Emeğin, umudun ve kavganın şairi Hasan Hüseyin Korkmazgil’i saygıyla anıyoruz

0
282

Hasan Hüseyin Korkmazgil’in aramızdan ayrılışının üzerinden 40 yıl geçti. Siyasi düşünceleri gerekçesiyle uzaklaştırıldığı asıl mesleği öğretmenliği çok kısa bir süre yapabilen Hasan Hüseyin’in hayatı yargılanmanın, hapisliğin ve sakıncalı olmanın verdiği zorluklar ve mücadele içinde geçti.

O, toplumcu gerçekçi bir şair olarak hem emekçilerin ve ezilen yığınların umudu ve kurtuluşu için şiirler yazdı hem de onlarla dayanışma içinde olup bu uğurda mücadele etti.

Asım Bezirci, Korkmazgil’İn şiirini şöyle anlatmıştır: “…şairin derin duyarlılığı, gür sesi, geniş soluğu, renkli hayali, işlek Türkçesi ile diyalektik bir görüş ve insancıl bir bakışa yaslanan hayat ve tabiat sevgisi, barış ve özgürlük tutkusu, devrim ve bağımsızlık özlemi birbiriyle kaynaşarak etkili bir bileşim meydana getirirler. Bu lirik birleşimin düzeyi yalnızca H. Hüseyin için değil, son dönem toplumcu şiirimiz için de bir aşamadır.”

Hasan Hüseyin Korkmazgil’i sevgi ve özlemle anıyoruz.

Yolcu

Görüyorum ki,

bir an önce varmak istiyorsun oraya.

Gerginsin

kıpır kıpırsın,

soluk soluğasın,

yay gibisin ey yolcu

coşkunluğun ne güzel,

öfken ne güzel

Sana selam,

sana saygı

ey yolcu

Fakat düşündün mü yolunun uzunluğunu?

Neler var yolunun üstünde, düşündün mü?

Koşar-adım aşabilecekmişsin şu dağı,

geçebilecek misin

bu hızla şu beli,

tırmanabilecek misin bu solukla şu sırtı?

Ovada dikenler yollara uçmuştur,

kuru dereleri seller basmıştır,

kar yağmıştır belki o tepelere?

Böyle, uçar gibi geçip

gidebilecek misin oralardan,

hemen varabilecek misin oraya?

Belki sırtlanlar üşüşmüştür leşlere,

kuzgunlar tutmuştur belki

yolları.

Belki silinmiştir ayak izleri yolcuların.

Bütün bunları düşündün mü ey yolcu?

çünkü sen, ne ilk yolcususun

bu yolun, ne de son.

Derim ki sana:

Nehirler boyu git

Nerelerde ve niçin durgundur nehirler,

nerelerde ve niçin hırçındır nehirler,

nerelerde ve niçin mendereslidir,

nerelerde ve niçin çağlayanlı ve de çavlanlıdır nehirler,

gözlerinle gör, duy kulaklarınla

Gör ve duy ki, nasıl varır nehirler denizlere

Derim ki sana:

Denize varmaktır amacı nehrin, denize varmak, ey yolcu

Büyükse dağ, aşamıyorsa üstünden nehir, dolanır çevresini dağın.

Büyükse kaya, sokup atamıyorsa nehir, birikip birikip taşlar

üstünden, dolanır yanını yöresini. Yokuşsa yolu, koşamıyorsa

menderesler çizer nehir.

uçurum çıkarsa önüne, kapıp bırakır kendini

nehir, açar kanatlarını; varır varacağı yere, oraya denize

Derim ki sana:

Nehirler boyu git ve gör nehirlerin nasıl yol aldıklarını

sen de bir nehirsin ey yolcu

Senin de varmak istediğin bir yer var

Gerçekten varmak istiyorsan oraya, nehirlere iyi bak

Engeller

nasıl aşılır, öğren nehirlerden

Yarı yolda yok olup gitmek değildir

amaç, nehirler gibi akıp, nehirler gibi ulaşmaktır oraya

Varmaktır oraya, ey yolcu

Derim ki sana:

iyi oku yolunu, avucunun içi gibi bil

Dizlerini, ciğerlerini,yüreğini siki tut, iyi dengele

Ovada koşar gibi vurma kendini

dik yokuşlara

uçuruma atlar gibi bindirme kayalara

daha koş, daha koş diye alkış tutanlara kanıp da, kesilip

kalma yarı yolda

Dipdiri varmalısın oraya

Hız koşusu değil bu,

ey yolcu, engelli koşudur bu

Engelleri aşa aşa, gücünü koruya

koruya varmalısın oraya

çünkü oraya varmaktır amacın, koşmak değil

Boşuna sevmedim nehirleri

Aktıkça büyümesi boşuna değil

nehirlerin

Akan buyur, ey yolcu

erişir menzil-i maksuduna aheste giden demiyorum ben sana,

tiz reftar olanın peyine damen dolaşır demiyorum. Böyle

demiyor çünkü nehirler. Duracaksın, dolacaksın, atlıyacaksın,

aşacaksın, koşacaksın ve varacaksın oraya, diyor nehirler.

Öyle diyorum ben de

Beni dinle, beni anla ey yolcu

adım adım kulaç kulaç

ilerliyor nehir yoklayıp

araştırarak

tartıp

dengeleyerek

adım adım pençe pençe

ilerliyor nehir

birdenbire koçbaşı

birdenbire ipek bir çarşaf

ve balıklar kurbağalar yosunlar

köprüler ve yoksul değirmenleri bozkırın

birdenbire bir uğultu

birdenbire bir kıyamet

bindirip

çekilerek

çekilip

toparlanarak

veriyor cüceleşip

devleşerek

veriyor

nehirlerce Kahtalarla

şarkılar söylemeliyim

nehirler gibi uzun

nehirler gibi kollu

nehirler gibi hırçın

ve yumuşak

ve nehirler gibi

durdurak bilmeyen şarkılar söylemeliyim

gitmek

nehirlerle yan yana

gitmek

nehirler gibi zor

nehirler gibi çetin

nehirler gibi umutlu

gitmek

nehirlerden de öteye

oraya

taaa oraya

o büyük kurtuluşa

yüreğim

yaralı kuşum

topla ve aç kanatlarını

Hasan Hüseyin Korkmazgil

ESERLERİ

Şiir: Kavel (1963), Temmuz Bildirisi (1965), Kızılırmak (1966), Kızılkuğu (1971), Ağlasun Ayşafağı (1972), Oğlak (1972), Acıyı Bal Eyledik (1973), Kelepçemin Karasında Bir Ak Güvercin (1974), Koçero Vatan Şiiri (1976), Haziran’da Ölmek Zor (1977), Filizkıran Fırtınası (1981), Acılara Tutunmak (1981), Işıklarla Oynamayın (1982), Kandan Kına Yakılmaz (1985), Tohumlar Tuz İçinde (1988).

Mizahi hikaye: Öhhöö (1964), Made in Turkey (1970), Bıyıklar Konuşuyor (1971), Gülelim de Bilelim (1973).Gezi: Bağdat Basra Yollarında (1974).

Çocuk kitabı: Aşıcı Baba (1081), Eşeğin Gözyaşları (1981), Ormanın Öcü (1981).

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.