Hasan Hüseyin Korkmazgil’in aramızdan ayrılışının üzerinden 40 yıl geçti. Siyasi düşünceleri gerekçesiyle uzaklaştırıldığı asıl mesleği öğretmenliği çok kısa bir süre yapabilen Hasan Hüseyin’in hayatı yargılanmanın, hapisliğin ve sakıncalı olmanın verdiği zorluklar ve mücadele içinde geçti.
O, toplumcu gerçekçi bir şair olarak hem emekçilerin ve ezilen yığınların umudu ve kurtuluşu için şiirler yazdı hem de onlarla dayanışma içinde olup bu uğurda mücadele etti.
Asım Bezirci, Korkmazgil’İn şiirini şöyle anlatmıştır: “…şairin derin duyarlılığı, gür sesi, geniş soluğu, renkli hayali, işlek Türkçesi ile diyalektik bir görüş ve insancıl bir bakışa yaslanan hayat ve tabiat sevgisi, barış ve özgürlük tutkusu, devrim ve bağımsızlık özlemi birbiriyle kaynaşarak etkili bir bileşim meydana getirirler. Bu lirik birleşimin düzeyi yalnızca H. Hüseyin için değil, son dönem toplumcu şiirimiz için de bir aşamadır.”
Hasan Hüseyin Korkmazgil’i sevgi ve özlemle anıyoruz.
Yolcu
Görüyorum ki,
bir an önce varmak istiyorsun oraya.
Gerginsin
kıpır kıpırsın,
soluk soluğasın,
yay gibisin ey yolcu
coşkunluğun ne güzel,
öfken ne güzel
Sana selam,
sana saygı
ey yolcu
Fakat düşündün mü yolunun uzunluğunu?
Neler var yolunun üstünde, düşündün mü?
Koşar-adım aşabilecekmişsin şu dağı,
geçebilecek misin
bu hızla şu beli,
tırmanabilecek misin bu solukla şu sırtı?
Ovada dikenler yollara uçmuştur,
kuru dereleri seller basmıştır,
kar yağmıştır belki o tepelere?
Böyle, uçar gibi geçip
gidebilecek misin oralardan,
hemen varabilecek misin oraya?
Belki sırtlanlar üşüşmüştür leşlere,
kuzgunlar tutmuştur belki
yolları.
Belki silinmiştir ayak izleri yolcuların.
Bütün bunları düşündün mü ey yolcu?
çünkü sen, ne ilk yolcususun
bu yolun, ne de son.
Derim ki sana:
Nehirler boyu git
Nerelerde ve niçin durgundur nehirler,
nerelerde ve niçin hırçındır nehirler,
nerelerde ve niçin mendereslidir,
nerelerde ve niçin çağlayanlı ve de çavlanlıdır nehirler,
gözlerinle gör, duy kulaklarınla
Gör ve duy ki, nasıl varır nehirler denizlere
Derim ki sana:
Denize varmaktır amacı nehrin, denize varmak, ey yolcu
Büyükse dağ, aşamıyorsa üstünden nehir, dolanır çevresini dağın.
Büyükse kaya, sokup atamıyorsa nehir, birikip birikip taşlar
üstünden, dolanır yanını yöresini. Yokuşsa yolu, koşamıyorsa
menderesler çizer nehir.
uçurum çıkarsa önüne, kapıp bırakır kendini
nehir, açar kanatlarını; varır varacağı yere, oraya denize
Derim ki sana:
Nehirler boyu git ve gör nehirlerin nasıl yol aldıklarını
sen de bir nehirsin ey yolcu
Senin de varmak istediğin bir yer var
Gerçekten varmak istiyorsan oraya, nehirlere iyi bak
Engeller
nasıl aşılır, öğren nehirlerden
Yarı yolda yok olup gitmek değildir
amaç, nehirler gibi akıp, nehirler gibi ulaşmaktır oraya
Varmaktır oraya, ey yolcu
Derim ki sana:
iyi oku yolunu, avucunun içi gibi bil
Dizlerini, ciğerlerini,yüreğini siki tut, iyi dengele
Ovada koşar gibi vurma kendini
dik yokuşlara
uçuruma atlar gibi bindirme kayalara
daha koş, daha koş diye alkış tutanlara kanıp da, kesilip
kalma yarı yolda
Dipdiri varmalısın oraya
Hız koşusu değil bu,
ey yolcu, engelli koşudur bu
Engelleri aşa aşa, gücünü koruya
koruya varmalısın oraya
çünkü oraya varmaktır amacın, koşmak değil
Boşuna sevmedim nehirleri
Aktıkça büyümesi boşuna değil
nehirlerin
Akan buyur, ey yolcu
erişir menzil-i maksuduna aheste giden demiyorum ben sana,
tiz reftar olanın peyine damen dolaşır demiyorum. Böyle
demiyor çünkü nehirler. Duracaksın, dolacaksın, atlıyacaksın,
aşacaksın, koşacaksın ve varacaksın oraya, diyor nehirler.
Öyle diyorum ben de
Beni dinle, beni anla ey yolcu
adım adım kulaç kulaç
ilerliyor nehir yoklayıp
araştırarak
tartıp
dengeleyerek
adım adım pençe pençe
ilerliyor nehir
birdenbire koçbaşı
birdenbire ipek bir çarşaf
ve balıklar kurbağalar yosunlar
köprüler ve yoksul değirmenleri bozkırın
birdenbire bir uğultu
birdenbire bir kıyamet
bindirip
çekilerek
çekilip
toparlanarak
veriyor cüceleşip
devleşerek
veriyor
nehirlerce Kahtalarla
şarkılar söylemeliyim
nehirler gibi uzun
nehirler gibi kollu
nehirler gibi hırçın
ve yumuşak
ve nehirler gibi
durdurak bilmeyen şarkılar söylemeliyim
gitmek
nehirlerle yan yana
gitmek
nehirler gibi zor
nehirler gibi çetin
nehirler gibi umutlu
gitmek
nehirlerden de öteye
oraya
taaa oraya
o büyük kurtuluşa
yüreğim
yaralı kuşum
topla ve aç kanatlarını
Hasan Hüseyin Korkmazgil
ESERLERİ
Şiir: Kavel (1963), Temmuz Bildirisi (1965), Kızılırmak (1966), Kızılkuğu (1971), Ağlasun Ayşafağı (1972), Oğlak (1972), Acıyı Bal Eyledik (1973), Kelepçemin Karasında Bir Ak Güvercin (1974), Koçero Vatan Şiiri (1976), Haziran’da Ölmek Zor (1977), Filizkıran Fırtınası (1981), Acılara Tutunmak (1981), Işıklarla Oynamayın (1982), Kandan Kına Yakılmaz (1985), Tohumlar Tuz İçinde (1988).
Mizahi hikaye: Öhhöö (1964), Made in Turkey (1970), Bıyıklar Konuşuyor (1971), Gülelim de Bilelim (1973).Gezi: Bağdat Basra Yollarında (1974).
Çocuk kitabı: Aşıcı Baba (1081), Eşeğin Gözyaşları (1981), Ormanın Öcü (1981).