Foto: Expressen Gazetesi
IŞİD’in Suriye’de savaşı kaybettiği kesinleşince Avrupa’dan Suriye ve Irak’a IŞİD saflarında savaşmaya gidenler geri dönüyor. Dönüş Avrupa devletlerini kaygılandırıyor.
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer Alman uyruklu IŞİD savaşçılarının geriye dönüş hakkının sadece belli koşullara sahip olanlarına tanınması gerektiğini belirtti. IŞİD savaşçısı olduğundan kuşkulanılan kişinin Almanya’ya gelen uçağa alınmadan önce geldiği ülkede suç işlemiş olup olmadığına ve hakkında herhangibir devletin şikayeti olup olmadığına ayrıntılı olarak bakılacakmış. Bu kişilerin Almanya’da güvenlik tehlikesi oluşturmasından çekiniliyormuş. (Bu korkutmalardan sonra bazı IŞİD cellatları Avrupa gizli servislerine transfer edilir mi dersiniz? Zamanında Nazi katillerinin CIA ve benzeri istihbarat örgütlerinin emrine girmesinde olduğu gibi).
İsveç basınına göre yaklaşık 1400 çocuk yaşta Avrupalı gencin Irak ve Suriye’de oldukları tahmin diliyor. Bunların 600’ü oralarda doğma ve şimdi 5 yaşının altındalar. 800 adeti ise Avrupa’dan ya aileleriyle ya da yalnız başlarına gitmişler. Säpo’nun verdiği bileğilere göre İsveç’ten IŞİD’e 300 kadın ve erkek katılmış. İsveç MİT’i SÄPO’ya göre 2 bin civarında İsveçli Müslüman şiddet eylemlerine meyilli. 2012 yılından bu yana İsveç’ten Irak’a veya Suriye’ye dinci fanatiklerin safında savaşmaya gidenlerin sayısı 300 olarak tahmin ediliyor.Yarısı dönmüş yarısının ise oralarda olduğu tahmin ediliyormuş. Kimi polis yetkilileri IŞİD’e gidenlerin vatandaşlık haklarının ellerinden alınmasını savunuyor.
Proletären dergisi İsveçte sağda ve solda yer alan bir çok insanın sadece birkaç yıl önce Suriye’deki cihadistleri “özgürlük savaşçısı” ya da “demokrasi savaşçısı” olarak tanımladıklarını ve kendilerinin ise “Esad sevicisi” olmakla suçladıklarını yazıyor. Gazete, cihatçıların Ortadoğu’da egemenlik amaçları için Batılılar ve onların müttefikleri olan Suudi Arabistan, Türkiye, İsrail, Ürdün gibi devletler tarafından örgütlendirilip, finanse edildiklerini ve silahlandırıldıklarını; İsveç hükümetleri de bu suça ortak olduğunu yazıyor. Gazete “Suriye’ye yapılan İsveç’e yapılmış olsaydı biz nasıl davranırdık”, diye yerinde bir tutumla soruyor. Soru Batılı insana empoze edilen çifte standartçılığı sorgulamak için çok önemlidir.
Dagens Nyheter adlı günlük gazetede yazan Nicolas Orenius adındaki gazeteci IŞİD’e katılanların Suriye’de değil İsveç’teki sistemin içinden yetiştiklerini, İsveç’teki camilerde vb örgütlendiklerini, dinci örgütlere militan sağlayanların en çok da toplumdaki ayrımcılığı ve gençlerin toplumdan dışlanmışlık duygusunu kullandıklarını ve ayrıca dinci fanatizmin maddi temelinin ve ideallerinin İsveç’te hala mevcut olduğunu yazıyor.
