Herkes İran devletinin en ünlü askeri isimlerinden Kasım Süleymani’nin öldürülmesindeki mantığı anlamaya ve açıklamaya çalışıyor.
Kasım Süleymani İran için çok önemli bir komutandı. Özellikle Suriye’de dinci çetelere karşı girişilen mücadelede büyük inisiyatif gösterdiği belirtiliyor. Gerçekleştirilen İHA saldırısında onunla birlikte öldürülen Haşti Şabi liderinin de İran devleti liderliğindeki Şii davası açısından çok önemli olduğu belirtiliyor. Saldırı İran’a büyük darbe oldu, deniliyor. Bir de sonuçlara bakalım:
1) Irak parlamentosu ABD’yi işgalci ilan etti ve ülkeyi terk etmesini istedi. ABD buna karşılık, “Beni çıkarmaya kalkarsanız size ekonomik ambargo uygularım” yanıtını verdi.
2) İran zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artırmaktan vaz geçebileceğini bildirdi. Rusya ise İran’ın uranyum zenginleştirmesini barışa tehdit görmeyeceğini ifade etti.
3) İran misilleme yapacağını ifade edince Trump iyice kendinden geçerek İran’ın kültürel hedeflerini de vurabileceğini belirtti. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre kültürel hedeflerin bilerek vurulması savaş suçu sayılıyor.
4) ABD’nin gerçekleştirdiği saldırı üzerine Irak’ta rejim ve İran karşıtı gösteriler durdu.
5) İran’da rejim karşıtı gösterilerin yerini ise ABD karşıtı ve rejim yanlısı kitlesel gösteriler aldı.
6) ABD ve Batı sisteminin Çin ve Rusya karşısında ahlaksal konumu sarsıldı. Trump, hem ABD’yi dünyaya rezil etti hem de kendi karşıtlarını güçlendirmiş oldu. ABD, özellikle başındaki zır deli haydutun yüzünden dünya barışını en çok tehdit eden ülke görülüyor.
Trump’ın kararıyla gerçekleştirilen saldırının en önemli amacının Trump’ın yeniden seçilmesi olduğu büyük olasılıktır. Trump, yeniden seçilmek için İsrail lobisinin desteğini almak istedi. İsrail lobisi İran’a atom bombası atılsa alkışlayacak görünüyor.
Başka bir saçmalık ise ABD halkının psikolojisidir. ABD insanına kendini güvende hissetmek için başka ülkelerin işgal edilmesini, halkların öldürülmesini normal gören bir zihniyet aşılanmış. Feminist kuramın öncü isimlerinden Judith Butler bile ABD’nin Irak’a müdahalesini mazur göstermeye çalışmıştı.
Şimdi şu soru akla geliyor:
Trump mı ABD’ye yoksa Erdoğan mı Türkiye’ye en büyük zararı verecek?
Ya da hangi halk daha önce aklını başına toplayacak?
Odak Dergisi
