Bu haftaki özetimizde önce Türkiye’de yaşanan olayları ele alacağız ardından da dünyadaki gelişmeleri değerlendireceğiz.
Bu hafta Türk lirasının dolar karşısında rekor derecede değer kaybetmesi AKP yanlısı spekülatörleri zenginleştirdi ve halk çok yoksullaştı. Haftabaşında dolar 18 liradan işlem görürken, euro 20 lirayı gördü. Türk lirasının bu denli değersizleşmesi üzerine borsa işlemleri kısa süreliğine durduruldu. Ekonominin kitabını yazdığını, faizi sebep enflasyonu sonuç gördüğümü ve ekonomide dini metinler (NASS) neyi gerektiriyorsa onu yaptığını iddia eden Erdoğan; dolar ve avronun bir parça aşağıya düşürülmesi için gizli bir faiz modeli uyguladı. Bu yöntem ile Erdoğan günü kurtarsa da olan yine emekçilere olacak. Patronlar, emekçilerin vergileriyle daha da zenginleşecek, vatandaş ise giderek derinleşen ekonomik kriz ile karşı karşıya kalacak.
Emekçiler sadece derinleşen ekonomik kriz ile karşı karşıya kalmıyor, egemen güçler tarafından da çeşitli şekillerde aşağılanıyor. Bunun bir örneğini geçtiğimiz gün HaberTürk’te köşe yazısı yazan Muharrem Sarıkaya ve Fatma Şahin ile gördük. Muharrem Sarıkaya, AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile röportaj yaparken, Ahmet Demir isimli ses teknikeri bir emekçiye şiddet uyguladı. Bu sırada Fatma Şahin ise hiç bir şey olmamış gibi röportajına devam etti ardından da Muharrem Sarıkaya’yı ne kadar sevdiğinden dem vurdu. Görüntülerin sosyal medyaya düşmesinin ardından Muharrem Sarıkaya istifa etmek zorunda kalsa da, Muharrem Sarıkaya ve Fatma Şahin gibiler bugün emekçi düşmanlarının vücut bulmuş halini temsil etmektedirler.
Daha önceden şahsi servetini ücretlilerin ezilmesinden daha önemli gördüğünü açıkça söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bu sefer de gözlerine bakarak ekonomiyi anlamamızı istedi! AKP’nin yayın organı gibi çalışan TRT’nin bir programına katılan Nebati; Türkiye’nin ekonomik gündemine dair soruları cevapladı. Son mevduat uygulamasına dair sunucunun sorduğu soruya ‘’Rakam vermeyeyim şimdi, gözlerime bakar mısınız, ne görüyorsunuz orada’’ dedi. Sunucunun rakam istemesi üzerine ise ‘’Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır’’ diye yanıt verdi. Bakan Nebati’nin gözleri, kapitalistlerin zenginliklerine zenginlik kattığı için ışıl ışıl olabilir ama yükselen enflasyon nedeniyle vatandaşın gözünde fer kalmadı. Vatandaşa ‘’gözlerdeki ışıltı’’ ile pembe tablo çizilirken, AKP’nin 2022 yılı için önerdiği bütçe AKP ve MHP’lilerin oylarıyla kabul edildi. Kabul edilen bütçe ile ülkemiz patronlar için vergi cenneti haline getilirken, yandaş sermayaye para aktarılmaya devam edecek.
AKP iktidarı sermayenin ekmeğine her gün yağ sürmeye devam ederken, emekçiler ise ‘’Geçinemiyoruz’’ şiarıyla eylemlerine devam ediyor. Diktatörlükten kurtuluşun yolu bu eylemlerin ve halkın örgütlenmesinin büyümesinden geçiyor.
İzmir’de üç Suriyeli genç işçi barınaklarında uyurken yakılarak katledildi. Ucuz emek gücü olarak hiçbir güvencesi olmadan çalıştırılan bu işçilerin gerçek katili; Suriye’yi emperyalistlerle birlikte yakıp yıkan AKP iktidarının kendisidir. Bu cinayet Erdoğan’ın ucuz işgücüne dayalı yeni ekonomi modelinin ürünüdür. Emekçiler bu yoldaki saldırı ve cinayetlere karşı karşı birlikte davranmalıdır.
