğu içerisinde oluşturulması gerekir. Bu süreçte herkes hem öğretmen hem de öğrenci konumunda olmalıdır. Dolayısıyla Demokrasi Okulu “bilen ve öğreten” ile “bilmeyen ve öğrenecek olan” klasik okul ilişkisine uymayıp onu karşısına alır (Paulo Freire, Ezilenlerin Pedagojisi). 

Öğrenme, herkesin bilgi ve tecrübelerinin aktif olarak devreye girdiği bir süreç olmalıdır. Bu süreçte bir konu üzerinde araştırmaya, uzmanlığa dayanan görüşler elbette özel önemdedir. Hele ki mücadelede çelikleşmiş, bilgili ve deneyimli devrimcilerin görüşleri büyük önem taşıyacaktır. Bununla birlikte Demokrasi Okulu tüm katılımcıların bilgilerine, deneyimlerine ve görüşlerine değer verir. Hatta klasik eğitim anlayışına göre bilmeyen ve öğrenecek kabul edilen kategoriye daha yakın görünümdeki katılımcıların aktif tutumda olması ve mesela söz alması için çalışır. 

Demokrasi Okulu’nun işleyişi

Demokrasi Okulu’nda katılımcılar tarafından belirlenen konular üzerinde bilgilenme ve tartışma etkinlikleri yürütülmektedir. Konu katılımcıların düşünmesini ve söz almasını kolaylaştıracak şekilde genellikle işçi, öğrenci, çevre eylemleri; deprem dayanışması, seçimler, NATO-Rusya savaşı gibi güncel gelişmeler ya da 10 Eylül, 1 Mayıs, 30 Mart gibi sınıf mücadelesiyle ilgili seçilen  konular olmaktadır. Tartışmanın amacı, katılanların konu üzerindeki bilgilerini geliştirmeleri ve birlikte ortak ve eleştirici bir düşünceye ulaşmalarıdır. Tartışma konuları genelde katılımcılar tarafından her toplantının sonunda belirlenir. Toplantılar haftada bir gerçekleşmektedir. Tartışmayı özel bilgi sahibi kişilerin alanına sıkıştıracak, katılımcıların söz alabilmelerini zorlaştıracak konuların seçilmesinden kaçınılır. 

Toplantının hazırlanması ve yönetilmesi, toplantıda seçilen başkandan (moderatör, kolaylaştırıcı) beklenmektedir. Başkan toplantı gününe kadar bir yandan toplantıya nitelikli katılım sağlamaya diğer yandan da konu hakkında bilgilenmeye çalışır. Kaynaklar arar ve onları katılımcıların ilgisine sunar, konu hakkında tartışma açarak katılımcıların hazırlanmasını teşvik eder. Uzman ya da özel bilgilere sahip katılımcıların davet edilmesine de önem verilir. Aynı zamanda da başkan, toplantının “aktif anlatıcılar” ve “pasif dinleyiciler” biçimine dönüşmemesi için toplantıda uzman kişilerin anlatımlarını sınırlı tutmaya önem verir.

Başkan toplantıya hazırlık ve toplantının yürütülmesi sürecinde sorumluluk, inisiyatif ve otorite bakımlarından klasik öğretmen rolüne en yakın kişi durumdadır. Ancak onun amacı katılımcalara ders vermek, bilgi iletmek değildir. O, inisiyatifini ve otoritesini katılımcıları araştırmaya, düşünmeye ve tartışmaya teşvik etmek ve katılımcıların birbirlerini anlamasına yardımcı olmak yönünde kullanacaktır. 

Başkan tartışmaların önünü açacak şekilde sorular hazırlar. Soruların konu hakkında çeşitli görüşlerin ortaya çıkmasına, üretken ve bir tartışmanın gelişmesine ve eleştirici düşüncelere ulaşılmasına olanak sağlaması arzu edilir. Toplantı ortamı herkesin söz alacağı şekilde güvenli olmalıdır. Tartışmada ileri sürülen görüşler kesinleşmiş ve son görüşler değil, gelişebilecek ve değişebilecek görüşlerdir. Kimse “yanlış söz ederim”, korkusu duymamalıdır. Erkek egemen toplamda politikanın dili, orta yaş erkek dili olduğu için toplantılarda kadınlara ve gençlere öncelikli söz verilir.

Haftada bir gerçekleşen toplantılara çeşitli görüşlerden 20 ile 40 arasında değişen sayıda kişi katılmaktadır. Konular kural olarak bir hafta öncesinden katılımcılar tarafından belirlenir. Katılımcılardan konuya hazırlıklı gelmeleri ve çevrelerinden değerli gördükleri insanları davet etmeleri beklenir.

Demokrasi Okulu solda devrimci örgütlere hem saygılı hem de gruplarla sınırlı olmayan bir devrimci yoldaşlık havası oluşturmaya çalışır. Burada yapılan tartışmalarda aynı örgütten ve örgütlerine çok bağlı devrimciler tartışılan konu hakkında pekala birbirlerinden farklı düşünceler savunabilirler. Solda örgütlülükten yana olan Demokrasi Okulu örgütlülük durumları farklı devrimciler arasında birbirini anlamaya açık yoldaşlık bağlarının gelişmesini özellikle önemser. 

