Eğitim ve Dayanışma Hareketi olarak Ankara’da bulunan dostlarımız ile kahvaltı etkinliğinde buluştuk.
Yılbaşı öncesi bir araya geldiğimiz dostlarımız ile hasret giderdiğimiz, sohbet ettiğimiz etkinlik 24 Aralık Pazar günü gerçekleşti. Saat 11.00’da buluştuğumuz dostlarımızla kısa bir merhabanın ardından hep beraber kahvaltı ettik.
Kahvaltının ardından Eğitim ve Dayanışma Hareketi’nden gençlik adına söz alan arkadaşımız, kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşma, şu şekilde oldu:
“Merhaba arkadaşlar,
Öncelikle hepinizi burada görmekten çok mutluyuz. Bugün eski ilişkilerimizi güçlendirmek, onlarla yeni ilişkilerimiz arasında köprü kurmak amacıyla buradayız. Dostluğumuzu, arkadaşlığımızı, yoldaşlığımızı geliştirmek; dayanışmamızı büyütmek istiyoruz.
Bugün bir yandan 60’ların, 70’lerin sol dalgasından mahrum ve uzak olduğumuz gerçek. Öbür yandan, solun o dönemlere göre çok daha fazla gelişme olanaklarının da olduğunu görebiliyoruz. Hem engellerimiz, hem olanaklarımız bir arada. Engellerimizi aşabilecek, olanaklarımızı değerlendirecek bir çalışma geliştirebilir isek, Türkiye solunu geçmişten günümüze taşıyacağımız güçle ileriye götürebiliriz.
Bunu başarmak için ilişkilerimizi kuvvetlendirmeliyiz. Toplumla temas kurmaktan, konuşmaktan, kendimizi anlatmaktan ve onları dinlemekten usanmamalıyız. Günün sorunlarına hep beraber çözüm bulmaya çalışmalı, örgütlülüğümüzü güçlendirmeye çabalamalıyız.
Biz kendimizi Türkiye solunun mütevazi bir parçası olarak görüyoruz. Dostlarımız, arkadaşlarımız nasıl çalışıyor ve gelişiyor ise, biz de bunu başarmak istiyoruz. Odak olarak toplumda bir Eğitim ve Dayanışma Hareketi geliştirmek istiyoruz. Bu hareket öncelikle kendi çevremize daha sonra ise toplumdaki ilerici kesimlere dokunmalı, bugünün en büyük eksikliği olan dayanışmayı büyütmelidir. “Her koyunun kendi bacağından asılacağına” inanmıyoruz. Bizler insanız, birbirimize ihtiyacımız var.
Biz gençler, bu sorunlarımızın çözümü için mücadele etmek gerektiğine inanıyoruz. Buna hazır ve heyecanlıyız. Şu anda potansiyelimizin oldukça gerisinde olsak da, olanaklarımızın ne denli fazla olduğunun farkındayız. Bu heyecanımızı sizlerle paylaşmak, birlikte öğrenerek örgütlü mücadelemizi ileriye taşımak tek amacımız.
Solun, devrimcilerin toplumu bugünden değiştirebileceğine, toplumsal dayanışmayı büyütebileceğine; dayanışmaya ihtiyacı olan işçi gençlerle, üniversite öğrencileriyle, yoksul halk ile dayanışmayı geliştirebileceğine inanıyoruz. Grupçuluğun, rekabetçiliğin, ben merkezciliğin panzehri birlik ve beraberliktir. Solun birliğini arzuluyoruz.
Şimdilik hazırladığımız konuşmayı bitiriyorum. Hep beraber, güzel günlere doğru adım atabilmek kendi ellerimizde. Ya bencillik girdabında debelenip duracağız ya da hep beraber güzel günlere koşacağız.
Bizi dinlediğimiz için teşekkür ederiz.”
Arkadaşımızın konuşmasının ardından sohbet faslına geçildi. Söz alan insanlar, Türkiye’de sol açısından etkili bir süreç yaşandığına, solun gelişim potansiyelinin olduğuna; işçilerin, emekçilerin, gençliğin yan yana gelerek bu potansiyeli açığa çıkarabileceğine vurgu yaptı.
Yapılan sohbetin ardından etkinlik sonlandırıldı. Birbirimize ihtiyaç duyduğumuz, dayanışmanın önemini vurguladığımız etkinliğimiz katılımcılar açısından mutluluk ile karşılandı.