CHP limanların yabancı sermayeye kiralanmasını 49 yıla uzatan AKP tasarısını Meclis Genel Kurulu’nda anlaşılmaz bir tutumla onayladı.
Ülkede sadece göçmenlerin değil, hapishanelerdeki tutsakların da yaşama hakkı ellerinden alınıyor. Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde Vedat Cem Erkmen tıpkı Garibe Gezer gibi şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Erkmen’in naaşı camiye alınmadı, selası okunmadı. Ağabeyi Erkmen, kardeşinin cezaevinde katledildiğini iddia etti. Çete liderleri korumalarla cezaevinden tahliye ettirilirken, bir cenazeye görülen yapılan muamele AKP’nin yalancı Müslümanlığını de ortaya koyuyor.
Gelelim dünyadan gelişmelere…
BM Kalkınma Programı, Suriye’de silahlı çatışmaların bariz bir şekilde azaldığı halde ülkede yoksulluğun en çetin savaş yıllarında olduğundan daha çok arttığını söyledi. BM Gelişme Programı (UNDP) adına konuşan Ramla Halidi 10 Suriyeliden 9’unun yoksulluk sorunu yaşadığını, açlık çekenlerin sayısının 2019’da 8 milyondan bu yıl 13 milyona yaklaştığını, bu yüzden Suriye’den Avrupa’ya göçün 2021 yılında yüzde 70 arttığını söyledi. Aynı açıklamada Lübnan’da gelişen yoksulluğa da dikkat çekildi. Suriye halkı IŞİD’i ve dinci gericileri yendiği halde ABD’nin uyguladığı ağır ekonomik abluka yüzünden yoksullaşıyor ve açlık çekiyor. Ekonomik abluka Lübnan halkına da zarar veriyor. İzmir’de yakılarak öldürülen Suriyeli işçilerin artık bu ambargo yüzünden göç ettiriliyor.
Bu haftanın en güzel gelişmesi Şili’de ilerici aday Gabriel Boric’in devlet başkanı seçilmesiydi. Boric, özellikle ülkedeki yeni-liberal politikalarla, gelir adaletsizliğiyle savaşacağını belirtmiş; vatandaşın sosyal haklarını genişleteceği sözünü vermişti. Son dönemde Latin Amerika ülkelerinde yaşanan gelişmeler bize ‘’başka bir dünyanın’’ mümkün olabileceğini hatırlatıyor.
ABD Başkanı Biden seçimlerden önce halka verdiği sosyal harcamaları artırma sözünün suya düştüğü görülüyor. Rusya ve Çin’e karşı agresif bir siyaset sergileyen Biden, ABD’de yapılan bir ankete göre halkın desteğini kaybediyor. Anketin sonucuna göre halkın Biden’a desteği yüzde 41’e kadar geriledi. Ülkedeki yüksek enflasyon, dış politikadaki tutarsızlık Biden’in başını yakmaya devam edecek gibi görünüyor.
ABD müttefiklerinin demokrasi getirme adına mahvettiği Libya’da 24 Aralık’ta yapılması belirlenen seçimlerin bir sonraki aya erteleneceği seçime 1 gün kala ancak netleştirilecekti. Amaç bölgede İsrail’in önündeki engelleri kaldırmaktı ve bu sağlanmış bulunuyor.
Batılı emperyalistlerin özgürleştirme yalanıyla mahvettiği Irak, Suriye, Libya halkı büyük acılar çekiyor. Türkiye gene Batılıların başa getirdikleri Erdoğan yüzünden acı çekiyor. Onlar saldırılarını Rusya’yı düşürmeye yoğunlaştırıyorlar. Diğer yandan Latin Amerika’daki ilerici gelişmelerin şahitlik ettiği gibi Batılı emperyalist güçler geriliyor.