Başkan katılımcıların tartışmaya, hazır düşünceleri propaganda etmekten uzak bir tutumla, okuyarak, araştırarak, tartışarak hazırlanmaları ve toplantıda birbirinin düşüncesini anlamaya açık olmalarını ve tartışmaların polemik yerine diyalog içinde geçmesini gözetir. Demokrasi Okulu’nda fikir düellosu yapılmaz. Kimse kimsenin rakibi değildir. Toplantılara herkes birbirinden öğrenmeye hazır yaklaşımla gelir. Herkes dayanışmacı ve alçak gönüllü bir tutumla bir turumla birbirine yardımcı olmaya çalışır.

Demokrasi Okulu devrimci eleştiriciliği esas alır. Devrimci eleştiricilikle teoriyi dogma kabul etmemek ve her türlü görüşü devrimci mücadele açısından sorgulamaya çalışmayı kast ediyoruz. Devrimci otoritelere saygı da devrimci eleştiricilik çerçevesinde olmalıdır. Yani hiç bir kişi ve kurum devrimci eleştiriciliğin üstünde tutulamaz. Bu anlamda devrimciler tartışılan konularda yanlış bir düşünceleri varsa onu anlamaya, kabul etmeye ve aşmaya yani öğrenmeye ve değişmeye hazır olması gereken insanlardır. 

Demokrasi Okulu rutini özetle aşağıdaki gibidir:

  • Bir önceki toplantıda seçilen başkannın araştırma yaparak konuya hazırlanması
  • Başkanın konuya hazırlanırken çevrenin de hazırlanması
  • Soruların oluşturulması
  • Tartışmaya çağrı
  • Tartışmanın yürütülmesi
  • Tartışma tamamlandıktan ve başkan tarafından özetledikten sonra toplantı bitmeden bir sonraki toplantının konusunun ve başkanının seçimi
  • Toplantının raporu
  • Demokrasi Okulu koordinatörünün bütün bu süreçleri gözetmesi ve kolaylaştırması. Bu konuda bakınız

Görüldüğü gibi Demokrasi Okulu’nda sadece belli pedagojik esaslar ve işleyiş  değil aynı zamanda bir koordinatörlük de bulunmaktadır. ilk bakışta bazılarına belki liberal görünen Demokrasi Okulu aslında belli pedagojik ilkeleri hem esnek tutumla hem de etkili bir şekilde takip etmeye çalışan bir koordinasyonu bulunmaktadır. Koordinatör toplantıya başkanlık edecek arkadaşlarla birlikte çalışarak toplantıların belli ilkeler doğrultusunda gerçekleşmesine katkı yapar. 

Tartışmanın sonucunda bir ortak fikir çıkması arzulansa da bu şart değildir. Farklılıklarımız ortak yanlarımız ile birlikte anlamlandırılmalıdır. Demokrasi Okulu teoriyle pratiğin diyalektik birliği anlayışıyla, varılan sonuçların pratiğe dönüşmesini özendirmeye çalışır. 

Önümüzdeki süreç

15 yılı aşkın bir süredir devam eden Demokrasi Okulu bugüne kadar farklı görüşler arasında polemikten ve propagandadan uzak bir iletişimi geliştirmeyi ve hatta farklı örgütlerden arkadaşların tartışmada yoldaşlaşmasını başardı. Bunu sürdürmek ve geliştirmek istiyoruz. Katılımcıların saptanan konuları eleştirici bir yaklaşımla araştırmasını ve düşünmesinin teşvik edilmesi çok önemli bir görev olarak önümüzde durmaktadır. Ayrıca varılan sonuçların sözde kalmayıp pratiğe uygulanmasının teşvik edilmesi özellikle gerekiyor. Demokrasi Okulu bu iki sorunu çözdükçe daha iyi gelişecektir. Ayrıca bu çalışmanın devrimci hareket saflarında çok sayıda benzer öğrenme ve mücadele pratikleriyle tanışması ve ilişkilenmesi, onun solda birlik amacına katkıda bulunmasına yardımcı olacaktır. Önümüzdeki dönemde kararlılıkla sürdürülecek olan Demokrasi Okulu katılımcıların özellikle bu yöndeki katkılarını bekliyor. 

Sosyalist solda birliğin sağlanmasında en büyük zorluk solun birleşmeyi zorlaştıran sekter yapısından yani grupçu düşünce ve davranış tarzından ileri gelmektedir. “Örgütümüz gelişecek ve solu birleştirecek” yaklaşımı ne yazık ki solda birliğin sağlanmasına yetmemekte ve hatta ne yazık ki çok zaman sekterliği körükleyerek sorunları ağırlaştırmaktadır. Sekterliğin aşılması bütün sosyalist solu kapsayan çok yönlü çabalarla güçlü bir devrimci yenilenmeyi gerektiriyor. Demokrasi Okulu “öğrenme değişmenin anasıdır” yaklaşımıyla bu sürece küçük de olsa sağlıklı bir katkı yapabilirse büyük başarı sağlamış olacaktır. 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.